‘Kırık kalp sendromu’ nedir?
Memorial Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Kani Gemici, ‘Kırık Kalp Sendromu’ hakkında bilgi verdi.
Duygusal şoklar, kalp hastalıklarını tetikliyor. Özellikle kadınları etkileyen bu durum, sevdiklerinin ölümü ya da eşleri tarafından terk edilme gibi tatsız olaylar yaşayan kişilerin, kalplerinde bazı fonksiyon bozukluklarına neden oluyor.
Çünkü kalp sağlığı için yaşam tarzı ve beslenme ne kadar önemliyse, beynin de önemi o kadar büyük. Kadınlarda ‘Kırık Kalp Sendromu’ adı verilen bu tür kalp sorunlarına yakalanma riski erkeklerden daha fazla. Bunun en önemli nedeni, kadınların kalbinin daha hassas ve kırılgan olması.
Memorial Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Kani Gemici, ‘Kırık Kalp Sendromu’ hakkında bilgi verdi.
KADINLARDA SON ZAMANLARDA KALP KRİZİNİN ARTIŞ NEDENLERİ NELERDİR?
Kadınlarda kalp krizinin artış nedenlerinden en önemlisi sağlıksız beslenme. Geleneksel beslenme biçimlerinin yerine ‘fast food’ türü beslenmenin köylere kadar tüm toplum katmanlarına yayılması çok önemli bir faktör. Besinlerin organik olmaktan çıkarak yapaylaşması, hormonlarla kimyasal gübrelerle zehirlenmesi de önemli etkenlerden biri. Stres dolu yaşam da kalp krizini tetikliyor. Gelecek endişesi, güvensizlik, aşırı hırs ve tatminsizlik sonucu bir türlü mutlu edilemeyen yığınlar oluşuyor. Kalp hastalıklarına yol açan bir başka neden de hareketsiz yaşam biçimi. Evden arabaya, arabadan işe, işten arabaya, arabadan asansöre… yürümenin mümkün olmadığı çarpık şehir hayatı, kalp hastalıkları üzerinde en önemli etkenlerden biri. Bu üç temel faktör koroner arter hastalığına davetiye çıkarıyor. Tüm bunların yanında hipertansiyon, şeker hastalığı, hiperkolesterolomi, obezite ve nihayet sigara gibi zehirli maddelerin kullanımı da koroner arter hastalığı için erken yaşlarda büyük bir risk oluşturuyor.
TÜRK KADINI DÜNYADAKİ KADINLARA GÖRE KALP KRİZİNE DAHA MI YATKIN?
Türk toplumunda kadınlarda aşırı kilo, sigara içiciliği ve yüksek tansiyon oldukça yüksek oranlardadır. Obezite kadın sağlığı için önemli bir tehdit unsurudur. Obezitenin en önemli göstergelerinden biri olan bel çevresi genişliği kadınlarda kırklı yaşlarda artmakta, altmışlı yaşlarda da en yüksek değerlerine ulaşmaktadır. Bu yaş grubundaki Türk kadınlarının % 72’si bel çevresi fazlalığına sahiptir. Koroner kalp hastalıklarının temel göstergelerinden birisi abdominal obetizedir (göbek bölgesindeki yağlanma = göbek hastalığı). Kadınlarda yağlanmanın kalçada bölgesinde olması belli yaşlara kadar kadınların daha az kalp krizi geçirmesinde etkendir. İlerleyen yaşlarda kadınlarda da göbek bölgesindeki yağlanmanın başlaması bu avantajın kaybolması ile sonuçlanır. Kadınlarda erken yaşlarda aşırı kilo sorunu menopoz ile birleştiğinde, menopoz öncesi dönemde de kadınlar için düzenli egzersiz, düşük kalorili beslenme ve sigaradan uzak durma gibi koruyucu yaşam tarzı alışkanlıkları önem kazanmaktadır. Kadınlarda kırk yaş öncesi kalp krizi, damar içi pıhtı oluşumunun bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu durumun; sigara içimi, doğum kontrol hapı kullanımı, depresyon ve stresler sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. 20-40 yaş arası kadınların % 25’i sigara içerken bu oran ellili yaşlardan itibaren % 8’li oranlara düşmektedir.
KADINLARDA KALP KRİZİ İÇİN RİSKLİ YAŞ MENOPOZ SONRASIDIR
Kadınlarda kalp krizi için riskli yaş, genellikle menopoz sonrasıdır. Bu da 50-55 yaş sonrasında ortaya çıkar. Kadınlar menopoz öncesinde erkeklere göre şanslıdır. Çünkü östrojen hormonu kadınların koroner kalp hastalıklarına karşı koruyucu bir kalkanıdır. Menopoz öncesinde kadınların koroner kalp hastalıklarına yakalanma riski erkeklerin yarısıyken, menopoz sonrasında bu risk erkeklerle eşit hale gelmektedir. Bunun için kadınların menopoz sonrasında öncelikle dikkat etmesi gereken nokta kilo almamalarıdır. Kilo ile birlikte hareketsiz yaşamdan uzak durmaları, sağlıklı beslenmeleri, spor yapmaları da kalp krizi riskini azaltmaktadır.
KADINLARIN BEDENLERİ KADAR DUYGULARI DA KALP HASTALIKLARINA YATKIN
Kadınların yaşam biçimlerinin yanı sıra yaşadıkları duygusal şokların kalp rahatsızlıklarına yol açtığı bilinen bir gerçek. Kişinin sevdiklerinin ölümü ya da eşleri tarafından terk edilme gibi olaylar kalplerinde bazı fonksiyon bozukluklarına ve kalp krizine neden oluyor. Kadınların ‘Kırık Kalp Sendromu’ adı verilen bu tür kalp hastalığına yakalanma riski, erkeklerden belirgin derecede daha fazla.
‘KIRIK KALP SENDROMU’ NEDİR?
Kişinin çok sevdiği yakınlarından birini kaybetmesi, sevgilerin veya eşlerin ayrılması gibi emosyonel streslere bağlı olarak ortaya çıkan ve çoğunlukla bayanlarda görülen, adrenalin gibi stres hormonlarının artmasına bağlı olarak göğüs ağrısı, nefes darlığı, sıkıntı, fenalık gibi semptomlarla seyreden ve kalp krizini taklit edebilen bir sendromdur. Duygusal çöküntüler, travmalar, şoklar ve beraberinde gelen depresyon hali, vücuttaki hormon dengesi üzerinde olumsuz etkiler yapmaktadır. Duygusal şoklar, stres hormonlarının salınımını artırır ve bunlar kalp üzerinde adeta zehir etkisi yapar. Depresyon ve stres kalbin de en önemli düşmanıdır, kalbin işleyişini bozmaktadır. Aşırı stres hormonlarının salınımı, metabolizma dengesini bozmaktadır. Stres ile birlikte adrenalin hormonu açığa çıkar ve kalbin en büyük düşmanı adrenalindir. Çünkü kalp damarlarında aşındırıcı etki yapar. Stres ile birlikte mutluluk hormonu olan ve kalbi koruyucu etkiye sahip endorfin hormonunun salınımı da azalır. Aşırı stres ve beraberinde gelen travmalar, depresyona zemin hazırladığı için bu durum, organizmanın direncini de kırar. Tükenmişlik hali ortaya çıkar. Kalpte ortaya çıkan etki de, çarpıntı, göğüste sıkışma, nefes darlığı, göğüs ağrısı, taşikardiye varan kalp hızı artışı ve erken atımlardır. Bize duygusal travmalar nedeniyle kalp sorunu yaşadıkları için gelen bir çok hasta var.
Genelde belirtiler göğüs ağrısı, çarpıntı, göğüste sıkışma ve nefes alamama şeklinde ortaya çıkıyor. Yaptığımız tetkiklerin pek çoğunda kalpte bir sorun olmadığını görüyoruz. Bu durumda hastalarıma bir kardiyolog olarak öncelikle bir gerginlik nedeniyle yaşadıkları stres ve depresyon durumu varsa; barışma yoluna gitmelerini öneriyorum. Özellikle eşler arasında yaşanan sorunlar kadınları daha çok etkiliyor. Çünkü kadınların kalbi hassas ve daha çabuk kırılıyor. Bu nedenle eğer geri dönüşü varsa ve düzeltilebilecek bir durumsa, eşiniz size barışmak için bir adım atarsa ona asla ‘hayır’ demeyin. Çünkü gerginlikler ve sonrasında oluşan kırgınlıklar daha çok stres yaşanmasına neden oluyor. Arayı düzeltme ve barışma bu stresi ortadan kaldırabiliyor.
YENİ BİR İŞ ORTAMI VE SOSYAL ÇEVRE BELİRLEYİN
Ancak geri dönüşümü olmayan bir durum söz konusu ise, yaşanan duygusal travmanın telafisi yoksa ve herhangi bir çözüm bulunamıyorsa üzerinde çok fazla düşünmenin bir manası yoktur. Bu durumda kişiye hekim olarak; gerekirse bulundukları ortamı, çevreyi, işlerini, şehirlerini hatta ülkelerini değiştirmelerini öneriyoruz. Çünkü sorunun bulunduğu yerden ve yaşanan travmanın etkisinden uzaklaşmak hasta için iyi olmaktadır. Çünkü başka bir şehir, ülke ve orada edinilen yeni bir çevre, bu travmanın etkilerinin zamanla silecektir. Kişi yeni bir iş ortamı ve sosyal çevre ile çizgisini belirleyebilir.
BOŞANMA DÖNEMLERİ VE ALDATMA HİKAYELERİ ATLATILABİLİR
Kırık kalp sendromu genellikle olumlu bir yaklaşım, ailesel bir destek ya da kişinin olaylarla yüzleşip mantıklı bir yol bulması, affedici olması ile günler içinde kalpte herhangi bir hasar bırakmaksızın iyileşir. Kişinin travmanın etkisinden kurtulduktan sonra kendisine yeni bir hayat kurmasını öneriyorum. Bunun için de sevgi çok etkili bir ilaçtır.
Geçmişte yaşanan kötü tecrübeler ve duygusal çöküntüler, kişinin yeniden aşık olmasına, sevmesine engel değildir. Çünkü aşk, kalbe iyi gelen endorfin hormonunun salınımını artırır. Kurulacak yeni bir düzen ve yeni çevreyle, depresyon etkisi yapan bu travmalardan kurtulmak kişi için daha kolay olacaktır. Mutlu olacağına inandığı biri ile yeni bir hayat kurmak, evlenmek ve çocuk sahibi olmak, geçmişte yaşadığı şokun etkilerini daha kolay silecektir.
KALP SAĞLIĞI İÇİN ÖNERİLER:
1- Aktif, üretken, çalışmayı ve başkalarına yardım etmeyi seven ve ülkem için daha fazla ne yapabilirim deyip “balığın yüzmek, kuşun uçmak için geldiği gibi bu dünyaya insanoğlu da çalışmak için gelmiştir” gerçeğinden hareketle hep toplumun içinde kalarak ve paylaşarak yaşama sevincini zirvelerde tutan insanlar olmak.
2- “Diyet olmadan sağlık olmaz” gerçeğini unutmadan yediğimiz gıdaların sağlıklı ve kaliteli olmasına özen göstermek, tıka basa mideyi doldurmamak; göbekli bir insan olmamak.
3- Her gün tercihan sabah güneş doğarken yaklaşık bir saat sevdiğimiz bir sporu yapmak, en basitinden sabah yürüyüşüne çıkmak
4- Sigara gibi sağlığın düşmanlarından uzak durmak
“Yeni Yılda Parti Konseptine Göre Doğru Koku Seçmenin Püf Noktaları”
“Sosyal Medya Güzellik Kaygısını Artırıyor”
“Teknoloji Tutkunu Sevgiliye Hediye Önerileri”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32