12 Mart 2004 tarihinde yürürlüğe giren 5101 sayılı kanun, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile başta Belediyeler Kanunu olmak üzere ilgili bazı kanunlarda değişiklikler getirdi. Buna göre her tür fikir ve sanat eserinin yasal dahi olsa sokakta satışı yasaklandı ve korsanlık organize suç kapsamına alındı. Ayrıca belediye, polis ve jandarma güçlerine yasağa uymayanlara anında müdahale etme yetkisi verildi. Kanun hükümlerine aykırı davrananlar hakkında ise 3 aydan 6 yıla kadar ağır hapis ve 3 milyardan 250 milyara kadar ağır para cezası öngörülüyor.
Cezaya Erteleme Yok!
İstanbul 3 Numaralı Fikrî ve Sınaî Haklar Mahkemesi tarafından sanıklara verilen bu ceza, film korsanlığı alanında bu kanun kapsamında bugüne kadar verilen ilk hapis cezası olma özelliğini taşıyor.
Hakim Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun ilgili maddelerine dayanarak bu hükmün verildiğini ve "suç tarihi, sanıkların şahsî ve sosyal durumu, daha önce aynı suçtan pek çok kez yakalanmış olmaları ve binlerce kopyalamaya delalet eden kapak kartonetinin de ele geçirilmiş olması göz önüne alınarak yasada öngörülen seçimlik cezalardan takdiren hapis cezası tercih edilmek sureti ile iki yıl hapis cezası ile cezalandırıldığını" ve sanığın suç işleme hususundaki eğilimi göz önüne alınarak cezanın ertelenmesine yer olmadığını kararda açıkça belirtti.
Fikir ve sanat eserlerinin korsan yollardan üretimi, dağıtımı ve satışı ile ilgili mahkeme kararları bir önceki kanun döneminde görevsizlikle sonuçlanıyordu. Halen mahkemelerde karar bekleyen yüzlerce dava bulunuyor. Ancak yeni kanunun kabulünden sonra çıkan bu ilk hapis kararı, sanıkların temyiz hakkı bulunmasına rağmen korsanlıkla mücadeleye gereken önemin verildiğini ve bu alandaki ihlallere göz yumulmayacağını gösteriyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve ilgili meslek birlikleri ile sivil kuruluşlar konuyu titizlikle takip ediyor.
Sanıkların temyiz hakkı bulunmasına rağmen, Fikrî ve Sınaî Haklar Mahkemesi'nden bu tarz bir kararın çıkışı ve hakimlerin yasada belirtilen iki ayrı cezadan (para veye hapis) hapis cezasını tercih etmesi, hakimlerin artık bu suçları daha titiz ele alacağının bir göstergesi olması açısından önemlidir.
Ayrıca aynı mahkemeye İstanbul İl Denetim Komisyonu'nun re'sen yaptığı bir baskın sonucunda açılan bir diğer davada, sanıklardan birine 3 ay hapis cezası, diğer sanığa da 5.000 YTL para cezası verilmesi hükme bağlandı ve bu cezalar da ertelenmedi. Kararda ayrıca sanıkların daha evvel 22 kez korsan CD satmak suçuından yakalandıkları ve daha önceki suçlarının bir kısmının affa uğradığı bir kısmı içinse para cezası verildiği de belirtilmektedir.
Korsanın Türkiye'ye Zararı
Özellikle AB Komisyonu tarafından yayınlanan ilerleme raporlarında bu konuya yer verilerek Türkiye'nin bu alanda daha kararlı davranması gerektiğinin altı çiziliyor ve uygulamaların AB müktesebatına uyumlu hale getirilmesi gerektiği belirtiliyor.
Korsanlık tamamen kayıtdışı bir faaliyet olduğundan, devletin bandrol ve vergi gelirlerinde büyük kayıplara da yol açıyor. Yasal çalışan sektörlerin her yıl büyük maddî kayıpları oluşuyor.
Bunun yanı sıra Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu bir diğer tehlike daha var. Uluslararası kuruluşların her yıl hazırladığı raporlarda, dünyada korsanlığın yaygın olduğu ülkeleri değerlendiriliyor. A.B.D. başta olmak üzere gelişmiş ülkeler bu raporlara dayanarak korsanlığın yaygın olduğu ülkelere kotalar uygulayabiliyor. Bu yaptırımlar ise, geçmişte Rusya'ya yapıldığı gibi, dış ticaretin askıya alınmasına kadar varabiliyor.
DİĞER HABERLER
“Sosyal Medya Sorunlu Kişiliklere Ayna Tutuyor”
“Sağ Salim 2: Sil Baştan Şimdi Yeniden Başlıyor!”
“Yeni yılda bir çocuğu sevindirin!”
“"5 Dakikada 18" Kısa Film Yarışmasına Başvurular Başladı”
“Fabrika 2010-11 Sonbahar-Kış Kadın Koleksiyonu”
“Doğadan’ın İçinizi Isıtacak Kış Lezzetleri ile Kendinizi İyi Hissetmeniz Çok Doğal!”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32