>

KÖŞE YAZILARI | HİKMET SUNER

Kızların giyimi ve kuşamı 2008

“Gözlerim her gün yeni, yeni modeller görüyor. Hepsi de teşhiri, çıplaklığı ön plana çıkartıyor.”
 
   
 
 
     

KIZLARIN GİYİMİ VE KUŞAMI 2008

Genç Kızlarımızın giyim kuşamlarına özen göstermeleri gerektiğini, orasını burasını göstermek amaçlı giysiler tercih etmemelerini tavsiye ederim.

“Amacım, oramı buramı göstermek değil, ben böylesi giysilerden hoşlanıyorum, hava çok sıcak” savunmasını yapamazsınız hanımlar.

Gözlerim her gün yeni, yeni modeller görüyor. Hepsi de teşhiri, çıplaklığı ön plana çıkartıyor. Amaç dikkat çekmek, celbetmekse, o da tutmuyor.

30 lu yaşlara gelmişler, hala bir yuva kuramamışlarsa, açıldıkları, saçıldıkları boşa gitmiş demektir. Zira pek çoğu evlenememekten şikayetçiler. Yok “ben böylesini tercih ediyorum” diyorlarsa, o da olmaz. Bu defa da erkekler artık bakmaktan iğreniyorlar. Sağa bak, meme, sola bak, popo..

Takma saçlar,takma kirpikler,yapma göğüsler v.s…. Her şey yapma oldu maalesef… Neredeyse tabi bir şey kalmadı. Sadece gençler mi bu tarz giysileri tercih ediyorlar?. Tabii ki hayır.

Yaşını başını almış hanımları da, göğüs çatalına kadar açık bluzlarla, kocaman popolarına kısa etekler ve şortlarla görebiliyoruz.

Bazıları elinde yelpaze “çok sıcak, malum yaşlardayız” diyor,menapozu bahane ediyorlar.Bazları da “ben gençliğimde de böyle giyiniyordum”, diyorlar.

Öyle elbiseler görüyorum ki, şehrin ortasında, kendimi yatak odasında, banyoda veya plajda hissediyorum. Oha veya çüş demekten de kendimi alamıyorum.Allah islah etsin.. Nasıl elbiseler öyle????. Yakası o kadar açık ki, göğüsleri gözüküyor.

Hatta göğüslerinin uçlarını, değil yürürken, lop lop oynarken, otururken bile, el kol hareketi yaparken rahatlıkla görebiliyorsun. Zaten o giysileri tercih edenlerin öyle “aman, oram-buram görünmesin” diye bir dertleri yok ki.

O kadar kısa giymiş ki, sanki etek giymeyi unutmuş da tişörtu elbise haline gelmiş. Bir şort giymiş ki, poposunun alt kıvrımları görünüyor, eğilmesine gerek yok.

Hele, hele yürüyen merdivenlerden çıkarken kısa etekli bayanların kilotlarını, popolarını, eğilmenize gerek kalmadan rahatlıkla rengine varıncaya kadar söyleyebilirsiniz.

İnce buluzlarla, sütyen giymeden memelerinin uclarının rengine varıncaya kadar görülebilen hanımlara da pes doğrusu.

Meme ucu göstermeyen sütyenler vardı. Özellikle aranırdı. Şimdilerde revaçta değil. Pantolanlar düşük bel. Bir hareketle poposunun çatalına kadar görebiliyorsunuz. Bazen, eğilmesine gerek kalmadan yürürken kilodunun iplerini de görmeniz kaçınılmaz. Artık ev ve sokak ayırımı kalmadı.

Mahremiyet sadece kelime olarak lugatlarda yer alıyor. Görülen odur ki, artık erkekler de bakmıyor. Bıktılar, bıktılar. Bazıları da bakıp, dalga geçiyor.

Acaba,onlar bakmadıkça, bayanlar daha da mı çok açılıyorlar?????

Bu nedenle de beyler çocuklarının annesi olacak, kendisini temsil edebilecek özelliklere sahip, aklı başında eş arıyorlar. Ve de bulamadıkları için de evlenmiyorlar.

Eğlenmek, vakit geçirmek amaçlı arkadaşlıklara giriyorlar ama iş ciddiye binince de “hadi bana eyvallah” diyorlar. Bu da benim, bu yaşta insanlık gururumu kırıyor.

Etleri pörsümüş veya orasını burasını gerdirmiş, ellerinin, yüzünün vücudunun her yerine yaşlılık lekeleri basmış o bayanlar yok mu?. Varsa çocukları veya eşi-dostu, onlara baktıkça utanıyorlardır.

İnsanın başı belaya girer. Allah korusun. Bazıları da “insanlığın yüz karası bunlar” diyorlar. Artık erkekler bayanları cazip bulmuyorlar. Gına geldi… Artık kadınlar, kadınlara bakıyorlar. Nasıl gösteriyor, ben de öyle yapsam mı acaba diye!!!!!!

Pek azı müstesna olmak üzere erkeklerde bu tarz tercihler yok..“Acaba onlar bayanlardan daha mı edepliler, daha mı utangaçlar” diye aklımdan geçmiyor değil.

Kadın açıldıkça veya münasebetsiz davrandıkça, çoğu erkeğin “kapat, oran-buran görünüyor, yakışıyor mu sana” diye ikaz ettiğini hem görmüş hem de duymuşumdur.

Hayat adeta “avam, süfli bir cinsellik” üzerinde dönüyor.

Bayanlar, erkekleri uyarmak adına, dikkat çekmek için ellerinden geleni esirgemiyorlar. Gidişat böyle görünüyor maalesef..

Bir zamanlar büyüklerimiz “aman yüksek sesle konuşmayın, şuh kahkahalar atmayın, ailemize yakışmaz” diye ikaz ederlerdi.

Şimdilerde, şuh olmak adına kahkahalar atmak meziyet haline geldi. İnanın ki, bu bayanları gören ve bu bayanların yanında olan erkekler utanıyorlar.

Bu böyle biline…

Hikmet Suner
hikmetsuner@yahoo.com

 


HİKMET SUNER
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>