Hayatınızı yöneten siz olmalısınız...
Stresi yönetebileceğinizi biliyor musunuz? Hem de hiç zorlanmadan… Gündelik yaşamda stresin sizi ele geçirmesine izin vermemek için tıklayın…
Stres kişinin kendisine yüklenen aşırı baskılara veya karşılamakta zorlanacağı maddi ve manevi taleplere vardığı olumsuz tepkidir. Kişi için itici güç olabilecek yapıcı baskı veya zorlanma ile bu baskı aşırıya kaçtığında ortaya çıkan stres ve gerginlik birbirinden çok farklıdır.
Kötü bir kaza, ölüm acil durumlar ya da afetler veya ciddi hastalıklar stres yaratabilir bunların yanısıra işyerinde veya aile ortamından kaynaklanan gündelik yaşamla ilişkili streslerde vardır. Bugünkü zor yaşam koşullarında sakin ve dingin kalmak hiç kolay değıldir. Herkes hergün bir çok farklı biçimde stres yaşar.
Servis kaçırmak, araba kullanırken yanlış yola girmek trafikte takılıp kalmak evde suların akmaması çocukların huysuzluğu vs. Kısa süreli olması gereken stresler yaratır. Hatta o günkü işlerin veya hafta sonu tatilini planlamak bile stresli olabilir.
Yaşamı tehdit eden hastalıklar evlilikte şiddetli geçimsizlik yada boşanma, iflas, işyerinde baskı, işsizlik gibi daha süregen streslerde vardır bunlar kişide gerginlik yaratır, varolan hastalık belirtilerine katkıda bulunabilirler. Hatta kendileri bazı hastalıklar yaratabilirler. Sağlığın bozulmakta olduğuna dair en yaygın belirtiler baş ağrısı, uyku bozuklukları, yoğunlaşma güçlüğü, unutkanlık, sinirlilik , mide-bağırsak rahatsızlıkları, iş tatminsizliği, enerjisizlik, moralsizlik, çökkünlük ve kimi zaman panik atakları şeklini alan yoğun kaygıdır. Bunlar tedavi gerektiren psikiyatrik bozukluklara dönüşebilir. Kişide önceden varolan astım, ülser, migren, artrit, ürtiker, sedef, diyabeti hipertansiyon veya kalp sorunları gibi bazı rahatsızlıklar stres yüzünden alevlenebilir. Aşırı zayıflamak yada kilo almak söz konusu olabilir. Sigara ve alkol kötüye kullanımı yada bağımlılığı gelişebilir. Şiddetli stresler, özellikle yüksek tansiyonu olanlarda “inme” riskinde artışlada ilişkilidir.
Stres sırasında kadınlarla erkeklerin verdikleri tepkiler arasında farklılık olduğu öne sürülmektedir. Kadınlar daha dışa vurumcu ve paylaşımcı yaklaşabilirken, strese bağlı olarak testeron düzeylerinde yükselme olduğu ortaya konmuş olan erkekler daha düşmancıl, veya içe kapanık olabilmekte, “dövüş yada kaç” yanıtı verebilmektedir.
Araştırmalar, işle bağlantılı bazı stres etmenlerinin kişide daha fazla hastalanma riski oluşturduğunu göstermektedir.
Bunlar:
• Kişinin sorumluluklarını ilgilendiren konulardaki kararlarda söz hakkı olmaması.
• Kişinin kapasitesinin üzerinde iş yükünün olması.
• Çalışanlar ve iş verenler arasında etkili bir iletişim olmaması, çatışmarı çözme yöntemleri bulunmaması.
• Aileden uzun süreler uzakta kalınması.
• Alınan maaşın hakedilenden çok daha düşük olması.
• Kendi işini yürütenlerin ekonomik sıkıntıları veya teslim tarihine iş yetiştirme zorunlulukları.
Yaklaşık beş insandan biri işlerini,”çok stresli” veya “son derece stresli” şeklinde tanımlamaktadır. Yoğun stres söz konusu olduğunda, kişi işinde veya aile içi rolünde gerekli performansı gösteremez. Hatta tümden işlevsiz kalabilir. Artık hastalık belirtilerine yol açmış stres kişinin işini kaybetmesine, başkalarına bağımlı hale gelmesine yol açabilir.
Stresle baş etmenin birinci şartıi, ünlü deyişteki gibi kişinin “değiştirebileceklerini değiştirme cesareti, değiştiremiyeceklerini kabul etme metaneti ve ikisi arasındaki farkı görme bilgeliğine” sahip olmasıdır.
Gündelik yaşamda stresin sizi hasta etmesine izin vermemek için şunları yapmalısınız:
• Ortamınıza uygun gevşeme yolları bulun.
• Kendinize zaman ayırın.
• Ailenizle iletişiminizi gözden geçirin.
• Uykunuzdan ödün vermeyin.
• Doğru beslenin.
• Spor yada yürüyüş yapın.
• Dostlarınızla zaman geçirin.
• Duygu ve düşüncelerinizi kağıda dökün.
• Evde ve iş yerinizde gerçek kapasitenizi görüp mantıksız taleplere hayır demeyi öğrenin.
• Önceliklerinizi belirleyin.
• Stresle sigara veye alkol içmek yede kendinizi yemeye vermek gibi sağlığınızı bozacak yollarla başetmeye kalkışmayın.
• Hastalık belirtileri ortaya çikmişsa vakit geçirmeden bir uzmana danışın.
“Sunucu Sibel Çakı`ya Ekibinden Doğum Günü Kutlaması”
““İftarlık Gazoz” Motor Dedi!”
“Parlak cildin ilacı bol bol öpüşmek ”
“Hiç istemediğim şekillerde...”
“Çıkık Gözlere Makyaj Nasıl Yapılır?”
“Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul Nej 2015 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32