Yarım asırdır sinemamızın kalbinin attığı Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, etkileyici bir açılış töreni ve sinemaya dair çok özel etkinliklerle 51. kez ‘merhaba’ dedi. “Gelenekten Geleceğe” teması kapsamında Türk sinemasının 100. yılı, festivale damgasını vuracak.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel başkanlığında ve Elif Dağdeviren direktörlüğünde bu yıl 51.’si gerçekleştirilen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, EXPO Center’da düzenlenen açılış töreniyle başladı.

Türkiye’nin en köklü film şenliği, 51. yılında “Gelenekten Geleceğe” temasıyla sinemanın tüm renklerini bir hafta boyunca sinemaseverlere sunacak. Bölgemiz ve ülkemizde yaşanan elim hadiseler ve kayıplar dolayısıyla kortej, kırmızı halı, konser ve parti etkinliklerini iptal eden festival; sunuculuğunu Korhan Abay’ın üstlendiği sinemaya odaklı açılış töreniyle başladı.

Törende sahneye gelen Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Festival Başkanı Menderes Türel, konuşmasına, Türk sinemasının ilk filmini çeken Fuat Uzkınay’dan son dönem sinemacılarına kadar sinemamızın köşe taşı filmleri ve isimleri anarak başladı. Yaşanan sıkıntılara rağmen “Türkiye’nin bugün her zamankinden daha fazla sanatın iyileştirici gücüne ihtiyacı var” diyen Türel, festivalin bu yüzden ısrarla ‘perdeyi açık tuttuğuna’ dikkat çekti. Türel, “Bugün, perdelerin kapanacağı, küçük ayrışmalara meydan verilecek gün değildir; bugün, ateşe su dökme günüdür” dedi.

Oscarlı Oyuncu Ellen Burstyn’e Yaşam Boyu Onur Ödülü

Gecede, Oscar ödülü sahibi, başarılı oyuncu Ellen Burstyn, Yaşam Boyu Onur Ödülü’nü, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve festival başkanı Menderes Türel’den aldı.

Salonu, Türkçe olarak “Merhaba” diye selamlayan Ellen Burstyn, “57 yıllık kariyerimde pek çok ödül aldım ama bu ödülün hep gelmenin hayalini kurduğum bu şehre gelmeme vesile olması benim için daha da büyük mutluluk. Bir kaç kere gelme planları yaptım ama bir türlü gerçekleştiremedim, en nihayet buradayım.” dedikten sonra yine Türkçe olarak teşekkür etti.

Onur Ödülleri Sahiplerini Buldu

Yeşilçam’ın ‘dört yapraklı yonca’sından usta oyuncu Filiz Akın, gecede Haldun Dormen’e Onur Ödülü’nü sunmak için sahnedeydi. Ödülü sunmadan önce festivalin ve Türk sinemasının geçmişine dönüp bugünü yorumlayan Akın, şöyle konuştu:

“Sinemaya adım attığımda Altın Portakal başladı. İlk ödül alan Gurbet Kuşları filminde vardım, bugün de bu sahnede olmak beni çok heyecanlandırıyor. Şimdi sinemamız nereye geldi diye bakıyorum; Cannes’da aldığımız ödüllerle, dünyada adımızdan söz ettirmemizle 100. yıl taçlandı. Zannediyorum tüketim toplumunda kaybettiğimiz değerlerimizin bir temsilcisi olarak bizi gördüğünüz için sevdiniz, alkışladınız; bunun için çok teşekkür ediyorum”

Altın Portakal ödüllü “Bozuk Düzen” başta olmak üzere çok sayıda filmde senarist, yönetmen ve oyuncu olarak görev alan büyük tiyatrocu Haldun Dormen ise ödülünü aldıktan sonra “Çok ödül aldım ama bu geceki kadar hiç heyecanlanmadım” itirafında bulundu. Dormen, “Aslında gönlüm sinemada. Sinema da beni unutmadığı için çok sağ olun” sözleriyle tüm sinemaseverlere teşekkür etti.

Efsane oyuncularımızdan Fatma Girik ise Nilüfer Aydan’a ödül vermek için sahnedeydi. Girik, “Sinemanın 100 yılının 57 senesi benimle geçmiş. Ne mutlu; keşke bir 57 yılım daha olsa da onu da sinemaya versem” dedikten sonra “4 tane Altın Portakal’ım var; ikisini filmle aldım ama diğer ikisini arakladım mı; ne yaptım?” sözleriyle salonda bir kahkaha tufanı kopardı.

Ödülünü Girik’ten alan Aydan ise festivalin, bu zor zamanlarda düzenlenmesinin önemine çekti. Aydan, şöyle konuştu:

“İlk festivale Halit Refiğ filmi ile gelmiştim. İlk ödül böyleydi, sonra değişti. Şimdi eskisine döndü, çok mutluyum. Dünyada ve ülkemizde çok kötü şeyler oluyor, ben de biraz gelmek istemedim buraya ama o kadar emek verdiler ki geldim, ödülü aldım. Ve bu ödülü barış, sevgi ve liderimiz Atatürk için alıyorum”

Usta oyuncu Güler Ökten ise Yıldırım Önal Anı Ödülü’nü, yönetmen dostu Şerif Gören’in elinden aldı. Ökten, “Umarım bu onuru hak etmişimdir. Festival komitesine, meslek birliğime ve şu an bu sahnede bulunmamada payı olan herkese sonsuz teşekkürler” diye konuştu.

Türk sinemasının çok sayıda klasiğinde imzası olan yazar Tarık Dursun Kakınç’ın Onur Ödülü’nü ise yazarın gelini Özlem Çolpan, Festival Direktörü Elif Dağdeviren’den aldı.

“Godzilla Selahattin”den Önce Şov, Sonra Duygulandıran Jest!

Altın Portakal Emek Ödülü’nün bu yılki sahibi, ışık şefi Ali Saim Yaşar’dı. Yıllardır olduğu gibi yine bir film setinde olduğu için törene gelemeyen Yaşar’ın ödülünü, Godzilla Selahattin lakaplı efsane set görevlisi Selahattin Geçgel hem takdim etti hem de onun adına aldı.

Sahneye geldiğinde önce elindeki konuşma kartına bakıp “Okumam yok dedikçe bana yazı veriyorsunuz” diye espri yapan Geçgel, sonra da Yaşar’ın “Bu ödülü bütün emekçiler adına alıyorum. Allah razı olsun” şeklindeki mesajını okudu. Ancak efsane set görevlisi bununla kalmadı; önce düdüğünü çalıp sahnede figürler sergileyen ‘Godzilla’, ardındansa “Bu kadar kıymetli insan buraya gelmişse ben onların önüne yatarım” diyerek sahneye uzandı. Salondaki sinemaseverler ve sanatçılarsa bu hareketi uzun süre ayakta alkışladı.

Yarışma Filmlerine Özel Sunumlarla Tanıtım

Bu yılki açılış töreninde bir de yenilik vardı. 100. yılında Türk sinemasının tanıtımına en üst düzeyde katkı sağlamayı hedefleyen festival, açılış töreninde ulusal yarışma filmlerine özel bir tanıtım hazırladı. Altın Portakal için yarışan filmler, Arda Esen, İştar Gökseven, Janset, Salih Güney, Gülsen Tuncer, Burcu Kara, Volkan Severcan, Taner Barlas, Süleyman Turan, Şencan Güleryüz, Ahmet Mümtaz Taylan ve Vildan Atasever’in sunumlarıyla festival konuklarına ve ekran başındaki milyonlara tanıtıldı.

18 Ekim’e kadar sürecek festivalde Türkiye ve dünya sinemasının klasikleri, en yenileri, bol ödüllüleri, sinemaseverlerin keşfi için salonlarda olacak.