Yaşıyor musunuz derken sözlük anlamındaki gibi varlığınızı sürdürüyor musunuz demek istemiyorum. Gerçek anlamda hissederek, eğlenerek mi vakit geçiriyorsunuz demek istiyorum. En önemlisi önce ikisi arasındaki farkı fark etmenizi istiyorum. :)
Uyuyup, uyanıp, yemek yiyip, çalışıp, gezmekle yaşanmıyor, maalesef yaşadığınız anlamak için sadece bunlar yetmiyor. Çok daha fazlasına ihtiyacınız var. Düşünce tarzınızı, hayat tarzınızın önüne geçirebilmeniz gerekiyor. Nasıl iyi hissediyorsanız o şekilde yaşamanız gerekiyor. Sadece kendinizin olduğu bir hayat düşünün, kimsenin kimseye karışmadığı bir hayat. Tabi ki şu koşullarda mümkün değil diyorsunuz da onu mümküne yakın kılmak da sizin elinizde. İşte bunu da yavaş yavaş da olsa mümkün kılmanız gerekiyor. Ufak da olsa bir başlangıç yapabilmeniz için risk almanız gerekiyor.
Bir kere geldiğimiz bu hayatı hakkıyla yaşamalıyız. Nereden mi başlamalıyız? Buyurun benim aklıma gelen birkaç örnek:
Canımız daha çok yanmalı, daha çok hırs yapmalı, daha çok aşık olmalıyız.
Çimlerde koşmalı, yağmurdan kaçmamalı, ıslanmalıyız.
Yüksek sesle müzik dinlerken şikayet için gelen komşumuza kapıyı gülerek açmalıyız.
Sokak hayvanlarından kirli diye uzak durmak yerine, gidip başlarını okşamalıyız.
Bu sefer o çok güzel renkteki çiçeğe yaklaşıp koklamalıyız.
Farkındaysanız çok zor veya çok para gerektiren şeyler yazmadım yukarıda. Sizi mutlu edecek, bu hayatı yaşanır kılacak şeyler işte bu kadar küçük şeylerdir. Bunun farkına varın, listeyi uzatın. Bana yazın ya da yazıya yorum yapın neler geldi aklınıza paylaşın. Çünkü gerçekten mutluluk paylaştıkça çoğalır! ;)
Ve ilham perimle seçtiğimiz bu muhteşem şarkıya da kulak vermenizi, sözlerini ezbere bilmenizi değil de yaşamanızı isterim. Ve unutmayın eğer bazı değişiklikler sizi üzmeye başladıysa, korkmanıza gerek yok yaşıyorsunuz demektir! :)
http://fizy.com/#s/1ajeni
http://www.youtube.com/watch?v=-fehR7oRC60
GAMZE KÜP
YAZARA E-POSTA GÖNDER