>

KÜLTÜR-SANAT

Carminho; Türkiye’de Şarkı Söylemek

Ailesinden gelen fado geleneğini caz, pop ve rock müzikleriyle buluşturan ve son albümü “Portuguesa”daki şarkılarıyla 12 Nisan’da ilk kez CSO Ada Ankara Ana Salon’da müzikseverlerle buluşacak...
 
   
 
 
     

Carminho, albüm hakkında merak edilenleri MAG Okurlarıyla paylaşıyor;

Portekiz kültürünün bu albümde size ilham veren en önemli yönü nedir?

Aslında fadonun kendisi, çünkü bu albüm fadodan ilham aldı. Annem bir fado şarkıcısı ve onu hep fado söylerken ve bu geleneği yaşatırken izledim. Bu albüm, fado geleneğine dayalı bir repertuvarı nasıl oluşturabileceğimize dair hem bir gözlem hem bizim neslimize bir gönderme içeriyor.

Anneniz ilk öğretmeninizdi diyebilir miyiz? Ondan fado hakkında neler öğrendiniz?


Evet, annem harika bir öğretmendi. Fadonun okulu yok. Bu yüzden ebeveynlerimiz, akrabalarımız ve fado evlerindeki fadistalardan öğreniyoruz. Henüz karnında iken, daha doğmadan fado dinlemeye başladım. Ana dilim olan Portekizceyi konuşmayı öğrendiğim dönemde şarkı söylemeyi de öğrendiğimi söyleyebilirim. Ben küçükken Lizbon’dan ayrıldık ve babamın işi nedeniyle Algarve’ye gittik. Orada fado evleri olmadığı için ailem bizim evde kendi fado seanslarını yapardı. Ben de geç saatlere kadar babamın, annemin ve diğer fadistaların şarkı söylemesini dinlerdim. Sadece müzikten değil, yaptıkları tartışmalardan da çok şey öğrendim. Annem bana yaşıma en uygun sözleri olan fadoları ve şarkıları söylerken her kelimenin önemini ayırt etmeyi öğretti. Daha sonra Lizbon’a döndüğümüzde ailem “O Embuçado” adlı bir fado evi açtı ve bu da benim bir fado şarkıcısı olarak gelişmemi hızlandırdı.

Geçtiğimiz günlerde, yeni albümünüz Portuguesa’yı yayımladınız. Albümün tarzını nasıl tanımlıyorsunuz? Albüm için yeni şarkılar seçerken kriterleriniz neler?

Bu albümü bir fado albümü olarak tanımlayabilirim, çünkü dediğim gibi, herkesin bir fado gecesinde duymak istediği sesleri içeren, aynı zamanda yeni dokular deneyebileceğim, bazı boşluklar bulabildiğim geleneksel bir fado tarzı. Fado sadece bir müzik türü değil; müzisyenler ve ses arasındaki iletişimde ulaştığınız bir nokta ve hatta bu enerji ve gerçekliği yakaladığınızda ulaştığınız metafizik bir durum. Eski fadoları kendi yazdığım yeni şiirler ve sözlerle karıştırabildiğim, geleneksel fadonun yeni bestelerini yaptığım bir repertuvar içeren albüm oldu. Ayrıca benim neslimden bestecilerin yeni bestelerinden oluşan şarkılar da var.

Albümü yayımladıktan sonra nasıl tepkiler aldınız?

Albüme gelen tepkilerden çok mutluyum. Çok güzel eleştiriler alıyorum. Albümün çıktığı gün arkadaşlarımın ve ailemin yanındaydım, inanılmazdı. Her şeyden önce, konserlerdeki seyircilerin tepkileri çok olumlu. En önemlisi de; yaptığım şeyle gurur duyuyorum, sadece benim değil büyük bir ekibin emeği var.

Fado dışında hangi müzik türlerini tercih ediyorsunuz, boş zamanlarınızda ne tür müzikler dinliyorsunuz?

Rock, Brezilya müziği, klasik, caz ve punk severim...

Fado aslında dünyada bilinen bir halk müziği türü. Portekiz’den dünya sahnelerinde şarkı söyleyen birçok şarkıcı var. Fado şarkıcıları arasında bir rekabet var mı?


Hepimiz her zaman daha fazlasını ve daha iyisini yapmak istediğimiz için sağlıklı bir rekabet olabileceğini düşünüyorum ama bu aynı zamanda kendimizle de bir rekabet. Fadonun özünü kaybetmeden, bu müzik türünün sürekli yeniden keşfedilerek devam ettirilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.

Türkiye’ye gelmek ve burada konser vermek sizin için ne ifade ediyor? Türkiye’deki fado dinleyicisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Türkiye’de daha önce de bulundum. Benim için inanılmaz bir deneyim olduğunu hatırlıyorum. Türkiye’deki seyirciye şarkı söylemek çok özeldi, çünkü fado, Portekiz ve kültürümüz hakkında çok şey biliyorlar. Türkiye’deki dinleyici farklı seslere ve farklı müzik türlerine çok açık.

 

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>