Öyle ki bazen suçluluğu tescillenmemiş kişiler dahi yargılanıp ‘sosyal medya hükmü’ veriliyor. Ancak bu durumda suçluya tepki göstereyim derken suçlu taraf olabilir tazminat bile vermek zorunda kalabilirsiniz. Öyle ki kamusal vicdanı etkileyen suçlular, bu durumu adeta kazanç kapısı haline çevirdi.
Tepki sınırını aşmayın
Kamu vicdanını etkileyen olayların medyaya yansımasıyla vatandaşların tepki gösterdiğini aktaran Ceza Hukukçusu Av. Cem Duman “Sosyal medya kullanım yaşının 12’li yaşlara kadar düştüğü ülkemizde toplumsal gündem oluşturan olaylarda, olayın yaratmış olduğu infialin etkisi altında yapılan yorumlar ve gösterilen tepkiler çoğu zaman yorum ve tepki sınırlarını aşarak hakaret suçunun unsurlarını oluşturacak düzeye ulaşabiliyor. Maalesef hemen hemen her gün işlenen kadın cinayetleri, çocuk istismarları, hayvana karşı işlenen suçlar, dolandırıcılık gibi toplumun tüm kesimlerini derinden etkileyen olayların basına ve sosyal medyaya yansıması üzerine henüz hukuken suçluluğu tescillenmemiş faillerin sosyal medya kullanıcıları tarafından ‘yargılanarak’ aleyhlerine bir nevi ‘sosyal medya hükmü’ verildiğine şahit olmaktayız” dedi.
Suçlu taraf siz olabilirsiniz
Sosyal medyada yapılan yorumların bazılarının eleştiri ve yorum sınırını aşarak hakaret suçunun unsurunu oluşturduğunu gözlemlediklerini belirten Cem Duman “İşlediği iddia edilen suç sebebiyle olayın şüphelisi olan kişilerin henüz bu olay kapsamında yargılama yapılıp kesinleşen bir hükmü bulunmamasına rağmen sosyal medya kullanıcılarının kendilerini yargıç yerine koyarak peşinen hüküm kurmaları sebebiyle karşılaştıkları hukuki yargılamalar son günlerde oldukça artış göstermekte. Yaşanan, işitilen veya bir şekilde haberdar olunan herhangi bir suç sebebiyle, işlenen suç ve olayın failine o anın manevi üzüntüsü ve etkisi altında sosyal medyada yapılan anlık yorumların bir kısmı maalesef bu olayla hiçbir ilgisi bulunmayan sosyal medya kullanıcısını bir anda başka bir ceza yargılamasının şüphelisi ve devamında başlatılan kovuşturmanın sanığı durumuna getirebilmektedir” diye konuştu.
“Cani, katil, sapık, ırz düşmanı…”
Olay doğru olsa bile dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden Duman, “Henüz işlenen bir kadın cinayetine tanıklık eden veya çocuğun cinsel istismarı başlıklı bir haber paylaşımını okuyan sosyal medya kullanıcısı haberin içeriği ve faillerin kimliği noksansız doğru bile olsa, faillerin hukuk sistemi tarafından henüz yargılaması yapılıp kararın kesinleşmemesi sebebiyle örnek olarak ‘cani, katil, sapık, ırz düşmanı’ şeklindeki yorumları sebebiyle aslında sadece eleştirdiğini sandığı bir suç ve suçlu sebebiyle failinin hukuki menfaatlerine zarar verdiği gerekçesiyle başkaca bir soruşturmanın bu sefer kendisi şüphelisi devamında başlatılacak kovuşturmanın da sanığı olduğunu sıklıkla görmekteyiz” ifadelerini kullandı.
Tazminat istiyorlar
Son zamanlarda bu tarz davaların arttığını aktaran Avukat “Keza, esas suçun faili henüz suçluluğu kesinleşmeden kendisini suçlu ilan eden yorumlardan dolayı adli şikâyet yolu ile başlatacağı ceza yargılamasından olumlu neticeyi almasını takiben bu seferde aslında tek amacı kamu vicdanını zedeleyen olayın failini eleştirmek olan sosyal medya yorumcusuna hukuk davası açarak maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilmektedir. Bu nedenle sosyal medyada gündem olan hukuki olaylarda suçluluğu tescillenmemiş faillere peşin hüküm içerir yorumlarımız sebebiyle şikâyet üzerine aleyhimize başlatılacak ceza yargılaması sonucunda özgürlüğümüzden, devamında ise açılacak hukuk davası ile maddi ve manevi tazminat sebebiyle maddi varlıklarımızdan mahrum olabileceğimizi unutmamamız gerekir” dedi.
‘Kazanç kapısı yaptılar’
Ülke genelinde geniş bir gündem oluşturan ve toplumsal infial uyandıran kimi olayların faillerinin sosyal medyada linç edilmelerini kendilerine bir kazanç kapısı olarak gördüklerine dikkat çeken Duman şunları söyledi: “Bir başka deyişle işledikleri suçtan dolayı kamusal vicdanı etkileyen suçlular, toplumsal hassasiyet sahibi olmasına karşılık hukuki açıdan bilgisiz olmaları sebebiyle yanlış yorumlar yapan sosyal medya kullanıcılarını maddi kazanç kapısı olarak görmekte, işlemiş oldukları suçun gündemden düşmesini takiben başlattıkları hukuki girişimler sebebiyle vicdani açıdan haksız hukuki açıdan kabul gören kazanımlarda bulunmaktadırlar.”