Bir şeylere inanırsın, bu sana iyi gelir. Ama sonuçlarına katlanmak, bedelini ödemek zorundasındır inançlarının. Değer yargıları, inanılanlar, bireysel doğrular, doğru ya da yanlış yollar herkesin harcı değil çünkü. Bunlara sahip olmayanlar olanları yakınlarında istemezler. Onlara yaşama hakkı vermeye yanaşmazlar. Doğruları inançları olan biri farkındadır çünkü. Ve farkındalık korkutur kendini farkında olmayanı. Zor olan bu olduğundan. Kolayına kaçmak iyidir hoştur. Sonrasını düşünmemek en güvenli kaçış yoludur anı kurtarmak için.
Doğru sahibi olmak; öncelikle istemekten başlar. Doğrularım olmalı mı? Sorusuna bulduğun ilk cevap seni diğer sorulara ve sonrasında cevaplara götürecektir. Bu soruya evet dediğin anda sıradaki soru kurcalayacak aklını: Benim doğrularım neler olmalı? Bunları bulmakla uzunca bir zaman harcama ihtimalin var. Ama bulduktan sonra asıl olayın onlara sahip çıkmak olduğunu anlayacak ve acılar içinde kıvrım kıvrım kıvranacaksın. Çünkü izin vermeyecekler, saldıracaklar ve seni vazgeçirmeye çalışacaklar. İşte büyük bir kesim bu ikinci sorunun cevabından sonra dökülüyor zaten. Üçüncü soruya geçemiyor bile. Ama biz geçebilenlerden bahsediyoruz madem devam edelim kaldığımız yerden. Doğrularıma nasıl sahip çıkabilir onları nasıl koruyabilirim? İşte kazık soru. Çünkü o kadar yanlış göreceksin ki “yahu bir ben mi kalayım yani, çok göze batarım en iyisi onlara uyayım” gafletiyle baş başa kalacaksın. Ama eğer yeterince kendine uygun doğrular seçtiysen daha ikinci aşamada, sen vazgeçsen de o doğrular seni bırakmayacaktır.
İnanmak, zordur. Neye inanacağını bilmeden yaşamak daha zor ve karışıktır. İnandığın şeylerin bir gün boşa çıkacağına dair taşıdığın paranoya ise seni kendinden eder. Ama aslında, emin olup kendi doğrularını bulursan inanmak güzeldir. İnandıkça büyür, inandıkça huzura kavuşursun. Hani aslında herkesin bulmak için delirdiği ama çoğunun kendine bile itiraf edemediği huzura.
Yolun, uzunluğunu kısalığını, zorluğunu kolaylığını bilemezsin ama yolunu bilirsen nasıl olduğunu da ancak o yolda ilerlerken görürsün. Kıymetini bilirsen zamanın, tadını çıkara çıkara ilerlersin yolunda. Sana ait olduğundan emin, çöpleri toplaya toplaya, salına salına yürürsün yolunda. Karşına çıkanlarla gerektiği kadar gerektiği şekilde ilgilenir, zamanı gelince arkanı döner ilerlersin. Akıl verirler, sendekileri beğenmezler, eleştirir yıkar dağıtır ama yapıcılıktan uzak dururlar. Azıcık aklın varsa dersin ki;
Bana nasıl davranacağımı şaşırtanları davranışlarımla şaşırtmak istiyorum. Şaşmadan şaşırt. Eğlence diye buna derim işte.
https://twitter.com/#!/Fername
http://www.formspring.me/Fername2011
http://www.facebook.com/?ref=home#!/pages/Ferhan-Petek/40815501931
FERHAN PETEK
YAZARA E-POSTA GÖNDER