Ulusal ve Uluslararası yarışmada yer alan filmi için Ustaoğlu, “Hem kadınların hem erkeklerin, ilişki içinde yaşadıkları sorunları anlatmaya çalıştım” diye konuştu.

Biri, mükemmel görünen evliliğindeki sorunları keşfeden, diğeri ise küçük yaşta evlendirilen iki kadının dayanışma hikayesini anlatan “Tereddüt”, Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen, 53. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde seyirci karşısına çıktı. Gösterimin ardından sinema yazarı Olkan Özyurt’un moderatörlüğündeki söyleşiye; filmin yönetmeni, Yeşim Ustoğlu ve yardımcı yönetmen Ulaş Parlakyıldız ile oyuncular Mehmet Kurtuluş, Ecem Uzun ve Funda Eryiğit katıldı.

Olkan Özyurt’un, “Araf’ı da dahil ediyorum; çok sağlam iki hesaplaşma filmi yaptınız. Hikayeyi nasıl buluşturdunuz?” sorusuna Ustaoğlu şu cevabı verdi: “Bu hikayeye Araf’tan sonra başladım. Araf’ta tatmin olduğumu düşünmedim. Hem kadınların hem erkeklerin, ilişki içinde içlerinde bulundukları kaçınılmaz durumları, sorunları, hem benzerlikleri hem farklılıkları sunmaya çalıştım” dedi.

Psikolog bir karakterin yer aldığı filmde profesyonellerden destek alınıp alınmadığı yönündeki bir soruyu, Ustaoğlu; “Türkiye’nin en iyi psikologlarından destek aldık. Hepsi projeyle ilgilendi. Doktoru gerçekten doğru anlatmam gerekiyordu. Terapi sahnesinde de aramızdaydılar. O çok motive ediciydi, biz de gayet başarılı olduk” şeklinde cevapladı. Yönetmen, oyuncu kadrosunu nasıl oluşturduğunu ise şöyle anlattı: “Funda ve Mehmet, aklımdaki ilk isimlerdi. Funda’yla daha önce de çalışmak istedim. Bir oyunda izledim ve çok sevmiştim. Ecem’i de bir oyunda izledim ve aynı şekilde çok sevmiştim. Ben oyuncuları takip ediyorum, performansları izliyorum. Bir araya geldiklerinde de kimyalarını sevdim. Okan’ı da unutmayalım; o da aklıma ilk gelenlerdi. Serkan Keskin, Sema Poyraz; hepsiyle çok severek çalıştım” dedi.

Yeşim Ustaoğlu ile ilk kez çalışan oyuncu Funda Eryiğit, hem fiziksel hem psikolojik açıdan zor sahnelerin olduğu film sürecini kendi açısından şu sözlerle tarif etti; “Yeşim, zaten çalışmak istediğim bir yönetmendi. Nasıl çalıştığını da merak ediyordum. Zor sahneler vardı ama zorlanarak hazırlandığımız sahneler de hızlıca çektiklerimiz oldu; çoğunlukla korktuğumuz ve prova yaptığımız sahneler. Doktorluk da zorladı. Diğer karakter olan Elmas ile kurduğu ilişkideki mesafe için de araştırma yaptım. Kendi hayatımla da yüzleştiğim yerler oldu. O anlamda da zordu. Ama Yeşim genelde oyuncunun hislerine fazla önem veriyor. Hisleniyoruz izlerken” diye konuştu.

Mehmet Kurtuluş, uzun zamandır tanıdığı fakat ilk kez çalıştığı Yeşim Ustoğlu için; “Yeşim’de oyuncu olarak emniyettesin” derken sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz, oyuncu olarak, yolculuktan hep bahsederiz. Bu, duygusal macerası olan bir filmdi. Fakat Yeşim’de oyuncu olarak emniyettesin; cümle cümle, harf harf sahneyi keşfediyorsun. Çok teşekkür ediyorum o yüzden. Hepimiz öğreniyoruz, her aşamada oyunculuğu” dedi.

Genç oyuncu Ecem Uzun ise rolüne hazırlanırken canlandırdığı karakterin ağzından bir mektup yazdığını anlattı: “Başta Yeşim’le çalışmak beni epey korkuttu. Senaryoyu ilk okuduğumda ertesi gün Yeşim’le buluştuk ve ‘korkuyorum’ dedim. Ve çok oynamak istedim. Provalara başladık; bir süre çalışıyorduk, sonra ara veriyorduk. Demleniyordu. Ben, canlandırdığım Elmas karakterinin birine mektup yazmasını istedim. Elmas’ın ağzından annesine mektup yazdım. Bunu Yeşim’e okuttum, mektup da hâlâ onda duruyor” dedi.