Covid-19 salgını nedeniyle evlere kapandık. Okula gitmeyen çocuklar, evden çalışan ebeveynler ve çiftler arasında gerilim yaşanabileceği bir süreçten geçiyoruz. Ancak; salgından aile içi ilişkilere zarar vermeden çıkmak önemli. “Zaman; konuşma, paylaşma, dayanışma zamanı” diyen Psikiyatrist Dr. Buğra Çetin, evde iletişimi güçlendirmenin ve gerginlikleri azaltmanın yollarını anlattı.
Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Psikiyatri Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Buğra Çetin, salgın nedeniyle yaşanan endişeli ruh halinin ve evde kapalı kalmak zorunda olmanın ilişkilerde pek çok krize kapı aralayabileceğini söyledi. Dr. Çetin, “Ev işleri için iş bölümü yapılsın. Evdeki her bireyin kendine ait zamanı da olsun” dedi.
Evden çalışanların işinin, diğer bireyler tarafından sık sık bölünmesinin de sıkıntı yarattığı söyleyen Çetin, “Ev ile ilgili konuları konuşmak için belirli saatler üzerinde anlaşma yapmak çok faydalı oluyor. Böylece, hem çalışan kişinin zorunlu olmadıkça çalışması bölünmüyor hem de herkesin ihtiyaçları dinlenmiş oluyor” dedi. Çetin bireylerin beklentilerini diğer aile fertlerinin anlamasını beklemektense, beklentilerin açık ve net şekilde ifade edilmesi gerektiğini vurguladı.
Dr. Çetin, belirli bir alanda kapalı kalmanın içe dönük mizaçlı kişiler için bile zorlayıcı olabildiğine dikkat çekti. Bu dönemde gerginlik, huzursuzluk, kaygı, endişe gibi hislerin yoğun yaşandığını anlatan Çetin, evde kendi kendine zaman geçirme alışkanlığı olmayan, hobilere sahip olmayan kişiler için yaşanan izolasyonun çok daha güç olacağını da söyledi. Çetin, şöyle devam etti:
“Çiftlerin birbirlerinden beklentileri değişebilir, toleransın da azalmış olması ile çiftler arasında kavgalar çıkabilir. Özellikle de karantina sürecinden önce de iletişim sorunları olan çiftler arasında kısıtlı bir alanda uzun sürelerin geçirildiği bu dönemde sorunlar artabilir. Ekonomik kaygılar da eklendiyse şiddete varan olaylara da yol açabiliyor.”
Çatışmaları azaltmak için “konuşmak ve paylaşmak” gerektiğini söyleyen Dr. Çetin, “Virüsün bulaşmasından, hasta olmaktan korktuğunu söylemek, yakınları için kaygılandığını ifade etmek kişiyi güçsüz kılmaz. Tam tersine bu duyguları paylaşmak aile bireylerini daha da yakınlaştıracaktır. Paylaşımı, dayanışmayı ön plana çıkartmak bu zor günlerde bizim en büyük kazanımımız olacaktır” dedi.
İŞTE EVDE STRESİ YENMENİN YOLLARI
Dr. Çetin, koronavirüs döneminde evde aile bireyleri arasında stresi yenmenin yollarını şöyle sıraladı:
1. Konuşun: En önemli adım; duyguları konuşabilmek, paylaşabilmek… Toplumda çok yoğun kaygı ve belirsizliğin olduğu bu süreçte duyguları dile getirmek çok büyük önem kazandı.
2. Hobiler bulun: Duygulara farklı boşalım alanları yaratabilmek için varsa hobiler ile ilgilenmek... Yoksa yeni uğraşlar edinmek önemli.
3. Cep telefonu ve internete ayırdığınız zamanı azaltın: Salgınla ilgili gelişmeleri çok yoğun takip etmek endişeyi daha da arttırıyor. Sosyal medya yerine, güvenilir kaynaklar ve medya kuruluşlarından bilgiye erişim sağlamaya çalışan.
4. Akıcı film, dizi ve kitap seçin: Salgında toplumda kaygının çok yoğun olması sebebiyle okuduğunu anlamada zorluk, aynı yeri tekrar tekrar okumak, bir filmi veya diziyi takip etmeyi güçleştirecek şekilde odaklanma güçlükleri olması çok doğaldır. Böyle bir durumda odaklanamıyor olmanın da getireceği ekstra endişenin önüne geçmek için bu süreçte akıcı film, dizi veya kitapları seçmek daha doğrudur.
5. Ev içi aktiviteler: Ev içinde yapılabilecek egzersizler, aile bireyleri ile ortak aktiviteler gerçekleştirmek, varsa çiçekler ile ilgilenmek önemli. Dolapları, kitaplıkları düzenlemek, kaygının çok arttığı durumlarda nefes egzersizi, gevşeme egzersizleri yapmak, zihni gündemin yoğunluğundan uzaklaştırmaya çalışmak faydalı olur.
6. Destek olun: İzole yakınlarımız varsa mutlaka sık sık arayıp konuşmak, dinlemek, destek olup, ihtiyaçlarını gidermeye çalışmak hem onlara hem de ile bizlere iyi gelecektir.
DİĞER HABERLER
Kış Depresyonu ile Nasıl Başa Çıkılır?
Kapalı havalar, mevsimsel duygudurum bozukluğu’nu tetikliyor.
Kronolojik Yaş Mı Biyolojik Yaş Mı?
Uzmanlar, kronolojik yaş ve biyolojik yaşın birbirinden farklı olabileceğine dikkat çekiyor.
“Düşüncelerinizi Değiştirin Kaderiniz Değişsin”
“Yeni Omo ile Zorlu Lekelere Kısa Sürede ‘Hızlı Etki’”
“Adana Film Festivali’nde Türk Sineması Dayanışma Gecesi”
“Fazla çikolata köpekleri öldürüyor!”
“Kontakt Lens’te 8 Yaz Kuralı”
“Üretkenlik Katili 6 Alışkanlık”
“12. Filmmor Kadın Filmleri Festivali Şifacılar Cadılar ve Direnişle Başladı”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32