Uçan Süpürge’de bugün: 15 Mayıs Cumartesi
7. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivalinin 15 Mayıs Cumartesi programını öğrenmek için tıklayın...
KIZILIRMAK SINEMASI
15 MAYIS CUMARTESİ
11:30 Panel: Gösterecek bir şey kaldı mı?/Anything left we have not seen?
Sözel bölümler, festivalin programından hareketle ve programı destekleyecek doğrultuda hazırlanmaya çalışılıyor. Bu sene de Catherine Breillat filmlerinden hareketle erotizm ve pornografi arasındaki sınırı tartışmaya açmak istiyoruz.
14:15 İlk Sevişme / Real Young Girl
Le Figaro gazetesinin “bedenin mahremiyetine hakaret” olarak tanımlayıp “kadınları aşağılamakla” suçladığı İlk Sevişme, yönetmenin Romans gibi filmleri kadar cüretkar, onlar kadar kışkırtıcı, hatta daha da sert. Erotizm ve ölümü bir sınır deneyimi haline getirerek, Sade ve Bataille’ı takip ettiğini gösteren Breillat, 1974’de yayınladığı bir romanından uyarladığı bu ilk filmiyle, ruhlara hapsolmuş bedenleri hapishanelerinden salıvermeye yöneliyor. Filmin kahramanı Alice, kendi ağzından anlattığı hikayesinde her şeyiyle o kadar ortada ve o kadar açıkta ki, bu açıklık insanı huzursuz ediyor. Ne olursa olsun Alice bedenini ruhundan “taşırıyor”, çoğu kadının yaptığı gibi kendine sansürlemiyor. Sınırları zorlayarak kendi iç deneyimini yaratan, izleyicisini hadım eden Alice, bir genç kızlık portresi olarak unutulmaz.
16:30 Kara Gözlüm / My Black Eyed Girl
Kara Gözlüm, sıcak bir İstanbul masalı. Genç, dik başlı, "balıkçı güzeli" Azize (Türkan Şoray) ile prensipleri gereği alaturka besteler yapmayı reddeden fakir ama gururlu ve de yakışıklı genç müzisyen Kenan (Kadir İnanır) tamamen tesadüf eseri tanışırlar ve birbirlerine aşık olurlar. Kader ağlarını öyle bir örer ki, Azize şehrin en büyük gazinosunda assolist olarak sahneye çıkmaya başlar; Kenan da aynı gazinoda garsonluğa başlar. Şöhret yolunda Azize'ye en büyük destek de ona aşkını gizlice notalara döken Kenan'dan gelir. Aşkları şöhretle, Azize'nin önünde açılacak umulmadık kapılarla ve Kenan'ın gururuyla sınanacaktır. Kara gözleri yaşlarla dolu Azize ağlamamak için titreyen dudaklarla (ve Belkıs Özener'in billur gibi sesiyle) "Sevemedim Karagözlüm" dedikçe, izleyici de yanındakilere çaktırmadan siler gözlerini.
19:00 Göbek Adım Kıskançlıktır / Jealousy Is My Middle Name
Edebiyat eğitimini tamamladıktan sonra İngiltere’ye gitmeyi tasarlayan Lee, kız arkadaşı tarafından bir başkası için terk edelince, yolculuktan vazgeçip bir dergiye yazılar yazmaya başlar. Derginin editörü Hu, aslında Lee’nin terk edilme nedenidir. Lee aynı zamanda Hu’nun şoförü olur ve onun sırlarını taşıyacak kadar yakınlaşırlar. Hu’nun kendine güveni, dünyaya karşı liberal ve bencil yaklaşımı Lee’yi etkilese de içinde yaşadığı eksikliği gideremez. Yeni tanıştığı, gelecekle ilgili hiçbir tasarısı ve umudu olmayan Park’ın varlığı Lee’nin kafasını daha da karıştırır.
Hu’nun rahat tavırları neredeyse Lee’nin hayata bakışını şekillendirir. Artık Lee de yetişkinler dünyasında yerini alacaktır ama masumiyetin yitirilmesi pahasına…
21:30 Hayatımın Çalımı / Bend It Like Beckham
İngiltere’den gelen, ama aslında kahramanlarının çoğu Hintli olan son derece sevimli bir film, bir tür çağdaş “etnik komedi”. Adını ünlü İngiliz futbol yıldızı David Beckham’dan alan film, futbol meraklısı ve Beckham hayranı bir genç kızın öyküsünü anlatıyor. Londra’daki hali-vakti yerinde bir Hintli ailenin başına buyruk kızı Jess, tam da kız kardeşinin evlenmek üzere olduğu günlerde, kadınlardan oluşan bir futbol takımına girer. Ama ailenin bunu kabul etmeye hiç niyeti yoktur: Onlar kızlarını bir an önce, gelenekler uyarınca Hintli bir gençle evlendirme hayalleri kurmaktadırlar. Jess, kendisini takıma çağıran İngiliz kızın sevgilisi İrlandalı koça da gönlünü kaptırır. Kardeşinin düğün gününe denk gelen yaşamsal öneme sahip maça katılması ise olanaksız gibidir.
KAVAKLIDERE SİNEMASI
19:00 Yürekten / Straight Through The Heart
20’li yaşlarının başında genç bir kadın olan Anna, sıkıcı bir işte çalışmaktadır. Bir gün bir diş doktorundan (Dr. Thal) ummadığı kadar cazip ancak bir o kadar da tuhaf bir iş teklifi alır. Ayda 2500 mark kazanacak, karşılığında ise harika bir evde yaşamak dışında hiçbir şey yapmayacaktır. Üstelik sıkılıp işten ayrılsa bile 6 ay boyunca maaş almaya devam edecektir. Anna önce reddetse de sonradan kabul eder. Dr. Thal’ın bu davranışlarına hiçbir anlam verememekle birlikte çok yakında anlayacaktır ki doktor duygularını gösteremiyordur - aslında büyük bir olasılıkla duyguları yoktur. Tüm bu tuhaflıklara karşın Anna doktora aşık olur. Doktorun tüm duygusuzluğuna rağmen ona olan duygularına engel olamaz, gizleyemez. Aşk, Anna’ya olmadık işler yaptırır: Önce ondan hamileymiş gibi yapar, sonra yaptıkları ise bazı insanların hayatlarını felakete çevirir...
21:30 Betty / Betty
Claude Chabrol'ün 1992’de çektiği Betty, Simenon’un aynı adlı romanından uyarlama. 2003 yılında kaybettiğimiz Marie Trintignant’ın sinema kariyerindeki en önemli rolünü oynadığı Betty’de bir adam; sarhoş, mutsuz, ve birbiri ardına sigara yakan kadını arabasına alarak Versailles’da salaş bir bara götürür. Adam doktor olduğunu söylese de, aslında bir uyuşturucu bağımlısıdır ve Betty, adamın elinden bardaki bir kadın tarafından kurtarılır. Bu kadın zengin bir duldur ve geceyi geçirmesi için Betty’ye civardaki lüks bir otelde bir oda ayarlar. Betty, ortada olay örgüsü olmamasına rağmen bizi hemen saran bir film. Filmin kahramanı Betty’nin kim olduğunu ve neden sarhoş olduğunu; dul kadının nereden çıktığını ya da Betty’ye neden arkadaşça davrandığını bilmeyiz. Bu filmin özelliği, hiçbir olayın bir başkasına bağlı olmaması. Filmde, karakterlerin karşılaşmaları gerekmez. Karşılaştıklarında da, film onlara aşık olmak, kalmak ya da gitmek, cinayet işlemek veya banka soymak gibi zorunlu görevler yüklemez. Tek bir görevleri vardır, o da bir sonraki karede ne geliyorsa onu yapmak. Bu da, normal “gerilim” filmlerinden çok daha farklı bir gerilim gidişatı yaratır.
Festival programının tamamını görmek için:
www.ucansupurge.org
DİĞER HABERLER
Rober Hatemo ve Yıldız Tilbe’den Yılın Şarkısı: “Bu Delikanlıyı Unutamazsın”
Türk pop müziğinin iki efsane ismi hayranlarını büyüleyecek projede bir araya geliyor.
“Seksüel enerjinin yükselişi ”
“Banana Republic Sonbaharı Kuzey Avrupa’da Karşılıyor”
“Evliliğinize sahip çıkın!...”
“Mango'da %50'ye Varan İndirimler Başladı!”
“50’lerin star ruhu yeniden canlanıyor!..”
“Plise mi, yoksa düet perde mi? ”
“Kahvaltı başarıyı arttırıyor.”
“Hangi Rahatsızlıklar Sese Karşı Düşük Tolerans Gösteriyor?”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32