Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ve Halkbank ana sponsorluğunda 23 Nisan – 3 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek 26. Ankara Uluslararası Film Festivali kapsamında yer alan Dünya Festivallerinden seçkisi, dünya festivallerinden ödülle dönen ya da ödüllere aday olan filmleri sinemaseverlerle buluşturuyor.

Seçki kapsamında Türkiye Galası gerçekleşecek filmlerden Karanlık Vadi (Das Finstere Tal, yön: Andreas Prochaska) katıldığı birçok festivalden 30’a yakın ödülle dönmüş, Yük (Petting Zoo, yön: Micah Magee) ise 2015 Berlinale’sinde En İyi İlk Film adayları arasında yer almıştı. Karanlık Vadi, dışarıdan gelen yabancıya karşı gelişen güvensizlik hissinin izini, 19. yüzyıl sonlarında karla kaplanmış Alplerin küçük bir köyünde sürmemizi sağlıyor. Yönetmeninin ilk uzun kurmaca filmi olan Yük ise, kazandığı bursla birlikte daha da güçlenen üniversite hayali, aldığı kürtaj kararına karşı duran ailesinin etkisiyle suya düşen Layla’nın hikayesini anlatıyor. Layla’nın omzuna, istemediği bir hayatı yaşamakla bunu aşmak arasında gidip gelirken binen yükü seyirciye hissettirmeyi başaran filmin yönetmeni Micah Magee, “evrensel hikayeleri kısıtlı bütçe ile filme nasıl çekeriz?” sorusunu cevaplayacağı atölyeyle Ankara’da olacak. Ayrıca filmin başrolünde yer alan genç oyuncu Devon Keller da Ankaralı sinemaseverlerle buluşacak.



Seçki kapsamında gösterilecek Beden (Cialo, yön: Malgorzata Szumowska) ve 45 Yıl (45 Years, yön: Andrew Haigh), 2015 Berlinale heyecanını Ankara’ya taşıyacak filmlerden. 26. AUFF kapsamında Türkiye Galası yapılacak olan Aferim!’in yönetmeni Radu Jude ile En İyi Yönetmen dalında Gümüş Ayı’yı paylaşan Beden’in yönetmeni Szumowska, Anna adlı psikiyatristle yolları kesişen bir sorgu yargıcı ve anoreksiya hastası kızının hayat ve ölüme dair düşüncelerindeki değişim sürecine kamerasını çeviriyor. Polonya Sineması, 2015 Yabancı Dilde En İyi Film Oscar’ını kazanan Ida’nın ardından Beden’le de adından söz ettirmeye devam ediyor. Berlinale’de yine bu sene başrol oyuncuları Charlotte Rampling ve Tom Courtenay’e Gümüş Ayı kazandıran 45 Yıl, evliliklerinin 45. yıldönümünde aldıkları sıradışı bir haberle birlikte, uzun süre devam ettirdikleri birlikteliklerini sorgulamaya başlayan Mercer çiftinin kendilerini yeniden tanıma macerasını beyazperdeye taşıyor.

Bir başka uluslararası festivalin, 2014 Venedik UFF’nin heyecanını seçkiye taşıyacak filmler ise Nabat (yön: Elchin Musaoglu), Veda Partisi (Mita Tova, yön: Sharon Maymon, Tal Granit), İnsanlıktan Uzakta (Loin des Hommes, yön: David Oelhoffen) ve Akşam Yemeği (I Nostri Ragazzi, yön: Ivano De Matteo) olacak. Venedik UFF Ufuklar Bölümü’nde En İyi Film Ödülü için yarışan Azerbaycan yapımı Nabat, yaşadıkları yoksul kasabada savaşın getirdiği yıkımla yüzleşen yaşlı bir çifti anlatıyor. Venedik UFF’nin yanı sıra Haifa UFF ve Valladolid UFF’den de ödüllerle dönen, Sharon Maymon ve Tal Granit imzasını taşıyan kara komedi Veda Partisi, ötenazi konusunu alışıldık bir çerçevenin dışında, huzurevinde yaşayan ve kendi çabalarıyla geliştirdikleri basit bir ötenazi cihazının birbirlerine veda edip etmeme ikilemine düşürdüğü yaşlı çiftlerin gözünden ele alıyor. Altın Aslan adaylığının yanı sıra 3 ödülle birlikte döndüğü Venedik UFF’de dikkatleri üzerine çeken İnsanlıktan Uzakta, Cezayir Bağımsızlık Savaşı esnasında küçük bir Cezayir kasabasında, Fransız bir öğretmen ile rejim karşıtı bir muhalif arasında gelişen dostluk bağına odaklanıyor. Pasinetti Ödülü de dahil olmak üzere Venedik’ten 4 ödülle dönen Akşam Yemeği ise, birbirine zıt karakterlere sahip iki kardeşin, aileleri arasındaki bağı koparmama çabası içerisindeyken çocuklarının başından geçen olay yüzünden gerçeklerle yüzleşmeleri ve bunu sahici şekilde bir araya gelerek yapabileceklerini anlamalarının yaşamlarındaki etkisini gözler önüne seriyor.

Cut Bank (yön: Matt Shakman) ve Casanova Çeşitlemeleri (Casanova Variations, yön: Michael Sturminger), oyuncu kadrosunda John Malkovich’in yer almasıyla dikkat çeken seçki filmlerinden. Tanık olunan bir cinayet üzerinden taşra sıkıntısının yansımalarına odaklanan Cut Bank, senaristliğini üstlendiği Bıçak Sırtı (Sling Blade) filmiyle 1997 En İyi Uyarlama Senaryo Oscar’ını kazanmış olan Billy Bob Thornton ile genç oyuncular Teresa Palmer ve Liam Hemsworth’un da etkileyici performanslarını izlemeye seyircileri davet ediyor. John Malkovich’i bu kez başrolde izleyeceğimiz Casanova Çeşitlemeleri ise Giacomo Casanova’yla ilgili iki hikayeye odaklanıyor.

Guillermo Arriaga, Hector Babenco, Álex de la Iglesia, Bahman Ghobadi, Amos Gitai, Emir Kusturica, Mira Nair, Hideo Nakata, Warwick Thornton’un kısa filmlerinden oluşan Tanrılarla Konuşmalar (Words with Gods), yönetmenlerin her birinin kendi kültürel atmosferlerinden hareketle inanç ve inançsızlık üzerine söylediği sinemasal sözleri bir araya getiriyor. Bahman Ghobadi ile Yılmaz Erdoğan’ın yolları bu filmde bir kez daha kesişiyor.

Ünlü İtalyan yönetmen Ermanno Olmi’nin son filmi Her Yer Yeniden Yeşerecek (Torneranno i Prati) seçki kapsamında sinemaseverlerin beğenisine sunulacak bir diğer film. Aralarında Altın Palmiye’nin de bulunduğu birçok önemli ödülü kazanmış olan Olmi, babasının gerçek hikayesinden hareketle çektiği bu filmde, düşmanla burun buruna ve karlar altında kalmış bir cephedeki askerlerin gözünden Birinci Dünya Savaşı’na bakıyor. Savaşın yıkıcı etkisine dair bir diğer seçki filmi ise, 1992 yılında Gürcü-Abhaz Savaşı’nın başlamasıyla çoğu yüz yıldır yaşadıkları bölgeden ayrılmak zorunda kalan Estonyalıların hikayesine odaklanıyor. Zaza Urushadze’nin yönettiği, terk edilen köylerinde kalan son iki kişinin savaş sırasında yaşadıklarını anlatan Mandalina Bahçesi (Mandariinid), Yabancı Dilde En İyi Film dalında 2015 Altın Küre ve Oscar Ödüllerine aday olmuştu.

Seçkide yer alan son film ise, Selanik Film Festivali, Karlovy Vary UFF gibi birçok önemli festivalden ödülle dönmeyi başarmış Islah Sınıfı (Klass korrektsii, yön: Ivan I. Tverdovsky). Fiziksel rahatsızlıkları olan gençlere özel bir sınıfta, kendi engellerinden çok onlara yönelik geliştirilen ön yargıların huzurlu bir yaşam sürmelerini engellediği gençlerin deneyimlerine bizleri tanık eden Islah Sınıfı, gençlere yönelik öğretmen ve ailelerin geliştirdiği tavırlar, göstermelik önlemler, ilk aşk ve bunun etkisinde kalan arkadaşlık ortamı ile geniş bir çerçeve çiziyor.