-Ateş basma,terleme,çarpıntı
-Uykusuzluk, sinirlilik,(ruhsal çöküntü) depresyon,unutkanlık,halsizlik, çabuk sinirlenme
-Bazan cinsel istekte (libido) azalma
-Kemik erimesi(osteoporoz)
-Damar sertliği (ateroskleroz) gelişme eğilimi
-Cinsel organlarda çekilme(atrofi), kuruluk,ağrılı ilişki
-İdrar kaçırmaya kadar varan idrar yollarında atrofi ortaya çıkmaktadır.
Kadınlar bir sabah uyandıklarında kendilerini menapoza girmiş olarak bulmazlar. Menapoz 20 yıl süren değişikliklerin tam ortasındaki dönemdir. 40 yaşından sonra kadınlarda önce yumurtlamanın azalmasına bağlı olarak düzensiz adet kanamaları, aralıklı ateş basma ve terlemeler, psikolojik değişiklikler ortaya çıkmaya başlar. Daha sonra yakınmalar giderek artar ve adet tamamen kesilir. Bu dönemde 1 yıl adet kanamlarının olmaması menapoz tanısı için yeterlidir. 6 aydan daha fazla adet gecikmeleri araştırılıp kandaki estrojen ve yumurtlamayı uyaran hormon (FSH) seviyeleri ölçülerek kesin tanı konulur. Ancak adet düzensizlikleri veya düzensiz kanamalar "menapoza giriyorum" düşüncesiyle normal karşılanmamalı; hasta doktoruna başvurarak bu değişikliklerin gebelik ve kadın cinsel organlarının kanserlerinde de görülebileceği göz önünde tutularak bu hastalıklar dikkatle araştırılmalıdır.
MENAPOZDA KALP VE DAMAR HASTALIKLARI
Menapozda östrojen hormonunun azalması ile kadınlarda bu hormonun kalp damar hastalıklarından koruyucu etkisi ortadan kalktığından damar sertliği ve kalp krizi riski % 60 artar. Yapılan çalışmalar sonucunda dışarıdan verilen östrojen hormonunun riski %25-50 oranında azalttığı bulunmuştur. Östrojen hormonu kandaki zararlı yağları azaltırken yararlı yağları artırmaktadır. Östrojen direk olarak damarlar üzerinde de gevşetici, olumlu bir etkiye sahiptir. Kandaki pıhtılaşma faktörleri ve fibrinojenin de östrojen kullananlarda daha az olduğu bulunmuş ve kalp krizinden koruyucu etkinin damar yatağı içinde pıhtı oluşumu riskinin azalmasına da bağlı olduğu bildirilmiştir.
MENAPOZDA KEMİK ERİMESİ (OSTEOPOROZ)
Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 25 milyon kadının sorunu olan menapoz sonrası osteoporoz kabaca kemik dokusunun temel minerali olan kalsiyum'un yaşlanma ve menapozdaki östrojen eksikliği sonucu kalıcı olarak kaybedilmesidir. İlk 5-8 yılda kemik kaybı ortalama yılda %4-8 iken daha sonra kısmen azalarak kadın her yıl kemik dokusunun yaklaşık %1'ini kaybeder ve 75 yaşına geldiğinde ortalama olarak 35 yaşındaki kemik dokusunun %30'unu kaybetmiş olur. Bunun bağlı olarak menapozla beraber hızla artan kemik erimesi sonucu sessiz omurga kırıklarlarıyla bel ağrıları, boyda kısalma ve kamburluk ortaya çıkar.Menapozdan sonra bir kadında boy 65 yaşına kadar ortalama 4 cm, 75 yaşına kadar 9 cm kısalır. Omurga kemiklerindeki çökme kırıklarına bağlı olarak ortaya çıkan kamburluk ve göğüs kafesinin kemik yapısının bozulması sonucu hastada solunum sıkıntısı gelişebilir. Kadınlar menapozda çarpma düşme sonucu kalça, el bileği ve diğer kemik kırıklarına da daha kolay maruz kalabilirler. Bu kırıklardan en ciddi olanı kalça kırığıdır ve kalça kırığından sonra hastalardan %12-20'si 2 yıl içinde kaybedilmektedir. Kalça kırığı geçirmiş hastaların geriye kalanlarının bir kısmı sürekli bakıma ihtiyaç duymaktadırlar. Bu nedenle ABD'de yapılan yıllık tedavi ve rehabilitasyon harcamalarının tutarı 20 milyar doları bulmakta ve bu rakam her yıl giderek artmaktadır. Korunma bu açıdan en ekonomik, en insancıl ve en kolay yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Kemik erimesine zemin hazırlayan risk faktörleri,
-Çok çocuk doğurma
-Sigara,alkol kullanımı
-Beslenme bozuklukları (kalsiyumdan fakir diyet)
-Güneş banyosu alışkanlığının olmaması
-Spor yapma alışkanlığının olmaması
-Uzun süre yatağa bağlı kalmaya neden olan hastalıklar
-Bazı endokrin (hormonal ) bozukluklar (hiperparatiroidi, hipertiroidi(guatr), böbrek üstü bezinin aşırı çalışması veya steroid hormonlarının ilaç olarak uzun süreli alımı vb)
-Bağ dokusu hastalıkları(Romatoid artrit,sarkoidoz), siroz, böbrek hastalıkları, erken menapoz
-Genetik faktörler(ailede osteoporoz varlığı)
MENAPOZDA İDRAR YOLLARI DEĞİŞİKLİKLERİ
Östrojen hormonunun eksikliği kadınlık organlarına komşuluğu ve fizyolojik beraberliği nedeniyle idrar yolları ve mesane fonksiyonlarını da etkiler. Vajen ve idrar deliği (üretra) destek dokuları zayıflar, mesane fonksiyonları bozularak idrar kaçırma varsa artabilir veya ortaya çıkabilir. Bu dönemde mesane fıtıklaşması, atrofiye bağlı rahim(uterus) ve vajina sarkmaları da idrar kaçırmanın bir nedeni olabilir. Ancak menapozda görülen idrar kaçırmanın en sık nedeni mesanenin zamansız kasılmasına bağlı olan aşırı aktivitedir(detrusor instability). Bu hastalar genellikle sıkıştıklarında yetişemeyip tuvalet kapısında idrarlarını kaçırırlar. Menapoz öncesi dönemde kadınların %10'unda görülen bu durum menapozdan sonra %20-30'unda rastlanır. Vajinal veya ağızdan uygulanan östrojen hormonu yakınmaları azaltır veya düzeltir.
MENAPOZ TANI VE TEDAVİSİ
Menapozun olumsuz etkilerinin en aza indirgenmesinin en önemli ön koşulu tanısının en erken aşamada konulup erken tedaviye başlanmasıdır. Çünkü menapozdaki kayıplar ilk yıllarda en fazladır. Menapoz temel olarak yumurtlamanın durması (doğal) veya yumurtalıkların alınması(cerrahi) veya çalışamayacak kadar hasar görmesine bağlı olarak ortaya çıkar. 40 yaşından sonra 1 yıl süreyle adet görmeyen ve yakınmaları da olan bir kadın başka araştırma yapılmaksızın menapozda kabul edilebilir. Menapoza geçiş döneminde ,gebelik ve düzensiz kanamaya neden olan kötü huylu hastalıklar ayırt edilmelidir. Bunun için seyrek adet gören, ateş basma, çarpıntı, terleme ve psikolojik değişiklikleri olan bir kadının adetin 3. günü alınan kanında, yumurtalıkları uyaran hormon(FSH,LH) düzeyleri artmışsa tanı daha kesin ve erken konmuş olur ve tedavi de hemen başlanabilir. Düzensiz (genellikle seyrek) adet gören bir kadında FSH 40 pg/ml üzerinde ise menapoz tanısı kesinlikle konur. FSH değerinin 25-40 pg/ml arasında olması halinde menapoza giriş sürecinin başladığı ancak seyrek de olsa yumurtlama ve gebelik de olabileceği düşünülür. Ancak her durumda gebelik ve düzensiz kanamaya neden olan diğer hastalıklar gebelik testi, ultrasonografi ve endometrial biopsi (kürtaj) vb ile araştırılmalıdır.
HORMONLA TEDAVİ
Başlıca bozukluk veya eksiklik östrojen hormonun azalması olduğundan, temel tedavi de östrojen hormonu vermektir. Tanı konur konmaz eğer hasta için sakıncaları yoksa;
-Ağızdan
-Cilte yapıştırılan bantlar veya sürülen jellerle
-Vajinal yolla
östrojeni yerine koyme tedavisine başlamak esastır.
Hormon Kullanımına Engel Oluştur
““İkinin Biri” Perdelerini Açtı!”
“Doktor Dizileri Neden Çok Seviliyor?”
“Türkiye’nin En Kapsamlı Festivali ‘İstanbul Festivali’ Başlıyor”
“Çok Eşlilik, Savunma Sistemini Güçlendiriyor!”
“Ankara Uluslararası Film Festivali Tam Gaz Devam Ediyor”
“İstanbullular Yıllar Sonra Özcan Deniz’le Hasret Giderdi”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32