>

KÖŞE YAZILARI | SERPİL ŞAHİN

Tek Suçlu Testosteronu Yoldan Çıkaran Östrojen

"Hangi ara bu kadar komplike bir yaratık oldum?" Serpil Şahin`in yeni yazısı...
 
   
 
 
     

TEK SUÇLU TESTOSTERONU YOLDAN ÇIKARAN ÖSTROJEN

Hangi ara bu kadar komplike bir yaratık oldum? Hangi ara bu kadar karmaşanın içerisinde düzenli bir kadın olmaya başladım? Hangi ara gerçekten kendim olabildim?

Elimde dünden kalan gazetedeki başlığı görünce bunca soru üşüştü beynime…

“Tek Suçlu Hormonlar

Sakarya Adliyesi’ne boşanmak için başvuran 150 kadınla yüz yüze görüşülerek yapılan araştırmada, şiddetli geçimsizlik nedeniyle açılan birçok davanın temel nedeninin cinsel sorunlar olduğu ortaya çıktı!”

Pekii, ben hormon lafını ilk ne zaman hayatıma almıştım acaba?

Önce 15-16 yıl öncesi aklıma geldi...

Erkek arkadaşlarımla oynadığım en keyifli oyun-du; kovalamaca... Ve o tempo ile devam eden bir diğer oyun; saklambaç. Koş koş, yakalan, sobelen, ebelen... Amacın sadece eğlence olduğu güzel arkadaşlık oyunları...

Sonra 13-14 yıl öncesi...

Daha önce vücudumda hiç görmediğim bir misafiri ağırladım. Bu misafir yüzünden annemin çılgın akrabası Perihan Hanım’dan al yanaklı olmam için tokat bile yedim. Zaman ilerledikçe bu misafirin 50’li yaşlara kadar benimle olacağını öğrendim. Üstüne üstlük gitmesi de gelmesi gibi başlı başına bir dert. Kadın olmanın en belirgin işaretiymiş. Artık nefes nefese kalınan o eğlenceli oyunlar yerini “vücudumuzu tanıyalım” derslerine bıraktı; adını yeni duyduğum dişi olmamı sağlayan hormon ‘östrojen’in tavan yapması sayesinde…

Fotoğraflarıma bakıyorum da şimdi; dünden eser yok bakışlarımda, tavırlarımda. Eğlenceli arkadaşlık oyunları, eğlenceli tavlama oyunlarına dönüşmüş. Gidilen güzel mekanlar, annemin beni terlikle kovaladığı sokak araları gibi. Annemin koşturmacaları da zaman içerisinde değişip “erkeğin kuru” haline gelmiş.

Demek ki hayatın kuralları bu?

Küçücük bir bebeyken melek, büyük bir bebeyken ne melek ne şeytan. İçine yerleşen kadın ne dilerse “o” sun. Elde etmek istediğin neticeye göre şekilleniyorsun.

Beynin kıvrımları daha bir belirgin dişi varlıkta, belki de herşeye farklı açılardan bakabilme yeteğinin bizlere doğuştan bahşedilmesinin sebebidir bu. Daha kinli, daha hırslı, daha sevecen, daha hin, daha karmaşık, daha yönetici olmamızın sebebi.

“Rıza, seni aldattım.” demez kadın asla. Bu kadar düz sunamaz içindekini. Dolandırır duygusunu da, dürtüsünü de. Kadın seviyor mu, nefret mi ediyor kolay kolay anlayamaz erkek.

“Aylin, arkadaşın Selin var ya onunla beraber oldum.” diyebilecek kadar düzdür ve genelde senin arkadaşın ile beraber olması onun suçu değildir; her zaman da senin hem cinsin zorlamıştır onu. Çamaşır suyu kadar hijyeniktir anlayacağınız. “Çok kışkırttı beni Aylin, üzerime çok geldi. Tutamadım kendimi.”

Hemen bilim dalındaki açıklamasını yapalım: Erkekte de, kadında da cinsel isteği testosteron hormonu etkiliyor; özellikle serbest testosteron miktarı kadın ve erkekte cinsel isteği kontrol ediyor.

“Erkeklerin bizlerden daha fazla cinsellik düşkünüymüş gibi görünmelerinin çift kat testosteronla donatılmış olmaları olabilir mi acaba sevgili Haydar Dümen?” diye sorsam cevap alma şansım yüzde kaçtır acaba?

Yıllardır erkeğin kadının peşinde koşmasının, kadının kendini altın tepsi de sunmasının en büyük öğreticisi güzel östrojen; bütün bu aldatmaların, bütün bu savaşların, bütün bu aşkların, bütün bu sevişmelerin sorumlusu sensin! İçimizden eksik olma :)

Serpil Şahin
serpil5sahin@gmail.com
www.serpilsahin.net



SERPİL ŞAHİN
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>