“Mükemmeliyetçi doğam yüzünden, hiç bir şeyin yarım yapılmasına veya hiç bir şeyi yarım bırakmaya tahammül edemiyorum. Eğer hayatım boyunca bir hata yaptıysam bu da çok çalışmış ve her şeyi kendi ellerimle yapmış olmamdır.”
-- Howard Hughes

20. yüzyılın en hırslı kişiliklerinden biri, şüphesiz Howard Hughes’du. O, etkili bir öncü, başarılı bir işadamı, meşhur bir film yapımcısı ve risk alma konusunda örnek bir Amerikalıydı- ama kendini öncelikle bir havacı olarak görüyordu. “The Aviator” filminde, yönetmen Martin Scorsese, hikaye anlatımını Hughes’un hayatının en yaratıcı ve verimli dönemi olan 1920’lerin ortasından 1940’lı yıllarla çerçeveliyor. Bu dönem, Hughes’un hem film yapımcılığı, hem de havacılık konusunda en tutkulu ve en gözü pek olduğu dönem. Kontrol dışı icatlar, tutkulu gönül ilişkileri ve şirketler arası vahşi savaşlar ile bu dönem aynı zamanda Hughes’un hırslarının, şöhretinin, zenginliğinin ve kendi mükemmeliyetçiliğinin sonuçlarına katlandığı bir dönemdir.

Geleceğin rüyaları, ve teknoloji ile yolunu çizen bir insan hakkındaki bu filmi yaparken Martin Scorsese, Howard Hughes'un gerçeklerini yansıtabilmek için sinematografik yeniliklere başvurdu. 20’li, 30’lu ve 40’lı yıllarda kullanılan klasik minyatürler, köstüm, ışık tekniklerini dijital teknolojiyle birleştiren Scorsese ve ekibi, titiz bir çalışma sergiledi. Sonuçta Scorsese'nin modern estetiği, Amerika’nın geçmişini tekrar yasama döndürdü.


Leonardo Di Caprio, ergenlik döneminden yeni çıkmış ve babasının sondaj fabrikasından ona kalan serveti, 1.Dünya Savaşı’nda savaşan uçakları konu alan “Hells Angels-Cehennem Melekleri” adında bir film çekmek için kullanmak gibi çılgın bir karar veren Howard Huges’u canlandırmaktadır. Bağımsız bir yapımcı olarak Hollywood sistemine karşı gelen Hughes, benzeri olmayan bir film yapmak üzere yola çıkar ve kendi hava gösterilerini gerçekleştirerek özel bir hava aracı tasarlar. Böylece kendi döneminde tarihin en yüksek bütçeli uzun filmini gerçekleştirir. “Hell’s Angels - Cehennem Melekleri” henüz çocuk olan Howard Hughes’un servetin ötesinde şöhrete de taşır.
Hughes Hava Taşıtları Şirketi’ni kurmasının ardından cesurca hız rekorları kıran Hughes, heyecan ve gizemle dolu parıltılı bir yaşam geçirmiş efsanevi kişilik Charles Lindbergh’ten sonra, Amerika’daki en ünlü pilot olur. 1930’larda Hughes, TWA Havayollarını devralır ve bir yandan dünyadaki en büyük uçak olan uçan gemi Herkül’ü inşaa etme konusunda cesur planlar geliştirirken, öte yandan Amerika’da Jet Devri’nin öncülüğünü yapar. Servetiyle, gözü pek zekasıyla, romantik maceralarıyla ve geleceğin peşinde olan ruhuyla ün kazanan bir adamdır ancak ne kadar hızlı ya da yüksekte uçarsa uçsun, kendi kişisel dürtülerinin baştan çıkmış gücünden kaçamamaktadır.
“The Aviator”la Howard Hughes’un sadece başarılarını değil, Yanki soyundan zarif bir hanımefendi olan Katharine Hepburn (CATE BLANCHETT) ve ekranda parlayan bir güzelliğe sahip Ava Gardner (KATE BECKINSALE) ile yaşadığı aşk maceralarının yanı sıra Pan American’ın hayalci başkanı Juan Trippe (ALEC BALDWIN) ile giriştiği sert rekabet, sağ kolu olan Noah Dietrich (JOHN C. REILLY) ile yaşamı boyu devam eden ilişkisi, Senatör Owen Brewster (ALAN ALDA) ile kamuoyunda giriştiği savaşlar ve kendini dünyadan tamamen çekmesiyle sonuçlanan yıkıcı uçak kazası ve fobileri de dahil olmak üzere duygusal dünyasını da keşfediyoruz.
Hughes’un yaşamının ve o dönemin yeniden yaratılmasında Martin Scorsese’e, Akademi ödüllü görüntü yönetmeni Robert Richardson (“JFK”, “Casino”), (“Gangs of New York”un da içinde bulunduğu beş filmde Scorsese’le birlikte çalışan altı kez Oscar’a aday gösterilen) yapım tasarımcısı Dante Ferretti, Oscar ödüllü Sandy Powell (“Gangs of New York”) ve kendisine Oscar kazandıran “Raging Bull” filminden bu yana Scorsese’in yaptığı tüm filmlerin editörlüğünü yapan, uzun süredir birlikte çalıştığı editör Thelma Schoonmaker yardım ediyor.
Warner Bross ve Miramax Films, yapımcılığını Forward Pass Inc/Initial Entertainment Grubunun gerçekleştirdiği, başrolde Leonardo Di Caprio’nun oynadığı bir Martin Scorsese filmi olan “The Aviator” ı sunar. Film John Logan’ın (“Gladiator”)yazdığı oyundan ekrana taşınmış Martin Scorsese tarafından yönetilmiştir. Yapımcılar Michael Mann, Sandy Climan, Graham King and Charles Evans Jr.dır. Cate Blanchett, Kate Beckinsale, John C. Reilly, Alec Baldwin ve Jude Law başroldeki diğer oyunculardır.

Matt Ross (“Down with Love,” “American Psycho”), Adam Scott (“Six Feet Under”), Danny Huston (“21 Grams,” “Birth”), Alan Alda (“What Women Want,” televizyonda gösterilen“M*A*S*H”), Ian Holm (“The Lord of the Rings,” “The Sweet Hereafter”), Kelli Garner (“Time Share”) ve No Doubt’tan Gwen Stefani de oyuncular arasındadır.

Oyuncular
Leonardo DiCaprio (Howard Hughes)
Cate Blanchett (Katharine Hepburn)
Kate Beckinsale (Ava Gardner)
John C. Reilly (Noah Dietrich)
Alec Baldwin (Juan Trippe)
Alan Alda (Sen. Ralph Owen Brewster)
Ian Holm (Professor Fitz)
DannyHuston(JackFrye)