Hep söylendiği gibi “gözler ruhun aynası” ise yorgun görüntü veren koyu halkalar ve yumuk yumuk şişmiş göz kapakları bizi çevremize nasıl yansıtır? Doğal olarak sağlıksız ve maalesef daha yaşlı bir görüntü veririz ve çevremiz az uyuduğumuz veya bir rahatsızlığımız olduğu izlenimini alır.
SORUNU NASIL ÇÖZECEĞİMİZE GELMEDEN NEDEN OLUŞTUKLARI HAKKINDA BİRKAÇ ŞEY BİLMEK GEREKİR.
Göz bölgesinin derisi tüm gövde derisine kıyasla en ince bölgedir. Bu nedenle daha hassas ve yorgunluk ve yaş nedeniyle oluşan değişiklikleri en fazla yansıtan bölgedir.
Göz çevresini iki bölge olarak değerlendirmek gerekir: üst ve alt gözkapakları. Torbalanma alt gözkapağının sorunu olup birkaç nedenle ortaya çıkar. Nihai çözüm genellikle cerrahi olmakla beraber erken evrede nedenlerin farkına varılması ve eğer bir hastalığa bağlı ise tedavisinin yapılması süreci durdurabilir ve ameliyat ihtiyacını azaltabilir. Çeşitli nedenlere gelince şöyle sıralayabiliriz :
• Siyah halkalar gibi göz altı torbalanması da öncelikle kalıtımsal özelliklerimizle belirlenir. Anne babamıza baktığımızda torbalanma görüyorsak anatomik, yapısal ve kalıtımsal özelliklerimiz muhtemelen bizde de aynı sorunu ortaya çıkaracaktır.
• Yaşam tarzımız ve yediklerimiz de etkili olmaktadır. Akşam tuzlu yiyecekler tükettiysek, yeterli uyumadık veya geç yattıysak veya başı aşağı sarkıtmış bir şekilde uzun saatler çalıştıysak, yüzükoyun yatış pozisyonunu tercih ediyorsak göz altı torbalarımız daha belirginleşecektir. Yine adet dönemleri öncesinde oluşan ödem gözaltlarımızı da etkileyecektir.
• Ancak bazı hastalık durumları da katkıda bulunabilir. Örneğin tiroid ve karaciğer hastalıkları göz altı torbalarının ve siyah halkaların oluşmasına neden olur.
• Alerjiler ödem oluşmasına ve torbalanmaya etki edebilir.
• Kronik sinüzitler ve sinüzit enfeksiyonlarının alevlenmelerinde, şiddetli ve sürekli öksürük oluşturan alerjik durumlarda öksürme sırasında oluşan basınç şiddeti havanın yer değiştirmesi ve göz arkası yağ paketlerinin yer değiştirip torbalanmasına katkıda bulunabilirler.
• Yaşlanma ve yer çekimi de torbalanmayı zamanla belirginleştirir. Yaşlandıkça dokularımız gevşer, kaslarımız zayıflar ve deriyi sıkıca gergin tutamaz. Kollajenin azalması derinin sarkmasına ve torbalanmaya katkıda bulunur. Aslında gözü koruyan yastıklar olan göz çevresi yağ yastıkçıkları da bu değişen göz çevresi ortamında yer değiştirerek belirginleşir.
Görüldüğü gibi çeşitli nedenlerle oluşan bu “kozmetik” sorunda öncelikle nedenleri değerlendirmek sonrasında da tedavi seçenekleri sıralamak gerekir.
Göz altı siyah halkalar ise farklı bir mekanizmayla oluşurlar. Çok ince olan göz alt bölgesi derisi kan ve lenfatik mikrodolaşımın sorunlarını yansıtır. Yaşlanma ve yorgunluk bu dolaşımı etkiler, yavaşlatır, incelen deri kan damarlarının daha görünür olmasına yol açar. Kanın mikro atıkları yavaşlayan dolaşımda kapillerler içinde hapsolup siyah rengin belirginleşmesine neden olur. Diğer nedenler arasında uykusuzluk, demir eksikliği anemisi, alerjiler, derinin kuruluğu, stres, alkol ve sigara tüketimi ve genetik özellikler sayılabilir. Siyah halkalar göz torbalarına eşlik edebilir veya tek başına var olabilir.
Tedavisi torbalanmadan farklı olarak cerrahi olmayıp çeşitli dermokozmetikler ve özellikle K vitamini içeren ilaçlarla tedavi edilebileceği gibi peelingler ve lazerler de uygulanabilir. Son zamanlarda çok ince özel dolgu maddeleri de kullanılarak gölgelenmeyi arttıran çukurların doldurulması ile bu bölgeye volüm verilerek siyah alanlar azaltılmaya çalışılmaktadır.
Uzm. Dr. Arpi Tırpancı
Dermatoloji Uzmanı
Levent Cerrahi ve Tanı Merkezi
Uzm. Dr. Arpi Tırpancı
YAZARA E-POSTA GÖNDER
DİĞER ADRESLER 
