Yeteneği ve güzelliği ile dikkat çeken başarılı oyuncu Deniz Baysal, kariyeri boyunca yer aldığı her yapımla daha da yükselerek adından sıkça söz ettiriyor. Heyecanla beklenen yeni projesi “Kalpazan” ile çok yakında ekranlarda göreceğimiz güzel oyuncu; hayatının dönüm noktalarını, motivasyonlarını ve mutluluğunu MAG Okurlarıyla paylaştı.
Kariyerinizde yükselen bir ivme gösteriyorsunuz. En büyük ilham kaynağınız nedir? Hangi deneyimler, insanlar veya olaylar sizi motive ediyor?
Hayatın kendisi benim için hem ilham kaynağı hem de bir meydan okuma. İnsan, arzuladığı sürece her şeyden motive olabilir. Kısacası, “yaşamak” benim motivasyonumun temelidir.
Bu zamana kadar pek çok farklı projede farklı karakterlerle izleyici karşısına çıktınız. Canlandırdığınız karakterlerle nasıl empati kuruyorsunuz? Hangi yöntemleri kullanıyorsunuz?
Karakterlerle empati kurmak için senaryoyu iyi okuyup onların duygularını ve motivasyonlarını anlamaya çalışıyorum.
En çok zorlandığınız rolünüz hangisiydi? Bu zorluğu aşmak için nasıl bir yol izlemiştiniz?
Zehra Balaban. Zorlandığım nokta aksiyon kısmıydı; ancak, üzerinde çalıştıkça ve kendimi geliştirdikçe bundan daha fazla keyif almaya başladım. Bu zorluğu da çalışarak ve severek yendiğimi düşünüyorum.
Oyunculuk kariyerinizdeki en unutulmaz anınızı paylaşır mısınız?
İlk kez sette bulunduğum an, inanılmaz bir heyecan, bilinmezlik ve korku ile doluydu. O an yaşadığım duyguları asla unutamam.
“Teşkilat”tan sonra Çağlar Ertuğrul ile yeni bir projede yine bir araya geldiniz. “Kalpazan” hakkında biraz bilgi verir misiniz?
“Kalpazan,” suç ve gerilim temalı bir dizi. Hikâye, sahte para üretiminde ustalaşmış bir çeteyi ve bu çeteyi çökertmeye çalışan bir grup polisin mücadelesini anlatıyor. Çağlar ile bu projede tekrar bir araya gelmek çok konforlu.
“Kalpazan”daki karakteriniz Ayşe’yi sizden dinleyebilir miyiz?
Ayşe, idealist ve kararlı bir polis memuru. Suçla mücadelede oldukça azimli ve işine büyük bir tutku ile bağlı. Zeki, cesur ve adalet duygusu çok güçlü. Aynı zamanda, kişisel hayatında da duygusal derinlikleri olan bir karakter. Ayşe, hem işindeki zorluklarla başa çıkmaya çalışırken hem de geçmişinden gelen bazı sorunlarla yüzleşmek zorunda kalıyor.
Bu yönleriyle izleyicilere güçlü ve ilham verici bir karakter sunacak gibi hissediyorum.
Şu anda hayatınızda hangi tutkularınız var? İlgi duyduğunuz alanlar ve hobilerinizden bahseder misiniz biraz?
Aslında tutkuyla bağlandığım belirli bir alışkanlığım yok. Dönem dönem hayatımdaki alışkanlıklarım değişebiliyor. Şu sıralar kendimi dinlediğim ve bundan keyif aldığım bir dönemdeyim.
Sevenlerinizin genellikle bilmediği bir yönünüzü paylaşır mısınız?
Ben, kendini olduğu gibi gösteren bir insanım. Beni az çok tanımışlardır, geri kalanı da benim sırrım olarak kalsın...
Hayatınızda dönüm noktası olarak adlandırabileceğiniz anlar hangileriydi?
Hayatımın en büyük meydan okuması İstanbul’a taşınmamdı. Ailem, özellikle annem bu durumu beklemiyordu ve haksız da değillerdi, çünkü çok hassas biriydim; ancak, bu adımı attım ve zor zamanlar geçirdim. Şimdi geriye dönüp baktığımda kendime “Aferin kızım!” diyorum.
Kariyeriniz boyunca en unutamadığınız hayran anısını anlatabilir misiniz?
Hayatımda çok kıymetli anılar var. Sizi hiç tanımayan insanların yağmur çamur demeden sabırla beklemesi, sizin için hediye düşünmesi veya bir çizim yapıp getirmesi, yeterince değerli ve unutulmaz anılar arasında yer alıyor.
Risk almak sizin için ne ifade ediyor? Kendinizi zorlamayı sever misiniz?
Çok fazla risk almayı sevmem; güvenli alanımda mutluyum. Tabii kendimi zorlamaktan da hoşlanırım.
Stresli zamanlarda kendinizi nasıl rahatlatıyorsunuz?
Zor zamanlarda kendimle konuşur, kendime telkinler veririm. Bu dönemlerde genellikle en yakınlarıma bile kapalı olurum, çünkü dert anlatmayı pek sevmem. Kendi kendimi sakinleştirmeye çalışırım.
Başarılı bir oyuncu olmanın ötesinde, başarılı bir insan olmanın sırrı nedir sizce?
Başarının ne anlama geldiği kişiden kişiye değişir. Benim için başarı, kibirden ve ön yargılardan uzak durarak kendime odaklanmak, işimi doğru şekilde yapmak ve öncelikle kendi çevremi iyileştirmek anlamına gelir.
Mutluluk nedir? Mutlu olmak için ne yapıyorsunuz?
Her şeyden mutluluk çıkarabildiğim için tek bir cevabım yok. Bazen Pollyanna gibi bir bakış açısına sahip oluyorum, çünkü dünya zaten pek iyi bir durumda değilken, daha fazla kötü düşünceye yer bırakmak yerine olumlu şeylere odaklanmanın daha yararlı olduğunu düşünüyorum.
Hayalinizde romantik bir an oluşturacak olsanız bu nerede, nasıl ve kiminle olurdu?
Büyük hayallere ihtiyacım yok. Barış ile evimizde, kendimiz olduğumuz anlarda bile romantizmi yaşayabiliyoruz.
Evliliğinizde beşinci yılınızdasınız. Aranızdaki bağı güçlü kılan en önemli değer veya prensipler neler?
Her şeyden öte, birbirimize verdiğimiz kıymet önemli. Onunlayken o kadar çok gülüyorum ki bu anlar tarifsiz. İki insanın aynı espri anlayışını paylaşmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Çekimler ya da turneler sebebiyle ayrı kaldığınız zamanlarda bu uzaklıkla nasıl başa çıkıyorsunuz?
Başlarda, özellikle evimizden uzakta olduğum zamanlarda zorlandık; ancak, sevdiğimiz şeyleri zorluklarıyla birlikte kabul etmeliyiz. Zamana ve birbirimize fırsat verdiğimizde her şeyin üstesinden gelebileceğimizi düşünüyorum.
Dünyada ve Türkiye’de en sevdiğiniz tatil yerleri nereler?
Dünyada İtalya’yı sanırım... Türkiye’de ise Muğla’nın doğal güzellikleri ve sahil kasabaları favorilerim arasında.
Muhteşem bir tatil nasıl olur?
Benim için tatil, dinlenmek ve keyifli vakit geçirmek demektir. Bu yüzden, yük olmayan ve huzur barındıran yerleri tercih ederim. Tabii ki en önemlisi, yanınızdaki insanlardır. Tatilde kimse dertlerini yanında getirmemeli...
Son olarak, sevenleriniz için müjdeleriniz var mı?
Aslında var; ama sürpriz olduğu için detay vermeyeyim. Yakında haberini alırsınız!