Kirli sular, pastörize edilmemiş süt ürünleri, çiğ tüketilen beyaz,kırmızı etler ve çiğ tüketilen deniz ürünlerinin yaklaşık 250 çeşit hastalığa neden oluğu bildirildi.

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüce, yiyecek ve içeceklerden bulaşan hastalık etken sayısının yaklaşık 250 olduğunu söyledi.

Yüce, bakteriler, virüsler ve parazitler başta olmak üzere bir çok enfeksiyon etkeni, toksinler, yiyeceklere bulaşmış zararlı kimyasallar ve zehirli mantarların bu kapsamda sayılabileceğini belirtti.

Yüce, şu bilgiyi verdi:

''Kirli sulardan elde edilmiş ve çiğ tüketilen deniz ürünleri ile Vibrio türleri ve bazı parazitler, çiğ veya pastörize edilmemiş süt ile yapılan kaymak, tereyağı ve özellikle beyaz peynirlerle bulaşan brucella türleri, az pişmiş ya da pişmemiş at, domuz ve diğer vahşi hayvan etlerinin yenmesi ile bulaşan trichinella türleri, kedi besleyenlerin kedi ile temastan sonra el yıkamadan yiyecek hazırlamaları sonucu veya kedi dışkısı bulaşmış yiyeceklerin yenmesi ya da az pişmiş domuz, koyun ve geyik etlerinin yenmesi ile insanlara bulaşan Toxoplasma, yine az pişmiş ve çiğ yenen sığır ve domuz etleri ile bulaşan sığır ve domuz tenyası bu hastalıklar arasında sayılabilir.''

Şarbon hastalığının yeterli pişirilmemiş etlerle insanlara bulaşabildiğini dile getiren Yüce, böyle gıdaların yenmesiyle ölümcül bağırsak şarbonu bulgularının görülebileceğini anlattı.

Söz konusu etkenler ağızdan alınıp mide-bağırsak sistemine gittiğiiçin, bu hastalıkların ortaya çıkan ilk belirtilerinin yine bu organlarla ilgili olduğunu kaydeden Yüce, belirtilerin bulantı, kusma,karın ağrısı-kramplar ve ishal olduğunu bildirdi.

''TRİŞİNELLOZİS ÖLÜMCÜL OLABİLİR''

Yüce, trichinella kurtçuklarının çok çeşitli kaslara yerleşerek uzun yıllar canlı kalabildiğine ve bazen de kalp kası veya beyne yerleşerek ciddi ve ölümcül klinik tablolara neden olabildiğine işaret ederek, ''Çiğ veya pastörize edilmemiş sütten yapılan gıdalarla bulaşan Bruselloz hastalığında ise yüksek ateş, eklem ve kas ağrıları, terleme en sık rastladığımız belirtiler, bunlar beyin ve iskelet sistemine yerleşerek ciddi klinik tablolar oluşturabilir'' dedi.

Tüm dünya üzerinde yaygın olan bu hastalıkların Türkiye'de de görüldüğünü dile getiren Yüce, yiyecek ve içecekle bulaşan hastalıkların önemli bir halk sağlığı problemi olduğunu söyledi.

ET VE SÜTE DİKKAT

Çiğ ya da az pişmiş etler, çiğ veya pastörize edilmemiş sütler, kirli sular ve bu sulardan elde edilmiş çiğ deniz ürünlerinin tüketilmesinin birçok hastalığın ortaya çıkmasına neden olduğuna dikkati çeken Yüce, bu hastalıkların bazen çok ciddi, hatta ölümcül klinik tablolara yol açabildiğini, korunabilmek için vatandaşların yeme içme konusunda bilgilendirilmesi, eğitilmesi ve sık sık uyarılması gerektiğini ifade etti.

Yüce, ''Bu kapsamda çiğ veya az pişmiş et tüketilmemeli, pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri ile kirli sular kullanılmamalıdır. Bu önlemlerin yanı sıra mezbahalar denetlenmeli, insan ve hayvan dışkısının etrafa dağılması önlenmelidir'' dedi.