Bu konudaki bilgileri Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Alper Mumcu veriyor.

Adet kanamasının başladığı ilk günden diğer kanamanın başladığı ilk güne kadar geçen süre adet siklusu olarak adlandırılır. Bu sürenin 21-35 gün arasında olması normaldir. Ancak zaman zaman adet siklusunun süresi değişiklikler gösterebilir. Bu durum düzensizlik olarak kabul edilmez. Adet düzensizliğinden söz edebilmek için kişinin belirli bir ritm içinde adet görmüyor olması gerekir. En temel göstergesi kişinin adet göreceği günü önceden tahmin edememesidir. Örneğin 3-4 ayda bir adet gören kadınlarda ya da aynı ay içinde 10 gün arayla adet görenlerde düzensizlikten söz edilir. Üreme sistemini kontrol eden hormonlar çok hassastır, pek çok faktörden etkilenebilir. Stres, sıkıntı, hava değişimi, yoğun spor gibi faktörler bu hassas dengeleri değiştirerek düzensizliğe neden olabilir. Öte yandan böbrek üstü salgı bezlerinin normalden farklı şekilde hormon salgılaması ya da polikistik yumurtalık sendromu da düzensizliğe sebep olabilir. Miyomlar, polipler, bazı yumurtalık kistleri de nedenler arasında sayılabilir.

Adet düzensizliği yumurtlama bozukluğunun göstergesi olabileceğinden, hamile kalmada güçlükler olabilir. Bu durumdaki bir kadın çocuk sahibi olmayı istiyorsa mutlaka bir uzmana başvurmalıdır. Dr. Mumcu ''Çocuk isteyenlerde yumurtlamayı uyarıcı tedaviler ile birlikte altta yatan nedene yönelik tedaviler uygulanır. İstemeyenlerde ise amaç adet kanamalarını düzene sokmaktır. Doğum kontrol hapları ya da benzeri ilaçlar ile tedavi uygulanır. Altta yatan başka bir neden var ise ortadan kaldırılması adetleri düzene sokacaktır' diyor.