Şaşırdım, fark ettim, ürperdim, güldüm; Bu kitapla bir yaşıma daha girdim

Anatomi ve fizyoloji konularında öğretim üyeliği yapan kadın yazar Francesca Gould, “Bir Yaşıma Daha Girdim!”de, vücudumuz hakkında bilmek istediğimiz kimi zaman utandığımız için kimseye soramadığımız sorulara, eğlenceli ve bilgi dolu yanıtlar veriyor. 2008 yılında New York Times’ın en çok satanlar listesine giren ve ülkemizde bu yılın Popüler Bilim yayınları arasında dikkat çeken eser, Derin Kitap etiketiyle kitapçılarda.



“Francesca Gould,

-Karşımızdaki esnediğinde biz niye esneriz?

-Neden tüylerimiz diken diken olur?

-Sekse alerjik olunabilir mi?

-Mona Lisa’nın neden kaşı yoktu?

-Komik Kemik nedir?

-Neden bazı insanlar daha çok sivrisinek çeker?

Gibi insan vücudu ile ilgili akla gelmeyecek sorulara verdiği eğlenceli cevaplarla, okuyucuya “Bir yaşıma daha girdim” dedirtiyor.”

Popüler Bilim kitapları, hem yurt dışında hem de ülkemizde büyük ilgi görüyor. “Bir Yaşıma Daha Girdim!” bu türün en iyi örneklerinden biri. Kitabını tümüyle bilimsel verilerle hazırlayan Francesca Gould’un ilk basımı yapılan bu heyecan verici kitabında, deri, tüyler, dışkı gibi şaşırtıcı bölüm başlıklarının altında, bazıları hep merak edilen bazıları ise hiç düşünülmemiş ya da duyulmamış sayısız soru var. Kısa bölümler halinde ve açık bir anlatımla yazılmış olması, bir kitabı okumak için uzun saatler ayıramayanların bile vakit buldukları her an bir şeyler okuyabilmelerine imkan veriyor. Bu yönüyle “Bir Yaşıma Daha Girdim!”, çantada dolaştırılacak, açıp arkadaşlarla paylaşılabilecek, üzerinde sohbete imkan veren, neşeli bir yapıt. Özellikle gün içinde trafikte kaybedilen zamanı, bilgi, eğlence ve genel kültür ile doldurmak için, “Bir Yaşıma Daha Girdim!”den iyi bir seçim yapılamaz.

Yazar kitapta, bedeni olmayan bir kafayı tüplere bağlayarak yaşatmaktan bahsederken, tıbbın ulaştığı son noktayı görmek oldukça heyecanlı. Gelecekte tekrar dünyaya gelmek üzere vücutlarını donduran insanlar olduğunu öğrenince, bu çarpıcı bilgileri, başkaları ile paylaşmak için sabırsızlanacaksınız. Plasebo Etkisi, Yabancı Aksan Sendromu ya da Dr. Stranglove gibi ilginç hastalıklar arasında, mutlaka hiç duymadıklarınız çıkacak. Dalağın yerini bilmeyenler ya da şu anda dışkı hakkında uzun uzun konuşamayacak durumda olanlar için de oldukça gerekli bir kitap.

Çağlara göre nelerin moda olduğunu okumak ise tümüyle şaşkınlık verici. Sofrada kusmaktan, siyah dişlere kadar “Bu kadar da olmaz” dedirten ne akımlar görmüş şu dünya. Kaşa fare tüyleri takmak gibi ilginç modalara özellikle dikkat etmek gerek.

Yine de en şaşırtıcı olan, insanın evrimi… Mesela apandisit bugün bir işe yaramıyor gibi gözükse de eskiden atalarımızın yediği ağaç kabuğu gibi şeyleri sindirmek için oldukça gerekliymiş.

Polisiye kitaplara ilgi duyanlar da “Bir Yaşıma Daha Girdim!”i çok sevecek. Parmak ucunu değiştirmek için parmaklarını kesip birbirine nakleden suçlular, insan derisinden koltuk yapanlar, yalan makinesinin çalışma prensipleri, insan eti yiyenler, kurbanlarını sosis yapıp kasabında satanlar… Kendinizi, bir sürü yeni şey öğrenebilmek adına, birkaç baltalı vahşi kıyımı da serinkanlılıkla okuyabilecek şekilde hazırlamanızı öneririz.

Minik minik bilgiler neye yarar demeyin? Francesca Gould, neden tüylerimiz diken diken olur konusuyla bizi daha tüylü olduğumuz çağlara götürüyor. Derimizin İçinde Bir Şeyler Yaşayabilir mi sorusuyla, hep hayal ettiğiniz Peru seyahatinden vücudunuzda kamp kurmuş sinek larvasıyla dönebileceğinizi gösteriyor. İlk çağlardan bugüne insanın evrimini öğrenmek, Mısırlılar gibi medeniyetleri daha yakından tanımak, kısaca ayrıntıları birleştirerek bedenimizi ve yaşadığımız hayatı daha iyi anlamak mümkün.

Müthiş mizah kabiliyetine karşı da dikkatli olun çünkü her an karşınıza çıkabilir. Mesela uzaydaki yerçekimsiz ortamda uzay mekiğinin içinde yüzen astronot dışkılarının anlatıldığı kısım. Bakın bir tane daha: “Sülük ısırığı biraz acıtır ve Mercedes-Benz’in logosuna benzer bir iz bırakır.”

BREZİLYA AĞDASI VE HOLLYWOOD AĞDASI ARASINDAKİ FARK!

Yazar, sağlık ve güzellikle ilgili pek çok güncel konuya da yer vermiş. Botoks, Kolajen, nemlendiriciler gibi her gün duyduğumuz şeyler hakkında bilimsel gerçekleri öğrenirken bir yandan da Goldfinger filminde vücudu altına boyanarak ölen kadın gibi ilginç örneklere şaşıracaksınız. Siyah noktaların uçları niye siyahtır, yapay bronzluk nasıl işler gibi hala bilmediğimiz bir sürü bilgi de oldukça faydalı.

Kitap, Botoks yaptırdığı için başkaları tarafından eleştirilenlere, tarihten örneklerle kendini savunma şansı sunması açısından da oldukça ufuk açıcı. Şuna bir bakın, “Elizabeth döneminde bazı kadınlar, ciltlerinin daha sağlıklı olacağını ve daha parlak görüneceğini düşündüklerinden yüzlerine yavru köpek idrarı sürerlerdi.” Bu bilgiden sonra, son yıllarda yapılan Botoks, lifting, estetik ameliyatlar gibi giderek yaygınlaşan uygulamaları kabul ettirmek çok daha kolay olacak sanki.

Bu kitap herkese lazım ama Brezilya Ağdası ve Hollywood Ağdası arasındaki farkın anlatıldığı bölümde, yazarın “ağdaya iki tek atıp gitmeyi” önermesinden sonra anladım ki, kadınlara özellikle lazım.

Derin Kitap
Web: www.derinkitap.com