Cazibeli, feminen, bağımsız
Güzel gözlü, gizemli kadın. Hollywood’un sessiz film çağının kuzey yıldızı, Greta Garbo. Beyazperdeye veda ettiğinde sadece 36 yaşındaydı ama Hollywood’da geçirdiği 20 yılda kadın hakları savunucularının uzun zaman uğraşıp da başaramadıklarını başardı: Amerikan toplumuna bir kadının hem zeki hem de seksi olabileceğini gösterdi. 1920’li yıllarda, özgürlük yanlıları toplum tarafından horgörülürken, o, canlandırdığı cazibeli, feminen ama bağımsız karakterlerle milyonlarca kadına cinselliklerinin erkeklerin kontrolünde olmadığını gösterdi. Başına buyruk, zeki, yetenekli ve ödünsüzdü. Ve de çok güzel. Greta Garbo, son filmini 1941’de çevirmesine ve sonra 1990’da ölümüne kadar gözlerden uzak bir hayat sürmesine rağmen, tüm sinemaseverlerin gönlünde bir efsane olarak yaşamaya devam ediyor.
‘Kadın özgürlüğünün ikonu’
Hollywood’un kadınlara güçlü rol modelleri sunmakta oldukça cimri davrandığı çağımızda Greta Garbo’nun filmlerini seyretmek zaman tünelinde yolculuk yapmak gibi. O, henüz 20’li yıllarda bağımsız kadının ve kadın özgürlüğünün ikonu olmayı başarmış nadir gerçek özgür ruhlardan biriydi. Ödünsüz ve özürsüz, sadece kendi istediği gibi yaşadı.
Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, doğumunun 100. yılında Garbo’yu seyircisiyle buluşturuyor.
İsveç Başkonsolosluğu ve The British Council’in katkılarıyla gösterilecek üç Garbo klasiği, Anna Karenina, Grand Hotel ve Gülmeyen Kadın–Ninotchka, 35 mm.lik kopyalarla sinemaseverlere unutamayacakları bir deneyim yaşatacak.