İnsanların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen bu hastalıklara karşı ‘ballı kürler’ ise hayat kurtarıcı olabilir. Doğanın sunduğu en etkili antibiyotiklerden biri olarak bilinen ve hiçbir kimyasal işleme maruz bırakılmayan ham baldan yapılabilecek kürleri Balın Gurmesi Ahmet Bağran Aksoy, anlattı. Sabah aç karnına bir ya da iki kaşık ham bal tüketilmesi gerektiğini söyleyen Aksoy, bitki çaylarına eklenecek ham balın da ciddi faydaları olduğunu kaydetti.

Mevsim geçişleri insanların en sık hastalandıkları dönemler arasında yer alıyor. Özellikle bu dönem bireylerde soğuk algınlığı, grip gibi viral enfeksiyonlara bağlı hastalıklar daha sık görülmeye başlıyor. Doğal şifa kaynağı olan ve sağlığa faydaları saymakla bitmeyen ham bal, çeşitli vitamin, mineral, enzim, aminoasit ve probiyotikleri içermesiyle düzenli tüketildiğinde vücuda enerji ve zindelik veriyor. Uzmanlar mevsim geçişlerinin başlamasıyla soğuk algınlığı, grip gibi viral enfeksiyonlara bağlı hastalıklara karşı ham balın daha yoğun tüketilmesini tavsiye ediyor.

Özellikle tıbbi tedavilerde kullanılan ham bal; alerji, burun akıntısı, üst solunum yolu enfeksiyonunu yanı sıra mide enfeksiyonu ve ülser gibi sindirim sistemi rahatsızlıklarının da önüne geçerek, mide ve bağırsak gazlarını izole ediyor. Sabah-akşam birer tatlı kaşığı ham bal tüketmek, vücudun şeker ihtiyacını karşılarken, günün koşturmacası içinde kişinin kendisini yorgun ve bitkin hissetmesini de önlüyor.

‘’Vücuda Enerji Verir, Bağışıklık Sisteminizi Güçlendirir’’

İçerdiği vitamin ve minerallerle katkısız ham balın yorgunluk, halsizlik ve soğuk algınlığı gibi sorunlara karşı bağışıklık sistemini güçlendirdiğini dile getiren Ahmet Bağran Aksoy, “Bal, bağışıklık sistemini aktive ederek, gribal rahatsızlıklara karşı koruyucu etkiye sahiptir. Özellikle gün dönümünün yaşandığı ve sonbahara girdiğimiz bugünlerde birçok kişinin vücut direnci düşüyor. Sabah ve akşam olmak üzere, her gün düzenli tüketilen ham bal, vücudun glikoz ihtiyacını karşılayarak, enerji veriyor. Solunum sistemi, bronşit ve astım gibi rahatsızlıklarda tedavi edici etkisi bulunuyor. Ayrıca göğsü yumuşatır, üst solunum yolu enfeksiyonlarında hızlı bir iyileşme sağlar. Mide ülseri, mide enfeksiyonları için kullanılan en iyi doğal ilaçlardan biridir.” dedi.

Faydaları bilimsel olarak da kanıtlanan baldan tam ve etkili sonuç almanın ise işlem görmemiş, gerçek ham bal seçimi ile mümkün olacağını aktaran Balın Gurmesi Ahmet Bağran Aksoy, ham bal yedikten sonra bir bardak su tüketilmesini tavsiye ederek, güne dinç, zinde bir giriş için bunun son derece önemli olduğunu anlatıyor.

Güne 1 ya da 2 Kaşık Ham Balla Başlayın!

Aksoy, “Balda, B1, B2, B3, B4, B5, B6 ve C vitaminleri vardır. Kalsiyum, fosfor, potasyum, kükürt, sodyum klorür ve magnezyum gibi mineraller içerir. Bunun yanı sıra bakır, iyot, demir, çinko balda bol miktarda bulunur. Bu kadar zengin bir ürünün kana doğrudan karışma miktarı ise yüzde 70. Balın, vücut üzerinde çok ciddi olumlu etkisi vardır. Ama en önemlisi vücudun erken yıpranmasını engelliyor. Kalp, sinir, tansiyon, akciğer, olmak üzere pek çok rahatsızlığa da iyi gelmektedir.” açıklamasında bulundu.

Bal, Polen, Arısütü ve Propolis ile Gelen Mucize!

Günü ham bal ile karşılamanın bir yaşam biçimi haline getirilmesi gerektiğini öneren Ahmet Bağran Aksoy, açıklamalarını şöyle sürdürüyor: “Bu alışkanlık sonbahar döneminde bireylerin yaşayacağı her türlü hastalık sorunlarının önüne geçecektir. Özellikle Bal, polen, arısütü ve propolis karışım kürü ile soğuk algınlıklarına karşı sağlığınıza destek olabilirsiniz. 5 yaş civarı ve üstündeki çocuklara da yarım tatlı kaşığı şeklinde verilebileceğiniz bu kür ile vücudunuzu hastalıklara karşı zırhlayabilirsiniz.’’

Öksürüğe Karşı Bal Kürü

Antioksidan özelliği taşıyan balın siyah çay ve bitki çaylarında kullanımının sağlıklı yaşam için önemli olduğunu vurgulayan Aksoy, ‘’Bir bardak suya, bir tatlı kaşığı ham bal, yarım limon ve yarım çay kaşığı zencefili eklemek öksürüğe iyi gelir.’’ diye konuştu.