‘Sfenks’in çığlığı Karşı Sanat’ta
Beral Madra’nın küratörlüğünde, resim, fotoğraf, dijital baskı, video ve enstalasyonlardan oluşturulan ‘Sfenks Seni Yiyip Yutacak’ adlı sergi Karşı Sanat’ta...
Sergide ‘iş’leri biraraya getirilen sanatçılar: Yeşim Ağaoğlu, Özgül Arslan, Elif Çelebi, Alla Georgieva (Sofya, Gül Ilgaz, Cemile Kaptan, Amel Kennawy (Kahire), Nadezda Oleg Lyahova (Sofya), Fakhriyya Mammadova (Bakü), Neriman Polat, Tina La Porta (New York), Ani Setyan, Sermin Şerif, Gonca Sezer ve Kumi Yamashita (Tokyo).
Küratör Beral Madra’nın, hazırladığı sergi üzerine düşünceleri/söyledikleri:
80’li yılların ortasından bu yana Türkiyeli kadın sanatçılar, atılgan, dikkat çekici ve irdeleyici işler üretiyor ve uluslararası ortamlarda ilgi görüyor. Yine de, kuram ve uygulamada modern ve post-modern sanat içinde erkek-egemen söylemin gücü yadsınamaz. Türkiye’nin post-modernlik sürecindeki geçişlerde, kadınlar hâlâ sürmekte olan geleneksel yapılar yüzünden siyasal, ekonomik ve toplumsal alandaki kimliklerini kabul ettirmek için uğraş veriyor.
Post-modernlik süreci, kadınlar için bir açılım oldu; ama ‘status quo’yu değiştirmek öyle kolay bir iş değil. Toplumun dışına atılmış ya da toplumdaki kimliği bastırılmış bireylerin - ki bunlar içinde her sınıftan ve her meslekten kadınlar çoğunluktadır - durumunu iyileştirmek için herşeyden önce geçerliliğini yitirmiş ve kalıplaşmış değerlerin yıkılması ve kitlelerin ve kurumların modernist bakışının ve yapısının kökten değişmesi gerekiyor. Bu bağlamda, günümüz sanatının sorgulayıcı, irdeleyici ve sarsıcı örnekleri önemli bir işlev taşırken, kadın sanatçıların bu üretim içinde yansıttıkları paylaşımcı, iletişimci, esnek ve işbirlikçi nitelikleri, yararlı sonuçlar doğuruyor.
Türkiye’deki bugünkü ‘kadın manzarası’ karmaşık, bulanık ve konumuna göre de ürkütücüdür. Onüç yaşındaki çocukların ‘kirlenmiş kadın’ olarak damgalanıp öldürüldükleri, tinsel ve ahlaksal olarak gelişmemiş, eğitilmemiş genç kızların TV ekranlarında sömürülüp söndürüldükleri, simsiyah çarşaflara bürünmüş ‘yüzsüz’ ve ‘gövdesiz’ kadınların köle/cariye olarak kullanıldıkları, aydın ve çalışan kadınların toplum, aile ve özel yaşam içindeki yerinin ve kimliğinin erkek egemen tartışmalar içinde yitirildiği bir ortamda yaşıyoruz.
Fakhriye Mamadova'nın 'iş'i
Bu ortamda, kadınlar siyasette, ekonomide ve kültürde kendilerine öngörülen, biçilen ve izin verilen konumlarda yerlerini alıyorlar ve zaman zaman seslerini duyurup istediklerini elde edebiliyorlar. Kadınlar kendi aralarındaki rekabet alanlarını da beklendiği gibi, ama çoğu zaman yine erkek egemen söyleme hizmet ederek dolduruyorlar. Serginin başlığı, bu koşullar içinde kadının kimliği ve durumu ile ilgili bir irdelemedir.
Sfenks, Oedipus/Ödipus efsanesindeki trajik figürlerden birisidir. Ödipus Delphoi’de, tanrı bilicisinden, anasını ve babasını öldüreceğini öğrendikten sonra Korinthos’a bir daha dönmemeye karar verip Thebai’ye varır. Thebai kapısını bekleyen, yüzü ve gögüsleri kadın, gövdesi aslan olan canavar, sorduğu bilmeceleri bilmeyenleri parçalayıp yemektedir.
Sfenks şu soruyu sorar: Tek sesi olan, kimi zaman iki, kimi zaman üç, kimi zaman dört ayak üstünde yürüyen ve en çok ayağı olduğu zaman, en güçsüz olan yaratık hangisidir? Oidipus ‘insan’ diyerek doğru yanıtı verir ve Sfenks kendini, durduğu yükseklikten uçuruma atarak ölür. Oidipus Kral Kreon’un vaad ettiği gibi Thebai Kralı olur.
Bu başlığı taşıyan sergi, 80 yıllık geçmişi olan modernist ve laik devrime karşın, içinde yaşadığımız dönemde toplumun ‘kadın manzarası’ndaki çarpıklığın, krizlerin, karmaşanın boyutlarını ne kadar gündeme ve ciddiye aldığının sorgulandığı bir alan olmaya talip.
ntvmsnbc
DİĞER HABERLER
Rober Hatemo ve Yıldız Tilbe’den Yılın Şarkısı: “Bu Delikanlıyı Unutamazsın”
Türk pop müziğinin iki efsane ismi hayranlarını büyüleyecek projede bir araya geliyor.
“Genetik Yapınız Diyetinizi Belirliyor”
“Düğün Elbiselerini Nasıl Seçmeliyiz?”
“Antidepresan Kullanımı Yüzde 27 Arttı”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32