Bir anda çıkıverdi ağzımdan geri de sokamadım kelimeleri içeri.Boşa dememiş atalar,laf ağızdan bir kere çıkar diye.
Zaten atalar demeseydi bu kadar söz,nice olurdu bugün halimiz,örnek verecek olaylara ne söz bulurduk ne saz?
Benim eski bir dostum vardı dedim dün gece bir dost meclisinde.Elimle ağzımı kapadım,ama çıktı,demez olaydım demedim ama…
Şaşırdım,bir farkındalık çöktü iki göğüs arama,sol yandan yana ama göğüs kafesimi delip geçmedi çok şükür.
İki dost oturuyordu dün gece, biri sağımda biri solumda tam yirmi yıllık,yirmi yılı ağız dolu söylemek istiyorum sizde öyle hissedin lütfen okurken.
Tam karşımda da altı yıllık bir dostum var,tam dört kişiyiz masada,rakımız önümüzde benimki buzsuz,malum virüs salıncak kurdu bademlerime gitmiyor ne vakitdir.
Gülmeler,anlık düşünmeler,peşi sıra bir sürü hikaye anlatma isteği.Uğur getirdiğine inanacağım çünkü ümit ediyorum,solumdaki dostunu anlatıyor,ne çok hikayeleri var güldüren,düşündüren.Asıl önemli olan birbirini tamamlayan.
W.Shakespeare ‘den bir anektot düşüyor masaya… Basın bülteni yazarkenki halim ile aynı örnek.Başlık alt,spotu gir,gerisi akar gider…
Bu iki dostda tam böyle işte ,tamamlayan,besleyen,eğlenen,düşünen,düşündüren ve eğleten!
Benim de bir dostum vardı,bu duruma da yakındı.
Ben dün gece tamda böyle bir dost meclisinde bir laf ettim,etmez olaydım demedim.
Eski dost deyince yine atalardan söz düşüyor zihnime;
Eski dost düşman olmaz …
Ve nicedir ettiğim dilekle,eskimeyen dostlukların hayatımızda her daim olmasıyla…
Tüm dostlara.
Sevinç Çakmaz
01 Şubat 2011
sevinc@cosmoturk.com
SEVİNÇ ÇAKMAZ - KEDİ GÖZÜ
YAZARA E-POSTA GÖNDER