>

KÖŞE YAZILARI | SERPİL ŞAHİN

Yemeğinizi Nasıl Alırdınız?

"Tarifi bir türlü tutturamayanlara bir kez daha okumalarını şiddetle tavsiye ediyorum..." Serpil Şahin`in yeni yazısı...
 
   
 
 
     

YEMEĞİNİZİ NASIL ALIRDINIZ?

Sevgili okurlar,

Bundan birkaç zaman önce sizlere “organik aşk tarifi” ni vermiştim. Anımsayamayan ya da tarifi bir türlü tutturamayanlara bir kez daha okumalarını şiddetle tavsiye ediyorum.

Yeryüzünde en keyif aldığımız eylemlerden biridir yemek yemek. Ağırlık ortalamalarımıza bakıp da bunu anlamamak deli saçması olur. Tabi sadece yemeği yemek değil marifet. Marifet, daha büyük haz verecek yemeği seçebilmekte.

Kadınların en sevdiği yemekleri araştırdım ve hayrete düşürücü bir gerçek ile karşılaştım. Kadınlar yemeklerin ne olduğundan ziyade hazım yönü ile ilgililer. Yemeğin giriş ve çıkış olayı onlar için son derece önemli. Yemek ile duygusal bir bağ kuruyorlar. Kokluyorlar, dokunmak istiyorlar… Tıpkı ilişkilerinde olduğu gibi…

Kadınlar yemeklerin dışında erkeğin ise daha az yoranını, daha anlayışlısını, mümkünse daha zengin ve daha yakışıklı olanını almak istiyorlar. Bu açlık ve tokluk arasında gelip giden kadınlar, kız arkadaşının tabağındaki yemeğe saldırmaya ise bayılıyorlar. B durumda erkeklerle yemekler arasında bir bağ kurmak gerekmez mi ? Hadi bakalım şimdi görelim kadın için hangi yemek hangi erkek…

Patates kızartması dedin mi, derin bir nefes alır ve kalori hesabı yaparlar. Kaç kalori, kaç kalori…? Hmm, 200 küsür, fena değil. Bunu yedikten sonra 2 litre su içer, biraz koşar aradaki farkı kaparım derler. Ama bu asla gerçekleşmez. Patatesin uzun boyu, çapkın bakışları, ben çıtır çıtırım deyişi, belirgin çizgileri ve sıcacık oluşu onu dayanılmaz hale getirir. İlk önce patatese öcü gibi bakan kadın birden tabağın dibini buluverir. Ve ağzında sadece o susuzluk hissi kalır, üzerine bir bardak soğuk su içmek en güzelidir. Kendini ‘playboy’ sanan mahallenin sümüklü çocuğudur, patates.

Köfte. Farklı yoğrulmalara maruz kalan şekil olarak çok simetrik değildir. Ancak isteğiniz el yordamıyla güzelce yoğurup tam istediğiniz gibi olmasa da içinize sinen bir şekli vermeniz mümkündür… İçine koymuş olduğunuz baharatlar ve pişirme usulü ile bambaşka olup, çok farklı tatlar yaşatabilir. Kadınlar her ne kadar kokusuna dayanamasalar da perhiz listesinde her daim kocaman bir çizik atarlar köftenin üzerine. Köftenin çoğu zaman adı vardır, kendisi yoktur. Kariyeri olan gerisi boş erkek gibidir köfte.

Makarna, asla sossuz yenmiyor artık. Kafelerde, restaurantlarda onlarca makarnaya rastlasa da kadın gene burun kıvırır; ki her daim menüde baktığı ikinci yemektir. Göze en çok çarpan bu paşazade ya sosundan ya da ekonomikliğinden kazanır. Zengin aile çocukları gibidir, makarna.

Salata, zor günlerde kurtarıcı gibi görülüp üzerine atlanan zavallı öğle ve akşam yemeği. Bilmiyor ki hem cinslerim patates kızartması kadar kalori taşıyor bünyesinde. Kendini yeşillerin, turuncuların, kırmızıların içinde saklar. Salata ummadığı bir anda kadın tarafından etsel ürünlerle aldatılır. Sevgilisinin ardından dedikodu yapan, yüzüne karşı sensiz yapamam diyen bir çare erkekler gibidir salata.

Sütlü, sütsüz; kuru ya da yaş... Ne olursa olsun kadını küçük bir bacaksıza çeviren sihirli ve şirin şey; tatlı. Aldırdığı kilolar bile önemsizleşir, o kadar tatlıdır ki kadın ona bakınca asla kızamaz. İsterse 100, isterse 110 kilo aldırsın. Suçlu tatlı değil; kadının midesidir. Sevgilisinin her daim ağzına eden erkek gibidir her çeşidi ile tatlı.

Sonuç itibariyle, kadınlar kilo almamak için hep ottan eften püften şeyler yerler ama diyeti bir gün öyle bozarlar ki; işte adına aşk diyoruz biz bu karmaşık sofranın.

Serpil Şahin
serpil5sahin@gmail.com
www.serpilsahin.net


SERPİL ŞAHİN
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>