“Uçuş esnasında kulaklarda meydana gelen basınç değişikliğine bağlı olarak; orta kulakta sıvı birikmesi, tıkanıklık hissi, baş dönmesi, dolgunluk, hafif ağrı ve nadiren kulak zarı delinmelerine bağlı kulakta kanama meydana getirebilmektedir”

Havayolu seyahatleri özellikle zamandan tasarruf etmek isteyenlerin sıklıkla tercih ettiği bir ulaşım alternatifi olmasına rağmen, yeterli önlem almayan pek çok insan için kulak sağlığı konusunda ciddi tehlikeler barındırıyor. Özellikle yaz aylarının gelişiyle birlikte tatil için uçak yolculuğunu tercih edenlerin kulak sağlığına dikkat etmesi ve seyahat öncesi alınacak bazı önlemlerle olası risklerden kaçınması öneriliyor.

May İşitme Cihazları Eğitim Sorumlusu Odyolog Seda Başkurt, uçak yolculuklarındaki ani basınç değişikliklerinin kulak sağlığına zarar verebildiğine dikkat çekerek, “Uçakların kalkış ve iniş anlarında vücutta basınç değişikliği söz konusudur. Vücudumuzdaki bu basınç değişikliğinden en çok etkilenen bölüm kulaklarımızdır. Kulaklarımız duymamızdan ve vücudumuzun dengesinden sorumlu uzuvlarımızdır. Yutkunma esnasında basınç dengesini sağlayan östaki borusu uçaklarda meydana gelen iniş ve çıkışlarda basınç dengesini sağlayamamaktadır. Bunun sonucu olarak kişilerde kulaklarda dolgunluk, tıkanıklık ve baş dönmeleri görülebilmektedir. Orta kulağımızda yer alan östaki borusu yutkunma esnasında saniyeler içerisinde açılıp kapanır. Orta kulakta ki basınç uçakların iniş anında hızla düşerek kulak zarının içe çekilmesine sebep olmaktadır. Bunun sonucunda ise basınç dengesini sağlayan östaki borusu uçak yolculuklarındaki ani basınç değişikliklerine bağlı olarak bozulabilmektedir” görüşünü kaydetti.

Şikâyet halinde KBB uzmanına görünmekte yarar var

Uçaktaki basınç değişikliğine bağlı olarak östaki borusunun çalışmasında bir problem söz konusu olduğunda; orta kulakta sıvı birikmesi, tıkanıklık hissi, baş dönmesi, dolgunluk, hafif ağrı ve nadiren kulak zarı delinmelerine bağlı kulakta kanama meydana gelebileceğini söyleyen Seda Başkurt, bireylerin uçuş öncesi kulak burun boğaz muayenesinden geçmelerinin yararlı olacağının altını çizdi. Başkurt, “Uçuş sırasında veya sonrasında benzer şikâyetler yaşıyorsanız vakit kaybetmeden kulak burun boğaz doktoruna gitmenizde gerekmektedir. Doktor şikâyetlerinize göre tedavi sürecine başlayacaktır. İşitme kaybının yaşandığı durumlarda tedavi süreci uzun sürebilmektedir. Kulak zarı delinmeleri bağlı cerrahi tedavi yöntemleri de uygulanabilmektedir” diye konuştu.

Risk grupları ve alınabilecek önlemler

Özellikle bebek ve çocuklarda östaki borusunun gelişimini tam tamamlayamamış olmasından dolayı uçak seyahatlerinin daha fazla risk taşıdığını anlatan Başkurt, gribal enfeksiyonlara bağlı burun tıkanıklığı yaşayan veya burun tıkanmasına sebep olan alerjik nezlesi olan kişilerin, geniz eti problemi olan çocukların risk altında da olduğunu vurguladı. Tüm risk grupları için alınabilecek önlemleri sıralayan Seda Başkurt, “Burun tıkanıklığı yaşıyorsanız ve uçak seyahati yapacaksanız önce bir kulak burun boğaz hekimine başvurmalı ve doktor tavsiyesi üzerine burun açıcı sprey kullanabilirsiniz. Üst solunum yolu enfeksiyonu geçiriyorsanız tedavi olduktan sonra uçuş yapmanız sizin için daha sağlıklı olacaktır.
Sakız çiğneyerek, esneme hareketleri yaparak veya su içerek de östaki borusunun hareketini devam ettirmesini sağlayabilirsiniz. Özellikle uçak inişe geçmeden uyku esnasında olmayıp bu hareketleri yapmanızda oluşabilecek riskleri minimuma indirmenizi sağlayacaktır. Kulaklarınızın temiz olduğundan emin olmalısınız bu nedenle uçuş öncesi KBB muayenesi olmanızda fayda vardır. Çocuğunuz ile seyahat ediyorsanız uçağınız inişe geçtiği anda bebeklerde emzirme ile daha büyük çocuklarda ise bir şeyler içirerek veya sakız çiğneterek riskleri minimuma indirebilirsiniz. Uçak yolculuğu esnasında kulak tıkacı kullanıyorsanız veya kulaklık ile bir şeyler dinliyorsanız. Uçak iniş anında bunları çıkarmalısınız ve kulaklarınızın hava almasını sağlamalısınız” dedi.