Oğuz’la surpriz karşılaşmamızın üstünden bir hafta geçti ve halen beklenen buluşma gerçekleşemedi. ‘Klasik erkek triplerine girip aramadı beni ve günlerce telefon bekleyip, dayanamayıp sonunda ben aradığımda da işi olduğunu söyleyip atlattı’desem çok klasik ve dramatik olurdu belki ama neyseki durum böyle değil…Aksine benim yüzümden buluşamadık…Evet evet O beni aradı, hem de karşılaşmamızdan sadece 2 gün sonra, ama ben kabul etmedim buluşmayı.

Çünkü hasta oldum! Tam da hasta olacak zamanı buldum!

Yüksek ateş (ortalama 39), akan bir burun(kırmızı ve silmekten tahriş olmuş), halsizlik (aşık olduğun adamla buluşmaya gidemeyecek kadar), mide bulantısı (işte bu en fecisiydi);GRİP!!!

Salgın varmış, ben de ofisteki Füsun ‘dan kaptım sanırım. Füsun’dan hastalık kapmanın en kötü yanı da onunla aynı zamanda izinli olmak…Hazır bayan geveze yokken şöyle bir kafa dinleyeyim diyorsun ve aynı günlerde sen de hasta oluyorsun, işte bu duble talihsizlik…

Neyse işte , ben son derece grip ve garip bir şekilde yatağıma gömülmüşken aradı beni esas oğlan; sesin kötü geliyor İnci, iyi misin?

Ahhhhhhhhhhh ahh!Keşke iyi olsaydım be Oğuzum aslanım, ne kadar güzel planlarım vardı seninle ilgili, ne giyeceğimi bile ayarlamıştım ilk buluşmamız için…diyemedim tabii, diyesim geldi.

‘…demek hastalandın, ben de beraber şu filmi izleyelim mi diyecektim, neyse canım başka zaman yaparız, bol bol vitamin al, birşey gerekirse ara lütfen’

Ah canım benim, birşey gerekmez olur mu hiç? İlgi, sevgi ,şefkat, masaj, bir demet çiçek, bol bol şımartma efekti (ay kıyamam sana, yazık yazık vs…)

‘…çok teşekkür ederim Oğuz, iyileşince ararım seni,hoşçakal’

Şimdi iyiyim, nerdeyse hiçbirşeyim kalmadı, aa bu arada dün tekrar aradı beni, kısacık nasıl olduğumu sordu, iyileşmek üzere olduğumu söyledim,kapatırken görüşmek üzere dedi…Ay şimdi ben Oğuz’la ‘görüşmek üzere’yim öyle mi?Pek hoş geliyor kulağa, gerçi hastalanmamış olsam şimdiye çoktan buluşmuş olurduk ama olsun, Vanilla Sky’da Tom Cruıse un dediği gibi belki de ;hazzı geciktirmek daha iyi…