Prenses Diana'nın trilyoner sevgilisi Dodi Fayed'le birlikte öldüğü 31 Ağustos 1997'deki kazanın 6. yıldönümü öncesi "Diana: Sırlar ve Yalanlar" adlı yeni bir kitap çıktı.

Büyük tartışma yaratan kitapta Prenses Diana'nın kraliyet ailesindeki sorunları, Prens Charles'ın ihanetini ortaya dökerek şimşekleri çektiği vurgulanıyor. Davies, ''Kraliçeyi, monarşiyi modernize etmemekle suçlayan ve Prens Charles iktidar için uygun olmadığını öne süren Prenses Diana birçoğuna göre haddini aşmıştı'' yorumunu getirdi.

Prenses Diana ve Dodi Fayed'in can verdikleri araç 20 Nisan 1997'de çalındı. Bu olayı ayarlayanlar MI5 ve DST ajanlarıydı.
Emniyet kemerleriyle oynanan, dinleyici cihazlar yerleştirilen otomobil Haziran 1997'de yine hizmete girdi. Kaza yeri seçildi ve provalar yapıldı.
İngiliz yazar Nicolas Davies'a göre İngiliz M15 ve Fransız DST ajanları tam tünel girişinde şöför Henri Paul'un yüzüne parlak bir ışık tutarak kazayı tetiklediler. Şöför Paul da Fransız Gizli Servisi (DST) ajanıydı.

Fransız ajanı olan şoför Henri Paul sevgilileri Dodi'nin apartmanına götürürken çok hızlı sürmesi konusunda talimat aldı.

Paul dar tünele öyle hızlı girdi ki, işte o noktada karşı yönden, yavaş, yavaş gelen beyaz Fiat Uno'dan yansıyan parlak ışıkla kontrolunu kaybetti.
Tünelin içinden geldiği söylenen o parlak ışığı paparazziler de görmüştü. Kazada Diana ve Fayed'in yanı sıra şoför Henri Paul de öldü.

Hürriyet