Sahiden nedir aşk? Gerçekten bu duyguyu tanımlayabilecek kadar derin ve anlamlı bir sözcük var mıdır? Hangi şiir anlatabilir aşkın gücünü? Hangi şarkı hissettirir kalbinin en derinine kadar? Sahiden aşk var mıdır? Efsanelerde mi kalmıştır yoksa masalların mutlu sonlarında mı? İşte tüm bu soruları sordurtandır aşk! Tam da bu yüzdendir aşkı büyük yapan, bu yüzdendir hep mutluluklarımız ve acı çekmelerimiz.
Ancak günümüz aşklarının geçirdiği evrim, aşkın boyutunu değiştirirken içini boşaltıyor. Para ya mı güce mi aşıksın sorularını sordurtuyor. Reem Nöropsikiyatri Kliniği’nden Dr. Mehmet Yavuz, günümüz ilişkilerini aşk, para ve güç üçgeninde sizler için değerlendirdi.
Gerçek aşkı unuttuk mu?
Biraz nostalji yapmakta yarar var. Zira aşkın en pür halini anlamak için günümüz şartları çok da elverişli koşullar yaratmıyor.
Bu anlamda şu soruyu sorabilir miyiz? Aşk geçen yıllarla birlikte evrimleşiyor mu? Evrimleşiyorsa tam olarak neye evrimleşiyor? Aşk evrimleştikçe gerçekten de aşk olarak kalabilecek mi yoksa ismi aşk içi boş bir sözcüğe mi dönüşecek? Aşkın gidişatı ile ilgili yüzlerce soru sorulabilir, konuyla ilgili yüzlerce teori ortaya atılabilir. Ancak hiçbiri soru ve teori geçmiş aşkların güzelliğini bize yaşatacak yoğunlukta ve derinlikte değildir. Sebebi ise çok açık. Modernleşen toplum düzeni her şeyi hemen tükettiği gibi aşkı da tüketiyor ve yok ediyor. Günlük hayatın koşuşturmasında ve yaşamın keşmekeşinde aşka ayıracak vaktimiz bile yok. Geçen onca zaman önceliklerimizi değiştirdi. Sosyal mecralar için ile ayıracak daha çok vaktimiz öncelik sıramıza girecek gündem konularımız var. Sonuç ise aşkı bile 3 günde tüketen yepyeni bir nesil!
Aşk, para, güç üçgeni
İlişkiler de bu değişimden nasibini aldı. Öncelik sıramız ilişki bileşenlerinin de sırasını değiştirdi. Aşk, para, güç üçgeninde sıkışan ilişkiler; kimi zaman güç, kimi zaman aşk ama en çok da para önceliğinde şekilleniyor. Çoğu zaman karşımızdaki kişiyi neden sevdiğimizi bile unutuyoruz. ‘Aşk mı para mı’ sorunsalında kısır döngüye düşüp sadece anlık yaşamayı seçiyoruz.
Güce aşık olmak…
Yukarıda da belirtiğimiz gibi söz konusu ilişkiler olduğunda beklentiler doğrultusunda önceliklerimiz değişiyor. Aşk duygusunu tetikleyen dürtü bazen bir bakış, bazense güç gibi baskın bir özellik olabiliyor. Eğer ilişkinin varlık sebebi güçse ve kişinin karşı cinsten beklentii güç kavramı ise iş bu durumda aşk söz etmek ne kadar doğrudur? Aslına bakılırsa kişinin güce aşık olma derecesinde bağımlı olması ve bunu karşı taraftan bekliyor olması hastalıklı bir durum. Çünkü kişinin güçzülük kavramı altında ezilmesi, kendine güvenmemesi, sürekli sığınacağı birine ihityaç duyması gibi pskilojik temelli bir soruna işaret ediyor.
Kişinin sürekli beni korusun, bana baksın, bana bağırsın, gerekirse bana vursun gibi ileri sayılabilecek düşüncelere kapılması ve karşı taraftan bunu beklemesi ilişkilerin temelden zayıf olmasına sebep olur. Her ne kadar birçok kişi bu durumu güce aşık olmak olarak tanımlasa da bu güce aşık olmak değil güce bağımlı olmaktır.
Parasal güce aşık olmak…
Eğer ilişkideki temel motivasyon para ise, aşkı konuşmak için geç kalmışız demektir. Çünkü ihityaçlarını karşılayacak, yaşam standardını koruyacak ya da yükseltecek birini aramak ve bunları karşılayacak birine tutunmaksa o ilişkiyi sürdüren, işte o zaman paranın esareti başlar.
Aslına bakılırsa aşk, o kadar güçlü bir duygudur ki ne para, ne de güç kelimesiyle yan yana bile gelmemesi gerekir. Şiirlerin, şarkıların yegane ilham kaynağı olan aşkın bu kadar metalaştırılması, ağızlara bu kadar pelesenk olması aslına bakılırsa üzücü bir durumdur. Çünkü aşk, kimine göre yaratıcının en büyük hediyesi, kimine göre ise tabiatın varlık sebebidir. Aşk, dizlerinin bağını çözen belki de sana şarkılar söyleten ama en çok da bambaşka bir evrende olmana sebep olandır. Ve aşk, paranın ve gücün ön planda olduğu çıkar ilişkilerinin hiçbir evresin adı dahi geçmeyecek kadar kutsal bir duygudur.
“Özge Ulusoy’dan Ev Dekorasyonunda Sonbahar Tüyoları”
“Camouflage powered by Ford StreetKa”
“Ajda Pekkan’dan 18 Eylül’de Küçükçiftlik Park’ta “Süperstar” Bir İlk Konser!”
“Dengesiz Hava Sizi Hasta Etmesin!”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32