“Geldiğimden bu yana bana ‘gönüllerin birincisi’ olduğumu söylüyorlar” diyen Manço, üç aylık maratonu ve yeni projelerini Kelebek’e anlattı.
“SURVIVOR” MACERASI SONA ERDİ, EVINE DÖNDÜN. İSTANBUL’U BIRAKTIĞIN GİBİ BULDUN MU?
İstanbul’a gelir gelmez, havalimanından trafiğe girdiğimde “Bu insanlara bir şey olmuş” dedim. Meğer rafine olan benmişim. Daha yeni geldiğim ve çok özlediğim için değişiklikleri çok fark edemiyorum. Ama sürekli olarak gezmek istiyor, olup bitenleri öğrenmeye çalışıyorum.
NELER OLMUŞ YOKLUĞUNDA?
Hâlâ öğreniyorum. İlk olarak kendimle ilgili olanlara; nasıl göründüğüme, ailemin neler yaptığına odaklandım. Şimdi de Türkiye’de neler olup bitti, onları anlamaya çalışıyorum. Ciddi bir karmaşa içindeyim. Düzen değişikliğinden dolayı dört saat uyuyup uyanıyorum. Jetlag gibi değil, bambaşka bir şey bu yaşadığım. Rakamlarla ilgili her şeyi unuttum. Orada saat de yoktu zaten. Şu an temmuz ayında olduğumuzu biliyorum ama! (Gülüyor)
HAKKINDA NELER KONUŞULUYORMUŞ, İNSANLAR NASIL GÖRMÜŞ SENİ?
Büyük çoğunluk beni tebrik ediyor, bu yüzden inanılmaz mutluyum.
“SENDEN BUNU BEKLEMİYORDUK” DİYEN VAR MI?
Konuştuklarımın yüzde 70-80’i benden böyle bir efor beklemediklerini söylediler.
NEDEN BEKLEMİYORLARMIŞ?
Ben de onu öğrenmeye çalışıyorum.
DAHA DAYANIKSIZ MI GÖRMÜŞLER SENİ? “DOĞUKAN YAPAMAZ” MI DİYORLARMIŞ?
Dışarıdan nasıl göründüğümü bilmiyorum ama ben neysem oydum, kendi karakterimi sergiledim. Sportif yanımla da, yaratıcılığımla da, iletişimimle de oradaki bendim. O yüzden “Beklemiyorduk” diyenlere “Ne bekliyordunuz?” diye soruyorum.
PEKİ DAHA ÇOK HANGi ÖZELLİĞİNLE GÖZLERİNE GİRMİŞSİN?
O şartlar altında gösterdiğim sabır ve karakterimden ödün vermememle... İlk başlarda dışlanmama rağmen insanlara karşı gösterdiğim pozitif enerji, beklenenin üzerindeymiş. İlk oyunlardan sonra Arap atı gibi açıldığımı söylüyorlar. Tanımadığım insanlar ise ne kadar efendi, düzgün bir insan olduğumu, ne kadar iyi bir aile terbiyesi aldığımı gördüklerini söylüyorlar. Açıkçası ben de çok onurlanıyorum.
“SURVİVOR BENİ BOZMADI” DİYORSUN YANİ?
Kimi bozuyor “Survivor”? Ben iki ay daha yaşardım orada.
DAHA YENİ GELDİN, NASIL “İKİ AY DAHA YAŞARDIM” DİYEBİLİYORSUN?
Burada hedef önemliydi. Benim iki hedefim vardı. Birincisi; ilk dörde girmekti, onu yaptım. İkincisi de yarışmayı birinci olarak tamamlamaktı. İkinci oldum ama insanlar geldiğimden bu yana “gönüllerin birincisi” olduğumu söylüyor.
SAKATLANDIN, VÜCUDUNDA MORLUKLAR VAR... NASIL ŞU AN SAĞLIK DURUMUN?
Son oyunda baldırıma darbe almıştım. Sağ ayağımdaki lifleri de yırttım, üç hafta yattım. Bunlardan kaynaklanan problemlerim var, kısa süreliğine de olsa fizik tedaviye gitmek istiyorum. Ama çok şükür büyük bir sakatlık yaşamadım. Bir de üç ay boyunca diş fırçalamadığımız için dişçiyle randevum vardı, röportaja da oradan geliyorum zaten. Bildiğin, 8 yaşımdaki halime dönmüşüm! Ama bundan çok mutluyum. 30 yaşında bunu yaşayabileceğim tek ortam orasıydı.
BİRİNCİLİĞİ HİLMİ CEM ALDI. SONUÇ AÇIKLANDIĞI AN NE HİSSETTİN?
Hilmi Cem, Gönüllüler takımındaki en başarılı yarışmacıydı. Benim için de aynı şeyi söylüyorlar ama halk oylamasında o birinci geldi. Bunda, genç kızların sevgilisi olabilecek yakışıklılıkta olması da önemli bir etkendi tabii. (Gülüyor) Sonuçta halk böyle değerlendirdiyse saygı duymaktan başka bir şey yapamam. Her şeyin bir sebebi olduğuna inanıyorum, dolayısıyla en ufak bir negatiflik hissetmiyorum. Tabii ki birinci olmayı çok istiyordum, sonuçta üç ay bunun için savaş verdim. Sakatlandım, yaralandım. Her ne olduysa son oyunda en iyi performansımı gösteremedim. Belki de hayırlı bir şeye vesile oldum. Sonuçta ben buraya gönüllerin birincisi olarak geldim ya, gözüm arkada kalmadı.
BİRİNCİ OLSAYDIN, KAZANDIĞIN PARAYLA NE YAPACAKTIN?
En az yüzde 50’sini bağışlayacaktım. Zaten nerelere bağışta bulunacağıma dair Acun Medya ile anlaşma da yapmıştım. Bağışta bulunacağım yerler arasında Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir okul da vardı; Barış Manço İlköğretim Okulu... Bu, babamın inşa ettirdiği ama bittiğini göremediği bir okuldu. Ben de oğlu olarak oraya bir katkıda bulunmak istiyordum. Paranın diğer kısmı da engelli vatandaşlar için çalışan bir kuruma gidecekti. Sonuçta beni finale getiren halktı ve ödülün yarısının da onlara gitmesi gerektiğini düşünüyordum. Bundan sonra da bu bağışlarda bulanacağım ama daha kısıtlı olacak tabii...
YARIŞMANIN FİNALİNDE TWİTTER’DA GİTTİKÇE BABASINA BENZİYOR” DİYE BİR YORUM GÖRDÜM. SEN NE DÜŞÜNÜYORSUN BU BENZERLİKLE İLGİLİ?
Sakal ve saçları açınca biraz ‘karbon kopya’ oluyorum. Yaş ilerledikçe simam da benziyor.
AZ ÖNCE YARATICILIKTAN BAHSETTİK, SEN ADAYA EV, SAL, KAFE YAPTIN DEĞİL Mİ?
Evet, yapabileceğim tüm alanlarda üretimde bulundum. Ev yaptım, balık tutamıyorduk diye sal yaptım, arkadaşlarım medeniyet istedi, masa-sandalye yaptım. Ev güneş altındaydı, tente yaptım. Hatta ‘Cafe Los Manços’ bile açtım adaya. Yaratıcılık genlerden geliyor...
SEN BAYAĞı ‘SURVIVOR’MIŞSIN ASLINDA...
İş başa düşünce her şey yapılıyor.
AMA SEN YAPTIN, BAŞKASI DEĞİL...
Ben olduğum için onların yapmasına gerek kalmadı çünkü.
BÖYLE ŞEYLERE YETENEĞIN VAR MIYDI DAHA ÖNCE, ORADA MI KEŞFETTİN?
Vardı. Hatta gitmeden önceki röportajımda “Ben Survivor için yaratılmışım. Orada kimsenin bana ihtiyacı yok ama benimle yaşarlarsa 5 yıldızlı yaşarlar” demiştim. Lafımın arkasında olduğumu gösterdim.
PEKİ ADAYA GİDERKEN YANINA HANGİ ÜÇ ŞEYİ ALACAĞINI DÜŞÜNMÜŞ MÜYDÜN DAHA ÖNCE?
Daha önce sorsaydın ne derdim bilmiyorum ama şu an önemli olan götüreceğim şeyin sürekliliği. “Survivor”dayken kesici bir aletle her şeyi yapabileceğimi düşündüm. Giderken de pala almıştım, her işimi gördü. İnsanın ıssız bir adada inançtan ve sabırdan başka hiçbir şeye ihtiyacı yok. İnancın varsa, her şeyi yapabilirsin. Çakmak ve zıpkın da çok işe yarıyor. Bunları da yarışmalarda kazandık zaten. Bir süre sonra günde 7-8 kilo balık tutmaya başlamıştık.
“SURVIVOR”IN BİR ÖNCEKİ SEZONUNDA HİNDİSTANCEVİZİ BOLDU, SİZ İSE BALIĞA DOYDUNUZ...
Yemek ihtiyacını doğa bir şekilde karşılıyor. Onlar 270 tane Hindistancevizi açtı, biz 270 tane balık vurduk. Hindistancevizi de balık da aynı besinler neredeyse. Hindistancevizinde diğer meyvelerin aksine protein var.
ANNENİN YOLLADIĞI VİDEODAN ÖĞRENDİĞİMİZE GÖRE DAHA ÖNCE BALIK YEMİYORMUŞSUN...
Aynen. Orada başka çarem olmadığı için sevmek zorunda kaldım. Daha önce yemek seçiyordum, artık hiç seçmiyorum.
KADINLARA GÜZELLİK SIRLARINI SORDULAR AMA BEN ASIL TUVALET KONUSUNU MERAK EDİYORUM...
Açıkçası “Survivor”a giderken orası görünenden farklıdır, yaşamak daha kolaydır diye düşünmüştüm. Bir reality şov olduğu için en azından arkada bir prefabrik tuvalet vardır diye demiştim. Gittik; bizi bir muşamba, 8-9 battaniye ile bırakmışlar! Değil tuvalet kâğıdı, hiçbir şey yok. Doğal şartlarda icabına baktık bir şekilde. Ama doğal şartların şehir hayatından daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Üç ay boyunca dişlerimizi fırçalayamadık ama ağzımız kokmuyordu mesela. Belki ağzımızı yıkadığımız deniz suyundan, belki de bambu ağaçlarından yaptığımız misvakla ağzımızı temizlediğimizden hiçbirimizin ağzı kokmuyordu.
“SURVIVOR” BİTTİ, TELEFONUN ELİNDE VE SÜREKLİ ÇALIYOR. “TEKLİF ÜZERİNE TEKLİF” GİBİ BİR DURUM MU VAR?
İki üç gündür öyle. Sürekli telefonlara yetişmeye çalışıyorum. Twitter’dan da iletişim sağlıyorlar...
TATİL NE ZAMAN?
Aslında çok ihtiyacım var ama tatil yapmayı düşünmüyorum. Çalışkan bir adamım. Tatilleri kısa tutmak istiyorum ki üç aylık dönemin hakkını verebileyim. Geri kaldığım tüm projelere, etkinliklere yetişmek istiyorum. Çok güzel bir enerji yakaladım, bunu en iyi şekilde değerlendirmek istiyorum.
TATİLİ DE DÜŞÜNMELİSİN AMA, ÇÜNKÜ YENİ EVLİ BİRİ OLARAK GİTTİN “SURVIVOR”A. HANIM NE DEDİ YARIŞMAYA BU ARADA?
Hanım bana çok inandı, inandığı için de destekledi. Ben de onun inancını boşa çıkarmadım. Bu konuda bir sorun yaşamadık ama beni kolay kolay tatile salar mı, bilmiyorum. (Gülüyor)
YENİ PROJELERİN NELER?
Hayatta en büyük tutkum otomobiller. Otomobil yarışlarım vardı. Geçen yıl başlangıç yaptığımız single’ımız vardı: “Binlik Demlik”. House müzik ağırlıklı bir albüm projesi vardı. “Survivor” çıkınca rafa kalkmıştı bunlar, acilen arayı kapatmam lazım.
YER ALDIĞIN “TAXI DRIVER” İSİMLİ KISA FİLMLE ULUSLARARASI BİR FİLM FESTIVALİNDE EN İYİ ERKEK OYUNCU ÖDÜLÜNE ADAY OLDUN. HANGİ ARA FİLMDE ROL ALDIN?
Geçen yıl oynamıştım “Taxi Driver”da. Yerel festivallerde ödül alıp St. Tropez Uluslararası Film Festivali’nde en iyi yönetmen, en iyi kısa film ve en iyi erkek oyuncu dallarında ödüle aday olmuş. Ailem de bunu duyunca şaşırdı, senden böyle bir yetenek beklemiyorduk diye. Ben de şaşırdım.
OYUNCULUĞU DÜŞÜNÜR MÜSÜN BUNDAN SONRA?
Belki bunu değerlendirme yoluna gidebilirim. İnsanların emek harcayarak her şeyi yapabileceklerini düşündüğüm için hoşuma gidecek her işte seve seve yer alırım.
HİLMİ CEM 500 BİN LİRA KAZANDI AMA SENİN DE 250 BİN LİRA ALDIĞIN İDDİASI ORTAYA ATILDI. NEDİR BU İŞİN ASLI?
Buradan adaya giderken eşimi, ailemi, işimi, şirketimi geride bıraktım. Ben DJ’im, sürekli iş yapıyorum ve buradan para kazanıyorum. Benim üç ay orada olmam demek, maddi olarak zarar görmem demek. Bu yüzden yarışmadan maaş aldım ama söylenen rakamlar, bunun çok uzağında. Rakam, mesleğimle ilgili olduğu için telaffuz etmem. Ama konuşulan rakamın doğru olmadığını söyleyebilirim.
BİRDEN BİRE SÜRPRİZ YAPIP NİKÂH MASASINA OTURDUN. BİRAZ DA BASINDAN GİZLİ TUTULDU BU EVLİLİK. ÖZEL BİR NEDENİ VAR MIYDI BUNUN?
Özel hayatımı açmayı seven biri değilim. Birden bire karar verdim evlenmeye ve yıldırım nikâhı kıydık.
TUĞBA HANIM’LA UZUN YILLARDIR BİRLİKTE DEĞİL MİYDİNİZ? NEDEN YILDIRIM NİKÂHI?
Öyle ama planda evlilik yoktu. İki-üç hafta öncesinde böyle bir konuşma da yapmamıştık.
FİKRİNİ NE DEĞİŞTİRDİ?
Anın sihri. Hiç kafamda yokken böyle bir şey oldu. Sonra bunca zamanlık bir geçmişimiz var, uzatmanın manası yok dedim...
Röportaj: Sinem VURAL
Fotoğraflar: Selçuk ŞAMİLOĞLU
Kaynak:
http://kelebekgaleri.hurriyet.com.tr/galeridetay/70868/2368/1/23672986/dogukan-manco-sinem-vural-roportaji-8-temmuz-2013
Gönüllerin Birincisi Doğukan Manço
Doğukan Manço, Panama’daki “Survivor” macerasını ikinci olarak tamamladı, evine döndü.
“Gülben Ergen’e Hakarete RTÜK ten Ceza! ”
“‘Nurgül Yeşilçay’ İlk Kez En Seksi Hali ile Derimod Reklamlarında”
“Karne Sevincine Virüs Bulaşmasın! ”
“Türkiye Cinsiyet Eşitliğinde Son Üçte!”
“Dünyanın Sineması Antalya’ya Geliyor!”
“Kış, çocuk ve hamileleri vuruyor ”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32