Günümüzde tekiz hamileliklere göre oldukça yüksek riske sahip olan çoğul gebelikler de hem anne hem de bebek açısından sorunlar baş gösterebiliyor. Dünyada başlayan tüp bebek işlemlerinde embriyo sayısındaki kısıtlama, ülkemizde de 8.7.2005 tarihli yönetmelikle uygulanmaya başlandı. Yönetmeliğe göre transfer edilecek embriyo sayısı 3 ile sınırlandırılıyor. 3 den fazla transfer gerektiren durumlarda ise mutlaka rapor edilmesi gerekiyor. Bu yönetmeliğin amacı çoğul hamileliklerin ve beraberinde getirdiği riskleri azaltmak.
Doğal çoğul hamileliklerin sıklığı ırklara göre değişiyor. İkiz hamilelikler Japonya’ da 1000 doğumda 6,7 iken Avrupa ve Kuzey Amerika’ da 11 civarında. Nijerya’da ise 1000 doğumdan 40’ı ikiz hamilelik. Tek yumurta ikiz sıklığı tüm dünyada sabit ve yaklaşık 1000 doğumda 3,5. Çift yumurta ikiz sıklığı ise ırk, yaş ve üreme teknolojilerinin kullanımına bağlı olarak toplumdan topluma değişkenlik gösteriyor. Yapılan araştırmalarda tüp bebek yöntemlerinden doğan bebeklerin % 32 ikiz ve % 7 sinin ise üçüz veya daha fazla olduğu bildirilmektedir.
Maya Klinik Kadın Sağlığı Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Mutlu çoğul gebeliklerle ilgili şunları söylüyor:
Çoğul hamileliklerde doğal faktörler önemli rol oynar. Kalıtım, ileri anne yaşı, yüksek doğum sayısı, ırk gibi etkenler riski arttırıyor.
Kalıtım: Ailesel çoğul hamileliklerin olması çoğul hamilelik oluşma olasılığını arttırır.
İleri Anne Yaşı:
30 yaşından sonra anne olan kadınlarda çoğul hamilelik olasılığı artmaktadır. Birçok kadın ilk veya sonraki hamileliklerini 30 lu yaşlara ertelediklerinden özellikle doğal yoldan ikiz olasılığı artmaktadır.
Yüksek doğum sayısı:
Önceden birden fazla hamilelik geçirilmiş olması ve özellikle önceki hamileliklerde çoğul gebelik varsa olasılık artar.
Irk:
Afrika kökenli siyah ırkta çoğul hamilelik olasılığı artarken, Asya veya beyaz ırkta bu olasılık daha düşüktür. Özellikle 35 yaştan sonra hamile kalan beyaz kadınlarda çoğul hamilelik riski artmıştır.
Dr. Mutlu, üreme teknolojilerinde kullanılan ilaçların da çoğul hamileliklerin artışına sebep olduğunu belirtiyor. Dr. Mutlu, özellikle yumurtlama ilaçlarının (klomifen sitrat ve FSH içeren ilaçlar) birden fazla yumurta gelişmesine neden olduğunu ve bunlar döllenirse özellikle ayrı yumurtadan oluşan çoğul hamilelikler görüldüğünü belirtiyor. Ayrıca tüp bebek yöntemlerinde fazla yumurta elde edilmesi amaçlanması ve birden fazla elde edilen embriyoların verilmesi ile çoğul hamilelik riskinin arttığının altını çiziyor.
Çoğul Hamilelikler Nasıl Meydana Gelir?
Op. Dr. Hüseyin Mutlu, çoğul hamileliklerin meydana gelmesinde birden fazla yumurta hücresinin döllenerek rahim içine yerleştiğini ve:
“Bunlar ayrı yumurta ikizleri veya üçüzleri diye adlandırılır. Ayrı yumurta çoğul hamileliklerde cinsiyet farkı dış görünüm farkı olur. Bebekler sadece aynı dönemde meydana gelen kardeşlik dışında benzerlikleri yoktur. Plasenta ve amniyos keseleri ayrıdır. Aynı yumurta ikizleri veya çoğul hamileliklerde döllenen yumurtanın birden fazla parçaya bölünmesi sonucunda olur. Bebekler genetik olarak aynıdır. Cinsiyetleri aynıdır ve birbirilerinin aynısıdır. Bölünme dönemine göre ayrı keseleri veya plasentaları olabildiği gibi, aynı kese ve plasentası olan aynı yumurta ikizleri de vardır.
Çoğul Hamilelik Belirtileri Nelerdir?
Çoğul hamileliklerde gebelik belirtileri daha fazladır. Op. Dr. Hüseyin Mutlu rahimin normalden hızlı büyüdüğünü, hamilelik bulantılarının arttığını, iştah artışı ve erken hamilelikte normalden fazla ağırlık artışı gözlemlendiğini belirtiyor. Bu belirtilerle birlikte ultrasonografi de birden fazla bebeğin varlığı ile tanı kesinleşiyor.
Çoğul Hamileliklerin Riskleri
Op. Dr. Hüseyin Mutlu çoğul hamileliklerin hem anne, hem de bebekler açısından önemli sağlık riskleri taşıdığını belirtiyor.
Çoğul hamile olan anne adaylarında görülen en sık riskler:
Erken hamilelik aylarında bulantı ve kusmanın şiddetli geçmektedir.
Erken düşük yapma riski tekiz hamileliklere göre yüksektir.
İkizlerden biri kaybedilebilir.
Kansızlık ve dolaşımda artan sıvı miktarına bağlı olarak kanda bir nevi sulanma meydana gelir. Kanın hemoglobin değeri düşer.
Erken doğum tehdidi riski ve erken doğum gözlemlenir. Çoğul gebeliklerde erken doğum % 45 civarında iken, tekiz hamileliklerde % 6 civarındadır.
Hamileliğe bağlı tansiyon yükselmesi oluşur.
İlk defa hamile olan anne adaylarında tekiz hamileliklere göre tansiyon yükselmesi riski 5 kat, daha önce doğum yapan kadınlarda ile 10 kat fazladır. Tek yumurta ikizlerinde tansiyon yükselmesi daha sıktır.
Hamilelikte kanama riski vardır. Özellikle plasentanın ayrılması ve plasentanın yapışma anomalileri daha sıktır. Buna bağlı kanamalar çoğul hamileliklerde daha sık görülür.
Polihidramnios (bebeğin bulunduğu sıvının anormal artışı) gözlemlenir.
Hastaneye yatırılma gereği çoğul hamileliklerde daha yüksektir.
İkizlerden birinin anne rahminde ölmesi olasılığı % 2–6 civarındadır. Ölen bebeğin pıhtılaşma faktörleri azaltmasına bağlı kanama sorunları (DIC) olabilmektedir.
Doğum şekli genellikle sezaryendir. İkizler için genelde ve üçüzler için mutlaka gereklidir.
Doğum sonrası kanama riski fazladır.
Doğum sonrası depresyon çoğul hamileliklerde daha sıktır.
Bebek Sağlığı Açısından Riskler
Anne rahminde veya yeni doğan dönemde ölüm riski artar.
İkiz bebeklerden birinin anne rahminde ölmesi ilk 3 ayda olabildiği gibi, 5 aydan sonra da görülebilmektedir
Erken doğum riski veya prematüre doğum riski.
Anne rahminde bebeklerde gelişim geriliği.
Doğuştan sakatlıkların artışı. Tekiz hamileliklere göre bu olasılık yaklaşık olarak 2 kat fazladır. Merkez sinir sistemi, barsak tıkanıklıkları ve kalp damar sistemi sakatlıkları ikizlerde sıkça görülmektedir. Kromozom anomalileri de sıkça görülür. Genetik amniyosentezlere bağlı gebelik kaybı yaklaşık 12–16 kat artmaktadır. Yapışık ikizler özellikle tek yumurta ikizlerinde sıktır.
Kordon sarkması ve kordona bağlı anomaliler sıkça görülmektedir
İkizden ikize transfüzyon sendromu. Bu durumda anormal damarsal bağlantı nedeniyle bebeklerden biri anormal iri ve suyu çok artarken diğer ikizde gelişme ileri derecede geridir ve suyu azalmıştır. Tek yumurta ikizlerinde yaklaşık % 4–35 sıklıkta görülür.
Solunum sıkıntısı çoğul gebeliklerde sıktır.
Çoğul Hamileliklerde Riskler Nasıl Azaltılabilir?
Çoğul hamileliklerde görülen anneye ve bebeğe ait risklerin çoğu üçüz ve daha fazla sayıda olan gebeliklerde oluşuyor. Bu riskler genellikle üreme tedavileri sonucunda meydana geliyor. Op. Dr. Hüseyin Mutlu bu durumu önlemek için transfer edilen embriyo sayılarının sınırlanması ve gerekirse blastokist transferi çözüm olabildiğini belirtiyor. Eğer ailenin izni olursa bebeklerden biri veya birkaçının azaltılması da bir çözüm yolu.
Beklemek ve görmek: Çoğul hamileliklerin % 10-30’unda ilk 3 ayda bebeklerden biri kendiliğinden sonlanabilir. Özellikle anne yaşının ilerlemesi ile bu olasılık artmaktadır.
Bebeklerin sayısının azaltılması: Bu yöntemde amaç üçüz gebelikleri ikiz veya tekiz gebeliğe indirgenmesidir. Böylece sayı azaltıldığında kalan bebeklerin yaşama şansının arttırılmasıdır. İşlem ultrasonografi eşliğinde yapılmaktadır ve bir iğne ile bebeğin kalbine potasyum klorür verilerek kalbinin durması sağlanır. Hamileliğin 10–12 haftalarında yapılması önerilmektedir. Ölen bebek gelişimi durur ve vücut tarafından emilir. Kalan sağlıklı bebekler ise