Türk Pediatrik Dermatoloji Derneği Kurucusu ve Başkanı Prof. Dr. Ümit Ukşal, “hipertrikozis” veya “hirsutizm” adı verilen aşırı tüylenmeyi, basit bir kozmetik sorunu olarak değil, bir sağlık sorunu olarak görüyor ve mutlak doktor kontrolü öneriyor.
Ergenlik çağındaki gençlerde aşırı tüylenme sorunlarının çözümleri konusunda bitkisel ürünlerin katkısını araştırmak amacıyla yapılan çalışmada, BİODER’in tüylenmeyi önlediği ve hastaları psikolojik olarak tatmin ettiği sonucuna ulaşıldı. Türk Pediatrik Dermatoloji Derneği Kurucusu ve Başkanı Prof. Dr. Ümit Ukşal tarafından yürütülen çalışma, ergenlik çağından başlayarak yaşanan aşırı tüylenme sorunun olumsuz psikolojik etkilerinin, bitkisel ürünlerle yan etkisiz çözümlerinin etkinliğini kanıtlamak amacını güdüyordu.
Yüz ve vücuttaki tüylerin artışı kadınlarda iki farklı tipte görülüyor. Bunlardan birincisi çocukluktan itibaren veya sonradan ayva tüylerinin daha yoğun ve koyu renkli olması şeklinde görülen “Hipertrikozis”, diğeri ise kadınlarda sakal, bıyık, göğüs arası, göbek bölgesi, kol ve bacak tüylerinin erkeklerde görülen kıllara benzer yoğunluk ve kalınlıkta olmasına neden olan “Hirsutizm”… Türk Pediatrik Dermatoloji Derneği Kurucusu ve Başkanı, aynı zamanda Avrupa Pediatrik Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ümit Ukşal’a göre, herhangi bir yaşta tüylenme sorunu olunca bunun hipertrikoz mu yoksa hirsutizm mi olduğu doktor tarafından muayene edilerek ayırt ediliyor ve altta yatan neden saptandıktan sonra tedavi uygulanıyor.
Hipertrikoz denilen soya çekime bağlı tüylenmelerde bazen hastalık, ilaçlara veya altta yatan farklı rahatsızlıklara da bağlı olabiliyor. Erkek tipi kıllanma olan Hirsutizm ise genellikle ergenlik döneminde veya daha sonra görülen bir sağlık problemi olarak ortaya çıkıyor.
Aşırı tüylenme genç yaştakileri daha depresif yapıyor!
Prof. Dr. Ümit Ukşal, ergenlik çağındaki gençlerde tüylenmenin ağır psikolojik gerilimlere neden olduğunu ve özellikle genç kızların, tüylenmeden dolayı kendilerini çirkin ve farklı hissederek aşağılık kompleksi, depresyon, arkadaş ve aileden uzaklaşma, öfke, içe kapanma gibi değişik ruhsal sorunlar yaşadıklarını söylüyor. Ukşal’a göre, bu sorunlar okul başarısını, arkadaşlık ilişkilerini zedeliyor; genç kız mutsuzluk içinde içe kapanıyor; hatta intihar eğilimi görülebiliyor. Bu nedenle Ukşal tüylenmenin, basit bir kozmetik sorununun ötesinde önemli bir sağlık problemi olarak görülmesi ve mutlaka hekime başvurulması gerektiğini belirtiyor.
Tüylenme sorunu yaşayan kişiler üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda BİODER’in tüylenmeyi önleyerek, hastaları psikolojik olarak tatmin ettiği görüldü…
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı ve Çocuk Hastalıkları Endokrinoloji Anabilim Dalı Uzmanları, BİODER ürünlerini kullanarak 26 hasta üzerinde araştırma gerçekleştirdi. Tüylerindeki artıştan şikâyet eden ergenlik çağındaki genç kızlar ve hormon bozukluğu yaşamayan yetişkin kadınlarla yapılan araştırmalarda, şu sonuçlara ulaşıldı:
• Dudak üzerinde hafif kızarıklık görülen tek bir hasta dışında hiç kimsede, tahriş veya alerjik etki gözlenmedi.
• 3 aylık kullanım sonucunda hastaların tüylerindeki incelmeye şahit olmaları, onları psikolojik açıdan oldukça rahatlattı.
• Tamamen bitkisel bir ürün olan BİODER’in hormonal tedavi gören hastalarda ilaçları destekleyici; hormonal problemi olmayan kişilerde ise kullanımı uygun ve tamamen yan etkisiz olduğu sonucuna varıldı.
DİĞER ADRESLER 
