Bir gün bu konu hakkında düşünüyordum ve karar verdim arkadaşlarıma sordum; "Başınızı döndüren 'aşk şarabı'nı mı, içinizi ısıtan 'aşk çorbası'nı mı tercih edersiniz?" diye. Yorumlar ise 'aşk şarabı' seçeneğine daha yoğundu. Çünkü baş döndürüyormuş, açık olunca da baş dönmesi zaten onun yan etkisidir diye onu daha cazip gördüler belli ki.
Malesef duymak istediğim bunlar değildi. Tabiki aşk karın doyurmaz diye çorbayı bir kenara atacak değilim ama benim 'aşk çorbası'ndan kastım içimizi ısıtacak bir sevgi. Bence başımızın dönmesinden çok daha faydalı bu. Valla bak. Aşık olunca zaten yeterince gözümüz kör, beynimiz boş, kulaklarımız sağır oluyor bir de başımız dönerse ohoo işimiz zor. 'Aşk şarabı'ndan yudumluyoruz, kafamız bir hoş oluyor, gerçek olmayan duyguları gerçekmiş sanıyoruz çoğu zaman. Ve farkındaysanız bu çok sürmüyor. Yok yok bence bu değil olması gereken. En azından benim için.
Yine söylüyorum ben en gerçek duyguyu istiyorum; kalbimin, içimin ısınmasını. Başımın dönmesini değil.. Eğer siz de benim gibi düşünüyorsanız 'aşk çorba'sından size de bir tabak verebilirim. Hem de seve seve.
Haydi bakalım. Aşağıdaki şarkımız da içlenip 'Banane ya çorbadan ben şarap içicem' diyip, içlenip, sofrayı kurup, müzik arayan ama bulamayanlara gelsin! :)
http://fizy.com/#s/1aja74
GAMZE KÜP
YAZARA E-POSTA GÖNDER