Mürvet

Allah nasip edip,evlat sahibi olduğumuzda, şükür kurbanları kesilir,kulağına ezan okunur, rabbim evladım sana emanet,onu himaye et,” diye dua eder,canımızdan öte,ihtimamla büyütürüz.

Onların mürüvvetlerini görmek en birinci isteklerimizdendir.

Hatta onlar için günaha bile gireriz.
Dünyaya getirmek,mutlulukları dostlarla paylaşmak,sünnet ettirmek,eğitimi için gücümüzün üstünde fedakarlıklarda bulunmak,şayet okuyamazsa iş açmak için, elde avuçta ne varsa ortaya koymak, hatta ömür boyu evlat için çalışmak,her şeye katlanmak,davul-zurna eşliğinde askere göndermek,döndüğünde de şenliklerle karşılamak,şehit olursa da “vatan sağ olsun”, “cennet sevinci” evladım şehit oldu deyip gururlanmak.

Evladının görünmeyen tüyüne bile kıyamayan ebeveynler için, şehadet mertebesi bir faninin gelebileceği en önemli makamdır.

Anne ve baba, bizlere bir şey olursa ne yapar çocuklarımız, kim onları koruyup kollar, diye daima tedirginlik içindedirler.

Onlar için evlatları asla büyümezler.
Acaba karınları doydu mu, hava soğuk paltosunu giydi mi, iş yerinde ve evinde huzuru yerinde mi diye düşünüp,
rahatsızlık vermeyeyim diye evlerine bile gitmeyen insanlar tanırım.

Yeter ki çocukları daim mesut bahtiyar olsun.
Görülen odur ki,anadan-babadan öte düşünen yoktur.

Canlarını vatan için feda eden,böylesine canından öte sevilen varlıklar için,yarım kalan yaşam çiçekleri evlatlarımızın aziz ve mübarek vatanımız için şehitlik mertebesine nail olmaları, gururla ifade edilen duygulardır.

Bağrında büyüttüğü evladını bağrında yaşadığı mübarek topraklara,mekanı cennet inancıyla,bağrı paramparça olarak vermekte.

Ve, “ şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda” dizelerinin yüceliği ile..

Gözlerinden süzülen yaşlarla,başı dimdik, altından ırmaklar akan ahrete yolcu ederken “vatan sağ olsun” dizeleri dudaklarında.

Dipdiri meyyitler makam,mevki,servet ve garantiler peşinde koşarken ve kovalarken,
Şehitlerimiz, savunulmuş ve feth edilmiş topraklarda hiç yaşamadılar.

Ama idrak ve tahminlerimizin ötesinde de hiç ölmediler..

Milletleri millet yaparken, milletlerin ömrünü ebedi ve payidar kılan bir ahdin gereğini yerine getirirken Allah ve millet için son nefeslerini veren onlar ancak ve yalnız cenneti tahsil ettiler.

Onlar toprakları vatan yapan cihat belgeselinin mübarek mücahitleridir.

Yaşayanlar ve sözde yaşayanlar onlara layık oldukları takdirde istiklal sahibidirler.

Bu duygu ve düşüncelerle,şehitlerimizi minnetle,rahmetle anar,yüce türk ordumuz ve milletimize saygılar sunarım.