Kadınlara özgü ağrı tipleri
Adet sancısı, gebelik ve doğum ağrısı başta olmak üzere her kadın yaşamı boyunca şiddetli ağrılarla karşı karşıya kalıyor...
Adet Ağrısı (Dismenore)
Adet ağrısı yumurtalığın yarattığı gerilimle ortaya çıkıyor. Adet ağrısı olan kadınların yüzde 33’ü orta şiddette, yüzde 32’si şiddetli ağrılı iken yüzde 14’ü dayanılmaz şiddette ağrıları olduğunu belirtiyor. Kadının sosyal hayatını, günlük aktivitelerini ve çalışma koşullarını oldukça olumsuz etkileyen adet ağrıları, çok şiddetli olduğu dönemlerde kadının iş hayatından tamamen uzaklaşmasına sebep olabiliyor.
Adet ağrılarının, birincil ve ikincil dismenore olmak üzere iki tipi var. Birincil dismenore kolik tarzında görülen bir ağrı ve genellikle hafif yaşanıyor. Yapısal bir bozukluktan kaynaklanmıyor. Hastanın günlük aktivitesini engellediği zaman ağır olarak nitelendiriliyor. Prof. Dr. Özyalçın, "Vakaların çoğunda, ağrı adetten yarım gün önce başlar bir günden az sürer" diyerek eşlik eden semptomları şöyle sıralıyor: "Birincil adet ağrılarında bulantı, kusma, ishal de olabilir. Bu tip adet ağrıları birkaç yıl içinde kendiliğinden kaybolabilir. Fakat 10 hastanın 8'inde ilk çocuğun doğumundan sonra kaybolur. İleri derece adet ağrıları birçok genç kızda ve kadında işten, okuldan ayrı kalmaya yol açabilir. Hafif ve orta bulgular analjeziklerle tedavi olur."
Birincil dismenore ağrısı genellikle tüm karın bölgesinde ya da simetrik olarak kasıkta gelişiyor. Sırta, alt belin üstüne, yanlarda ise bir ya da iki kalçaya yayılıyor. Tam mekanizması bilinmemekle birlikte, ağrının rahim kaslarındaki gerginlik artışına, normal adet gevşemesinin olmamasına, kan akımında geçici bir tıkanıklık olmasına bağlı olabileceğini söylemek mümkün. Bu durum artmış ya da ritmik olmayan, rahim kasındaki kasılmalara ve rahim duvarında sinir uçlarının duyarlılık artışına yol açıyor.
Adet dönemi ağrısı bir rahatsızlığın belirtisiyse ya da bir rahatsızlığın sonucunda ortaya çıkıyorsa, buna ikincil dismenore dendiğini belirten Dr. Dinçer ikincil dismenorenin, rahmin yerleşim posizyon bozuklukluklarından, gelişmeyle ilgili sorunlardan, ek hastalıkların çıkardığı sorunlardan ve bazı rahim kası urlarından kaynaklanabildiğini söylüyor.
Ters dönük rahime bağlı ağrı
Rahimin ters dönmesi, erişkin kadınların yüzde 15 ile 20'sinde görülüyor. Ağrı genellikle adet öncesi (premenstrüel) dönemde daha şiddetli olup, adetin birinci veya ikinci gününden sonra azalıyor. Rahimin ters dönmesi belirti vermezse tedaviye gerek duyulmuyor. Ancak ağrı şikayetleri oluşursa, rahim ağzına halka yerleştirilerek rahim yeniden şekillendiriliyor. Ağrı şikayeti tedavi sonrası kaybolursa yerleştirilen halka 6 ile 8 hafta bırakılıyor. Ağrı tekrar oluşmazsa halka çıkarılıyor ve gerekmedikçe başka tedavi uygulanmıyor.
Endometriozise bağlı ağrı
Rahim iç duvarını oluşturan hücrelerin, rahim iç bölgesi dışında vücudun başka bir yerinde ortaya çıkmasıyla oluşuyor. Özellikle yumurtlama dönemlerinde bu hücrelerin rahim içindeymiş gibi davranması sonucunda ortaya çıkan ağrılı sorunlardır. Rahim dokularının vücudun başka yerlerinde yapışmış olmasından ortaya çıkan bu ağrı, sadece adet günlerinde görülüyor. Çıktığı yere göre bulgu veriyor. Eğer rahim dokusu bacaktaysa bacak ağrıyor ya da kalçadaysa ağrı kalçada hissediliyor.
Yumurtalık kisti ağrısı
Yumurtalık kistlerine bağlı ağrı şikayetleri seyrek de olsa daha çok gençlerde görülüyor. Genelde doğum kontrol haplarıyla tedavi ediliyor. Kistin kaybolması ile birlikte ağrı şikayetleri de geçiyor. Kist oluşumunun sık tekrarı durumunda ise cerrahi girişim uygulanıyor. Prof. Dr. Özyalçın bu tip ağrılarla ilgili şunları söylüyor: "Yumurtalık kistleri, belirli hormonların aktif olduğu dönemlerde gerilir ve bu gerilimin artmasına bağlı yumurtalık ve kasıkta ağrılar hissedilir. Kistin bulunduğu yerlerde, kalçaya ve bele yayılan ağrılar şeklindedir. Bütün kistler ağrı yapmaz. Ağrı kistin durumuna ve büyüklüğüne göre değişir. Bazen kistler patlayarak akut ağrılı sorunlara yol açabilirler. Bu gibi durumlar hemen ameliyat gerektirebilir."
Belirgin patoloji olmaksızın gelişen kronik pelvik (kalça) ağrılar
Jinekolojik kaynaklı olan fakat herhangi bir nedenin bulunmadığı kronik ve tekrarlayan pelvik (kalça) ağrıları da kadınlarda sıkça görülüyor. Bu ağrı, kadın cinsel organlarının pelvik bölgede yerleşmiş olmasından kaynaklanıyor. Bazı vakalarda ağrının psikolojik kaynaklı olduğunu vurgulayan Dr. Selçuk Dinçer, "Psikiyatrik araştırmalar, çocukluk yaşta ya da daha ileri yaşlarda cinsel veya fiziksel tacize uğramış kadınlarda pelvik ağrıların arttığını gösteriyor. 2000 yılında yapılan bir araştırmaya göre ABD’de 9 milyon kişi bu ağrıyı yaşıyor. Bu vakaların yüzde 70’inin tanısı ise konulamamış. Tanı maliyetleri ise oldukça yüksek. En önemli belirtisi karnın alt bölgesi ve bel ağrısıdır. Ağrı şikayetleri adet öncesi dönemde daha şiddetli olup, adetin birinci, ikinci gününde şiddeti azalır. Tam olarak tanımlanmış başarılı bir medikal tedavisi yoktur. Hastanın yakınmalarına tatminkar bir açıklama bulunamasa da, bu şikayetlerin ciddi bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Doktorun, hastanın ailesi ve sosyal durumu hakkında bilgi edinmesi çok önemli. Psikolojik problemler, bu tip nörotik davranış biçimine eşlik edebileceği için tedavide bu durumun mutlaka göz önüne alınması gerekiyor" diye konuşuyor.
Psikolojik kaynaklı rektal perineal (kalça) ve cinsel organ ağrıları
Uzmanlar, psikolojik kaynaklı kalça ve cinsel organ ağrılarını genellikle tacizle ilişkilendiriyor. Bu ağrı tipine, şizofreni ya da majör depresyon bulguları eşlik edebiliyor.
Adet ortası ağrı (Mittelschemerz)
Mittelschemerz, iki adet ortasındaki yumurtlama döneminde gerilime bağlı olarak oluşan bir ağrı tipi. Daha çok 20-30 yaş arasındaki genç kadınlarda görülüyor. Ağrı birkaç saat ile bir iki gün arasında sürüyor. Ancak kimi zaman bu süre dört güne kadar çıkabiliyor.
Mittelschemerz, 20-30 dakika süren şiddetli ağrı ile başlayıp yavaş yavaş kayboluyor. Karnın alt bölgesinde, tek taraflı veya iki taraflı ağrı olarak ortaya çıkıyor. Belirli bir patolojik nedeni olmasa da, olgunlaşmakta olan yumurtanın tüp yada rahim kasında yaptığı kasılmaların yarattığı gerginlik artışı sonucunda oluştuğu biliniyor. Eğer ağrı şiddetli değilse tedavisi için basit ağrı kesiciler yeterli.
Tüberküloz salpenjit
Yumurtanın, yumurtalıktan rahime geçtiği kanalda tüberküloz oluşması dolayısıyla görülen ağrı. Gelişmiş ülkelerde oldukça seyrek görülse de az gelişmiş ülkelerde halen gözlemlenen bir sorun. En sık görülen belirtileri kısırlık, kalça ağrısı, genel durumda düşkünlük yani günlük aktivitelerin yerine getirilmemesi ve adet bozuklukları. Antitüberküloz ilaç tedavisi uygulanıyor. Tedavinin 18 ay ile 2 yıl arasında sürmesi gerekiyor. İlaç tedavisine rağmen ağrı ve kalça ile ilgili semptomlarda azalma olmuyorsa cerrahi müdahele gerekebiliyor.
Posterior Parametrit
Rahimin yanlarından çıkarak, rahimin pelvis içindeki yerinde kalmasını sağlayan bağlardan biri olan ligamentum latum denilen yapının içinde bulunan gevşek bağ dokusuna parametrium adı verilir. Parametriumda ortaya çıkan enfeksiyon, iltihapsız ödem (enflamasyon) durumlarında alt karında bazen de belde ağrı olabilir.
Prof. Dr. Süleyman Özyalçın
“DasDas Ekim Ayında Yepyeni Oyunlarıyla Sahnesine Geri Dönüyor! ”
“Anneme hediye ettiğim şiirimi paylaşmak ister misiniz benimle?”
“Obezler Kadar Aşırı Zayıfların da Sorunu: Kısırlık!”
“Ramazan Ayı’nda Mide ve Bağırsak Sağlığı için 1 Bardak Kefir İçilmeli”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32