Hikayedeniz-16
"...Yazdıklarını okuyamadı. Kocaman bir çizgi, bir çizgi, bir çizgi daha...." Güven Gürbüz'ün yeni yazısını okumak için tıklayın...
HER BİRİ AYRI BİR HİKAYE...
Yazarın günlüğünden...
Garipliğini gördü iki satırın dar geldiği defterinde. Yazdıklarını okuyamadı. Kocaman bir çizgi, bir çizgi, bir çizgi daha. Bir sayfa daha çevirdi yine bembeyaz, yine yazdı yazdı yazdı, okuyabildiklerini okudu kimseler duymadan sessiz, sakin, içinden.
Kimler vardı kimler. Haksızlıklarını bir gün dahi esirgemeyen amirlerimi? Kendinden başkasını göremeyen arkadaşlarımı? Ya menfaat çıkar uğruna her gün arkasını döndüğünde kuyu kazıcılarımı? Ya dost kalamayanlar..Ya hep birilerini kayıran, birilerinin cebini doldururken, birilerine dönüpte bakmaya tenezül etmeyen yöneticilerimi? Kahretti hepsine.
Sonra bir gün küçük bir çoçuğun büyüdüğünü hissetti hemde kendi içinde. Onu anlayan çoçuk sadece yazılarıydı. Oysaki o içine kapandıkları egoist dünyalarında salt kendisi için yaşayan duyarsızlara acıyordu. Hemde en içten gelerek. Yazık ve yine yazık dedi bu dünyada var olan sevgi fakirlerine sadaka vermek istedi yazdıklarıyla.
Oysaki onlar yinede fakirdi.
Oysaki o kadar zengindi ki O. Hemde kendi içinde. Onunda sevenleri vardıda onlar onu hiç göremiyorlarmıydı?
Elbette...Çünkü hep yüznumara büyük gözlük takıyorlardı. Gözleri hep uzaklara bakıyordu onların. Yanıbaşındakileri bu gözlüklerle nasıl göreceklerdi?
Cebleri dolu, hisleri acımasızdı çünkü onlar hiç yoksulluk yaşamamışlardı. Nerden bilsinler.. Dünyaya geldiği gibi gidenler yine fakirler. Yoksulluğa gözlerini kapatanlar yine cebi dolular. Onlar hep vardılar, yine var olacaklar.
Çok uzaklara gitti oturduğu sandalyesinden, sonra kalktı ayağa yürümeye başladı. İşyerinden uzaklaşırken hem yürüyor hemde bir şeyler yazıyordu beyninin içerisinde bir yerlere...
Bir el çekti onu götürdü uzun zaman öncesine..
Dürüst bir esnaf amcanın çırağı oldu. Sabah erkenden dükkanı açıyor, kapının önünü süpürüyor, sonra tezgahın başında müşterisini bekliyordu. Yaşlı bir teyze girdi kapıdan içeri. Oğlu ile gelini bir trafik kazsında ölmüş, torunlarına bakmak zorunda kalmıştı. Bir kilo toz şeker bir paket çay aldı. Deftere yazdırdı ve hayırlı işler deyip ayrıldı dükkandan.
Biraz sonra dükkanın sahibi geldi. Deftere yazılan ilk veresiye satışı görünce derin bir nefes çekti..Ve başladı anlatmaya...
" Halime hanımın kocası bir bankada müdürdü..Kredi verdiği esnaf bir gün bile aksatmadı aldığı kredileri.. O hep güleryüzlüydü..İncitmedi ne yanında çalışanları nede mahalle komşularını..
Bir gün kalp krizinden öldü. Yerine gelen müdür acımasız çıktı, talimat meraklısıydı, emirden başka bir şey söylemez, selamsız sabahsız dolaşırdı ortalıkta. Batırdı bankanın şubesini, esnafa haciz geldi, mahalleyide kuruttu..Anlatılanlara göre bu müdürün rüyasına Halime hanımın ölen kocası girmiş. Ve ona bir nasihat vermiş. Demişki;
" Bir gün aynanın yüzüne bak kendini gör, diğer bir günde arkasına bak.. sonra birde düşün ya iki tarafıda ayna olsa daha iyi olmazmıydı..O zaman ayna ayna olmazdı..Ama sen o zaman insan olurdun."
Çok düşünür inceden inceye sonra anlarki aynanın bir yüzünde varlığın suluetini, arkasında ise yokluğunu görür. Gören insan için kalb gözü vardır. O kalb gözü bende yokmuş der ve aklını başına alır.
O baktığı aynanın arka yüzünde gördüğü insanlarıda düşünür olur. Her yerde anlatır bu rüyayı..Çevresinde zengin fakir ayırımı yapmaz kapısını hepsine açar..Toplum içerisinde sevilen bir insan olur."
Dükkanın sahibi döndü çırağına;" Şu çay ocağından bir çay söylede içelim demli, demli..Haydi bakalım ."der. Tam çay almaya doğru koşarken kendine gelir..
İş dönüşü otobüs durağında beklemektedir. Otobüste gelmiş..bir yığın insan otobüse binmek için itiş kakış
içerisindedirler...Mahalleye geldiklerinde saatte kemale ermiş. Yolların ışıkları caddeyi aydınlatmıştır.
Yazdıklarını okuyabilmeleri için yine yazar, yazar yazar, kimler için niye?
Yazdıklarımızı okuyabilenler için yine yazmaya devam...
16 Temmuz 2004 – Çankaya
www.guvengurbuz.bz.tc
DİĞER HABERLER
Annelerini Dinleyen Genç Kadınlar Riskten Kaçıp Nakite Sarılıyor Yatırım Yapmıyor
Genç girişimci kadınları riskten kaçmadan yatırım yapmaya davet etti...
Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na Son 30 Gün
Dünyanın en büyük spor organizasyonu olan olimpiyatlar için geri sayım sürüyor.
“Zamansız Trend: Jean Kumaşlar”
“Taksim Gezi Parkını Yıkmayınız!...”
“Saçlarınız İnceliyorsa Nedeni Bu Besin Olabilir!”
“One Love Festival 15 İçin Geri Sayım Başladı!”
“Çikolatanın enfes dünyasına ilk merhaba…”
“Zafer Algöz`ün İkinci Kitabı Keş On Dı Teybıl Yayımlandı”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32