Cornell Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Robb Willer, yapılan araştırmanın sonucuna göre erkeklerin, “erkeksi kimlikleri tehdit altında olduğunda, bunu telafi etmek için aşırı tavırlar gösterdiklerini” söyledi.

Cornell Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Robb Willer, yapılan araştırmanın sonucuna göre erkeklerin, “erkeksi kimlikleri tehdit altında olduğunda, bunu telafi etmek için aşırı tavırlar gösterdiklerini” söyledi. Willer, erkeksi tavırlarda “aşırı derecede telafi” (overcompensation) kavramının yeni olmadığını, Freudyen psikoloji temelli bu kavramın doğru olarak kabul edildiğini ancak bunu kanıtlayabilecek bir çalışma yapılmadığını kaydetti.

Araştırma kapsamında, 2004 yılında 111 kadın ve erkek üniversite öğrencisine, cinsel kimlikleriyle ilgili test yapıldı. Willer, geleneksel kadın ve erkek davranışlarının ne derecede benimsendiğiyle ilgili bu testlerin sonuçlarının, daha sonra değiştirilerek öğrencilere aktarıldığını kaydetti. Erkek öğrencilerin bazılarına, test sonuçlarına göre “kadınsı” bir kimlik taşıdıkları söylenirken, bazılarının “erkeksi” oldukları belirtildi.

Aynı bilgilendirme, kadın öğrencilere de yapıldı. Araştırma kapsamında, aynı öğrencilere bu kez “erkeksi” değer yargılarını kapsayan başka bir test yapıldı. Homofobi, erkeklere yönelik ürün alışverişi, Irak savaşına destek verip vermediği gibi konularda sorular soruldu. İlk testte kadınsı özellikleri olduğu söylenen erkek öğrencilerin, ikinci testte aşırı uçlara gittiği, örneğin Irak savaşına daha fazla destek verdikleri, homofobi eğilimlerinin arttığı ve genel olarak ilk sonuçları “aşırı derecede telafi etmeye çalıştıkları” gözlemlendi.

Willer, kadın grubunda ise, “erkeksi” oldukları söylenen deneklerde, iki testin sonuçları arasında fark bulunmadığını vurguladı. Erkeksi kimlik konusunda “aşırı derecede telafi” tezini doğruladığı belirtilen araştırma sonuçlarının, gelecek hafta ABD Sosyoloji Birliği’nin yıllık toplantısında sunulacağı belirtildi.