Özellikle Nil (Rüzgar)Erkoçlar’ın doktoru Op. Dr. Hanife Akınoğlu eleştirilerin merkezindeydi. Biz de konuyu birinci ağızdan öğrenmek ve bu operasyonlarla ilgili merak edilen soruların yanıtını almak üzere Nil (Rüzgar) Erkoçlar’ın doktoru Op. Dr. Hanife Akınoğlu’nun kapısını çaldık. Kendisi güzel yüzlü tavrıyla merak ettiklerimizi tek tek yanıtladı. Keyifli okumalar…
NİL (RÜZGAR) ERKOÇLAR’A YAPTIĞINIZ OPERASYON SONRASI SİZE ÇEŞİTLİ KONULARDA HAKSIZLIK EDİLDİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?
Beni Nil (Rüzgar) Erkoçlar’ın çevresindeki pek çok kişi tanıyor. Benim insanı yanım çok üst plandadır ve hiçbir zaman onları bir fırsat gibi değerlendirmedim. Çoğunun doğru düzgün bir işi yok, ikilemdeler, aileleri ve anneleri çok sıkıntılı bu yüzden uygun fiyata yapmaya çalıştım. Yapamayacaklarıma da yapamayacağımı söyledim çünkü rapor almadan gelen de çok sayıda insan var. Göğüs kısmı kolay ama aşağısı insanı gerçekten çok zorluyor. Benden aşağı tarafla ilgilenmemi de istedikleri için bu konuyla ilgili yayınlara bakıyordum. Dünyada bununla ilgili çok güzel sonuçlar var. Türkiye’de henüz yapılan tekniklerde his durumu çok zayıf. Avrupa ve Amerika’da farklı teknikler uygulanıyor ve çok güzel sonuçlar olduğunu biliyorum. Üstelik doğal görünen, koldan veya bacaktan parça alınmasına gerek kalmayan teknikler bunlar. Ben de o yöntemleri araştırıyorum. Mesela kadını erkek yapmak çok kolay ve onun his alma duyusu da bir şekilde verilir ama erkeği kadın yapmak çok zor ve bu konuda talep çok fazla. Bu yüzden ben de bilgilenmek istiyorum.
SİZE BU KONUYLA İLGİLİ GELECEK KİŞİDEN NE GİBİ İSTEKLERİNİZ OLUYOR?
Psikiyatristten rapor alarak başvurmalarını istiyorum. O raporu görmeden bu operasyonu yapmak istemem.
TOPLUMSAL BASKI DA BURADA ÖNEMLİ BİR ETKEN. BU BASKININ PSİKOLOJİK YANSIMALARI OLUYORDUR SİZE…
Ben bu arkadaşlarla çok uzun süredir birlikte değilim, yalnızca bana anlattıkları kadarını sizinle paylaşabilirim. Sosyal düşündüğümüzde biz Avrupalı bir ülke değiliz, Müslüman bir ülkeyiz. Bizim toplumumuzda, aileden birinin cinsel tercihlerinde değişiklik varsa, diğerlerinde de olur mu kaygısı yaşıyoruz. Belki de giderek toplum da buna alışacak. Ama anne babalar bu duruma daha farklı yaklaşıyor. Örneğin bana gelen çocukların anne ve babaları her zaman yanındaydı.
SİZİN ÇOCUĞUNUZ OLSA VE ÇOCUĞUNUZ BİR GÜN BU TALEPLE GELSE, NE YAPARSINIZ?
Oturup konuşmak zorundayız. O duyguyu yaşamak lazım bilemem. Şöyle bir baktığımızda 20 sene önce bunları konuşamazdık, 20 sene sonra ne olacak bilemeyiz. Birçok şeye yavaş yavaş alıştırılıyoruz. O onun hayatı, ben bir konuda zorlayamam diye geri çekilmek zorunda kalıyoruz.
BİR KADIN OLARAK, BAŞKA BİR KADINI ERKEK YAPMA NASIL BİR DUYGU?
Çok empati kuruyorum, bu yüzden belki de hoşlarına gidiyor. Sanırım bu konuda şimdiye kadar hiç muhatap bulamadılar. Benimle çok rahat konuşuyorlar. Erkek de çok sayıda hastam var. Zaten genital estetik uzun yıllardır geliyordu. Üstelik her kesimden ve meslekten hastam oldu.
İKİ CİNSİYET GEÇİŞİ İÇİN DE OPERASYONUN SÜRESİ NE KADAR? BİR DE ANLADIĞIM KADARIYLA SİZ ALT BÖLGE YANİ PENİS VEYA VAJİNA ESTETİĞİ YAPMIYORSUNUZ…
Evet, alt yapmıyorum. Bu konuda araştırmalarım sürüyor ileride yapmayı düşünüyorum. Daha çok meme ve vücudun erkeğe benzemesini sağlayacak bölgeleri yapıyorum. Önemli olan göğüs ameliyatı ve pek çoğunun göğsü o kadar da küçük değil ve hormon tedavisi görüyorlar. İz konusunda da çok titiz davranıyorum bazen çok küçük bir rötuş için ikinci seansa çağırıyorum. Bir de bazen o izleri kılların kamufle edeceği bölgelere denk getirmeye çalışıyorum. Aşağısıyla da ilgili Avrupa’daki hocalarla görüşüyorum ve yaparsam doku aktarımıyla değil, o bölgedeki dokuları kullanarak yapmayı planlıyorum. Çünkü çocukların duyuları olsun istiyorum. Bir de o bölgedeki dokuları kullandığımızda çok daha doğal bir görüntü elde ediyoruz. Biz bunu biraz ihmal ettik çünkü kol veya bacaktan doku aktarım ameliyatları 10-15 saat sürüyor ama bu bölgedeki dokuların kullanıldığı ameliyatlar iki, iki buçuk saati geçmiyor ve çok hızlı ayağa kalktığı gibi, işe yaramama ihtimali de olmuyor. Kol ve bacaktan alınan dokularda damarlar kesildiği için alınan dokunun tutmama olasılığı oluyor. Göğüs ameliyatı da iki veya iki buçuk saat sürüyor.
İŞLEVSELLİĞE DEĞİNECEK OLURSAK, EREKSİYON VE BOŞALMA OLUYOR MU?
Boşalma olayı düşük. Zaten his oluşturulsa da erkeklerdeki gibi sperm olması mümkün değil. Eğer cinsel bölgenin dokuları kullanılırsa, hissetme olasılığı daha yüksek. Ama bir erkeğin yaşadıkları yaşanmaz. Tatmin olma konusuna gelince, eğer bölgenin dokuları kullanılırsa tatmin olduklarını söylüyorlarmış. Kol ve bacaktan alınan parçayla yapılan operasyonlarda tatmin olma ihtimalinin çok daha düşük olduğunu düşünüyorum. Çocuk yapma konusuna baktığımızda, bu konuda dünyada kök hücreden kaynaklı bir çözüm bulunacak gibi geliyor bana. Ereksiyon kısmına gelince, kol ve bacaktan aldığımız dokularda içine bir miktar kemik koymak zorunda olduğumuz için sanki sürekli bir ereksiyon durumu varmış gibi bir şey oluyor. Normal bir erkekteki gibi sadece cinsellik esnasında ereksiyon olmasını beklemek hayali bir beklenti olur.
Röportaj: Selda Yeşiltaş / FBM Estetik Dergisi
http://www.fbmestetikdergi.com/