Bu hafta evlilik durumları, ailevi sorunlar, sevgililer, karı-kocalar, çocuklar başrolde. Evlenenler, boşananlar, aşık olanlar, ayrılanlar, ne ararsanız var. Jack Nicholson, “Aşkta Herşey Mümkün”de evlilikten kaçan kart zampara rolünde.. Fatih Akın’ın Altın Ayı ödüllü filmi “Duvara Karşı”da formalite icabı bir evlilik, hüzünlü bir aşkı doğuruyor. Steve Martin, “Sürüsüne Bereket”te, 12 çocuklu bir ailenin babası olarak gündüz gözüyle kabus yaşıyor. “Benimle Evlenir misin?” ise evlilik hayatının ayrıntılı bir panaromasını çıkarıma çabasında.
Duvara Karşı-Gegen Die Wand
Fatih Akın, ilk üç filmi ile ülkemizde ulaşabildiği kısıtlı sayıda izleyicinin takdirini kazanmış bir yönetmen. Bizde gösterime giren Kısa ve Acısız ve Temmuz’da ile izleyiciden de, eleştirmenlerden de tam puan alan yönetmen, Berlin Film Festivali’ndeki şaşırtıcı zaferinin ardından, hem Almanya, hem de Türkiye tarafından benimsendi, bolca saygıya, sevgiye ve övgüye mazhar oldu. Ama hemen söyleyelim hakkıdır, Duvara Karşı karşı her türlü övgüyü sonuna kadar hak eden bir film. Önceki filmlerinde de, ‘göçmenlik durumları’na sıkça değinen Fatih Akın; bu kez biri köklerini tamamen reddeden, diğeri köklerinden kurtulmak için intihar dahil her yolu deneyen iki ‘kaçık’ın öyküsünü anlatıyor. Aile baskısından illahlah diyen Sibel, başarısız intihar denemesinin ardından hastahanede tanıştığı Cahit’e evlenme teklif ediyor. Oysa Cahit, tüm Almanya’da bir kadının evlenmek isteyebileceği son erkek belki de: alkolik, kronik şekilde pis, işsiz güçsüz bir serseri. Ancak umutsuz durumdaki Sibel, Cahit’i bir şekilde bu formalite icabı evliliğe ikna ediyor. Ancak iş asıl Sibel ve Cahit evlendikten sonra karışıyor, kağıt üzerindeki bu evlilik, İstanbul’a kadar uzanacak iç burkan bir aşkı doğuruyor… Fatih Akın’ın bu son ve bence en iyi filmi, ilk elden sıralanabilecek bir dolu eksiğine rağmen, son derece çarpıcı ve uzun süre akıllardan çıkmayacak kadar güçlü. Duvara Karşı gücünü asıl olarak sağlam hikayesinden ve başta Birol Ünel olmak üzere, Sibel Kekilli ve Güven Kıraç’ın çok başarılı oyunculuklarından alıyor. Sonuç olarak porno hikayelerini, ödülleri, spekülasyonları unutun: Tek bilmeniz gerek Duvara Karşı’nın çok iyi bir film olduğu…
Aşkta Herşey Mümkün – Something’s Gotta Give
Jack Nicholson, 67 yaşında bir erkek olarak halen aşk kaçamakları ile anılan uslanmaz bir çapkın. 3 Oscarlı efsane oyuncuyu “Aşkta Herşey Mümkün”de gerçek hayatındaki gibi, kart bir zampara olarak izliyoruz. Nicholson’a filmde, Diane Keaton, Keanu Revees ve Amanda Peet gibi isimler eşlik ediyor. Hatırlarsanız, Diane Keaton filmdeki performansı ile Oscar’a da aday olmuştu. Aşkta Herşey Mümkün’ün kamera arkasında ise, Kadınlar Ne İster’den de hatırlayabileceğiniz, parlak fikirlerin peşinden koşmayı pek seven Nancy Myers var. Aşkta Herşey Mümkün ise, yalnızca 30 yaşın altındaki kadınlarla çıkan müzmin bekar Harry Sanborn’un tüm kurallarını yıkıp kendi yaşıtı Erica Barry’ye aşık olması üzerine kurulu. Film temel olarak iyi kurulmuş dramatik yapısından güç alıyor ancak Jack Nicholson ve Diane Keaton’ın karşılıklı döktürdükleri sahneler de keyif veriyor. Genç ve fazlasıyla güzel oyuncuların sarsılmaz hakimiyetindeki romantik komedi türünde, ‘yaşı geçmiş’ bir çiftin aşkını izlemek pek rastlanabilecek bir durum değil, dolayısıyla Aşkta Herşey Mümkün dikkate değer bir çalışma. Yine de beklenti çıtasını fazla yukarı koymamak gerek, filmin bolca handikapı olduğu da bir gerçek.
Sürüsüne Bereket – Chaper by the Dozen
Steve Martin’in, 12 çocuklu talihsiz (ama halinden memnun) bir baba olarak karşımıza çıktığı Sürüsüne Bereket, 1950 yapımı aynı adlı komedinin yeniden çevrimi. Kalabalık oyuncu kadrosu ile bol şenlikli bir komedi olarak nitelendirilebilecek bu film, asıl olarak Gilbreth ailesinin gerçek öyküsünden esinlenerek çekilmiş. Sürüsüne Bereket, önceki sezon izlediğimiz “Afacanlar Yuvada” filmin anımsatıyor, biraz dikkatli bakınca iki filmin formülü de aynı, başrolde yetenekli bir komedyen, yan rollerde sevimli veletler, ailenin kutsallığının yüceltilmesi ve yüzlerinde bir gülümseme ile salondan ayrılması hedeflenen seyirciler. Sürüsüne Bereket’in bu basit formül çerçevesinde gayet başarılı olduğunu söylemek mümkün. Bir “kendini iyi hisset” filmi izlemek isteyenler, burada buyrun…
Benimle Evlenir misin?-Casomai
Haftanın ‘evlilik yaşamı’na en kapsamlı bakışı, “Benimle Evlenir misin?” ile İtalya’dan geliyor. Evlilik hazırlıkları yapan bir çiftin ilişkisini enine boyuna masaya yatıran yapım, geçen yıl İtalya’nın en çok ilgi gören yapımlarından biri olmuştu. “Benimle Evlenir misin?”in merkezinde kadın-erkek ilişkilerinin kaçınılmaz dönüm noktası nikah masasına gelmeyi başarmış Tommaso ve Stephanie çifti var. Israrla farklı bir düğün töreni isteyen çift, katolik aleminin en garip rahibine denk gelince, evliliğin ne menem birşey olduğunu enine boyuna öğreniyorlar. “Benimle Evlenir misin?”, son derece sürükleyici ve hemen her İtalyan filmi gibi, fazlasıyla geveze bir film. Evlilik konusundaki karamsar yaklaşımı nedeniyle, yakın zamanda evlenmek isteyenler “Benimle Evlenir misin?”nden uzak dursun diyoruz. Umut dolu final, filmin genelindeki karamsar havayı dağıtmakta etkisiz kalıyor.
Talip Ertürk
taliperturk@hotmail.com
DİĞER ADRESLER 
