Gençler eğlenmek ya da kendilerini kanıtlamak için yüksek yerlerden suya balıklama atlar. Medical Park Bahçelievler Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahı Doç. Dr. Aşkın Şeker, “Derinliğini bilmediğiniz bulanık sulara atlamayın. Omuriliğinizi zedeleyerek, felç olup ömür boyu sandalyeye mahkûm kalabilirsiniz ” diyerek uyardı.
İnsanlar spor amaçlı yüzmek ya da yazın serinlemek için denize, göle veya havuzlara gittiğinde, suya girerken yapılan en riskli atlayış biçimi ‘balıklama atlayış’ olarak bilinen yüksekten ve kafa üzeri atlamadır. Bu tür davranışlar genellikle genç yaştaki erkeklerde görülür. Ortama yaş 12-25 yaş civarındadır. Bu durum daha çok gençlerin eğlenmek ve yarışmak istemeleri ya da kendilerini kanıtlama çabalarından kaynaklanır. Medical Park Bahçelievler Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahı Doç. Dr. Aşkın Şeker, “Derinliği ve taban yapısı tam olarak bilinmeyen sulara dalarak girmekten kaçınmalıyız. Bulanık göl suları ve sonradan doldurulan kıyılarda risk oldukça yüksektir. Özellikle taş ve kaya gibi zemin yapısı düzensiz olan sulara balıklama atlamak büyük risk oluşturur” diyerek uyarılarda bulundu.
SU BULANIKSA UZAK DURUN
Derinliği bilinmeyen veya derinliği az olan sulara halk tabiriyle balıklama atlamak, omurların kırılmasına, omurilik felcine hatta dolaylı olarak hayat kaybına bile neden olabilir. Diğer bir atlama şekli de çivileme atlama diye tabir edilen iki ayak üzerinde suya dikey olarak atlama da topuk, ayak, bacak ve omurlarda yaralanmaya, kırılmaya ve sinir hasarlarına yol açabilir. Suyun derinliği kıyıdan veya yukarıdan bakıldığında tahmin edilemez. Suyun altında kaya ve benzeri bir cisim de olabilir. Bu sebeple; bulanık, dibi görünmeyen sulara, derinliği bilinmeyen havuzlara ve sahil kıyılarındaki yıkık iskele kenarlarına balıklama atlayışlar büyük riskler taşır.
DERİNLİK EN AZ 2 METRE OLMALI
Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği'nce yapılan araştırmalara göre, güvenli su derinliği 2 metre ve üzeridir. Sığ suya atlama vakaları sıklıkla 12-25 yaş arasındaki genç erkeklerde görülür çünkü balıklama atlama bu yaş grubu erkeklere göre genellikle cesaret gerektiren bir davranış ve kendini ispatlama göstergesidir. Suya yüksekten atlama omurga kemiğinin kırılmasına, ardından da omurilik yaralanmasına neden olabilir. Balıklama atlamak, su derinliği iki metreden az ise oldukça tehlikelidir. Başın elden önce suyun tabanına çarpması nedeniyle boyun kemiklerinde kırılmalar oluşabilir. Kırık, omurga içinden geçen omuriliği zedeleyebilir ve çoğu zaman kopartabilir. Omurilik hasarlarının en tehlikeli olduğu yer boyun bölgesinde olanıdır. Kol veya bacaklarda kuvvet kaybı, hareketsizlik, duyu kayıpları, yatağa ya da tekerlekli sandalyeye bağımlılık, idrar ve büyük abdest problemleri, cinsel fonksiyon bozuklukları gelişebilir.
YARALININ BOYNUNU SAKIN OYNATMAYIN!
Yaralının önce solunum yolunun açık olup olmadığına bakılmalı, açık değilse boyun omuru kırıklarında çene göğüsten yavaşça arkaya doğru hareket ettirilerek (kalın bez ya da havlu ile rulo yapılarak sarılabilir) önce solunum yolu açılmalı. Yaralının nefes almasını engelleyen yabancı cisim varsa ağzından çıkarılmalı. Baş aşağı çevrilerek silkeleme şeklinde su çıkarma yöntemleri asla uygulanmamalı. Yaralanan kişinin boyun etrafı havlu ve benzeri şeylerle desteklenerek boyun hareketleri kısıtlanmalı ve yaralı taşınırken baş ve boyun bölgesi kati suretle hareket ettirilmemeli. Yaralı boyun, sırt ve bel omurları bükülmeyecek şekilde taşınmalı. Baş-boyun-gövde ekseni bozulmamalı ve gerekirse bunun için tahta parçası ya da sert bir zemin üzerinde yaralı taşınmalı. Yaralı 3 veya 4 kişi tarafından taşınmalıdır. Baş ve boyundan, sırt ve kalçadan, bacak ve ayak bileğinden tutularak aynı anda kaldırılmalıdır. Yaralı kesinlikle ayağa kaldırılmamalı ve oturtulmamalıdır. Tıbbi yardım gelinceye kadar beklenmesi gerekir. Hasta ilk tedavinin ardından, hızlıca rehabilitasyon programına alınarak uygun egzersiz planlaması ile kas-iskelet sisteminde ortaya çıkan kayıplar telafi edilmelidir. Diğer bir yöntem omuriliğin cilt yüzeyinden stimulasyonudur (bir organın ya da bir duyu organının uyarılması).
“Tekstil devi La Senza Türkiye`den Çıkıyor.”
“İstanbul`un En Büyük Festivali “Noah Festival””
“Kahvaltı Yapmayan Çocuklar Derse Odaklanamıyor!”
“VOGUE Türkiye'nin özel sayısını kaçırmayın...”
“Tıkla - Kazan Kampanyası Yeni Armağanları - Mayıs 2012”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32