İNDİRİM BUNUN NERESİNDE?
Kadınlar için vazgeçilemeyen bir tutkudur alışveriş yapmak. Alışveriş yaparken hafiflediğini, sorunlarından arındığını hisseder kadınlar ve herhangi bir moral bozukluğunda ilaç gibi gelir alışveriş yapmak. Alışverişi daha çekici kılan ise indirim günleridir.
Bu indirim günleri ya bayram, yılbaşı, sevgililer günü gibi özel günlere denk gelir ya da bir sezondan yeni sezona geçiş aşamasına. Böyle günlerde mağazalar, etkin pazarlama stratejisiyle uyguladıkları indirimleri daha cazip göstermek için “%50, %70 indirim” sloganlarıyla müşteri çekmeye çalışır. Benim dikkatimi çeken husus işte tam da burası. Bu indirim oranlarının rakamı şişirilir, büyük puntolarla yazılır; ama her nedense “%50’ye varan indirim” lafının “ye varan” kısmı miniciktir, okuyamazsınız, %50 indirim var dürtüsüyle koşullanıp mağazaya akın eder, fiyatlar konusunda benim gibi hüsrana uğrarsınız.
İşte bu yüzden ben bu indirim günlerine pek itibar etmem doğrusu, Mümkünse outlet mağazalardan alışveriş etmeyi yeğlerim. 100 TL’den 40 TL’ye indi laflarına da karnım toktur. Fiyat etiketini çıkartsanız, altından başka etiketler çıkar. Bir bakarsınız, 100’den sonra 80’e, sonra 75’e, en sonra 40’a inmiştir o fiyat. Ama sizde öyle bir algı yaratırlar ki, 100’den 40’a inmiş bir fiyatı görünce iyi ki bunu sezonun başında değil de bu günde almışım dersiniz. Bu da kendinizi uyanık, kazıklanmamış hissetmenize yol açar.
Peki ne yapmalı? Kadınlar alışveriş tutkusuyla indirim günlerini takip etmemekten kendini alamayacağına göre; ya çok ihtiyacınız olan bir şey için kullanacaksınız bunu ya da outlet mağazalarından faydalanacaksınız.
Bakın, 14 Şubat’a az kaldı. Sevgililer Günü sonrası sezon sonunu hesaba katın bir de. Kapımızda halihazırda iki büyük indirim kampanyası bekliyor. Bu günleri nasıl değerlendireceklerine dair harıl harıl çalışıyor tüm mağazalar.
4 gün önce yeniyıl indiriminden aldığım bir elbiseyi birkaç hafta sonra yarı fiyatına görmek kendimi aptal yerine konulmuş gibi hissettirir bana. Eminim, birçoğunuz da böyle hissediyordur. Bu duyguyu hiçbir firma tüketicisine yaşatmamalı. Fiyat politikasında bir tutarlılık göstermeliler. Tüketiciyi yanıltmanın etik olmadığını önce anlamalı(çünkü bunun farkında değiller), sonra buna göre davranmalılar. En azından itibarları adına.
Simge Kurban
simgefashinn@gmail.com
SİMGE KURBAN
YAZARA E-POSTA GÖNDER