Kadın dergileri kadından yana olarak görünseler de aslında sanki bizimle alay ediyor gibiler.
Belki aslında bizi hiç tanımadıklarından ya da fazla gerçek dışı, tabir-i caize en yakın haliyle PELUŞ yaşayanların hazırladığı dergiler olduğundandır.
Bunu herhangi bir kadın dergisinin herhangi bir sayısında, illaki bulunan İYİ ERKEK BULMA ÖNERİLERİ’ni içeren bir sayfasını gerçek hayatınızda uygulamaya geçmeyi denediğiniz ilk anda anlayabilirsiniz. Şahsen ben her dergiye bu konuda bir şans verdim hepsi beni aynı sonuca götürdü.
MİSAL-İ ÖRNEK:
Kadın dergisi der ki; Doğru kişiyi bulabileceğiniz yerler:
Cuma akşamları bir marketin içki reyonu. Cuma akşamını evde sakin sessiz geçirmek isteyen ya da arkadaşlarıyla buluşmadan önce aperatif bir şeyler almayı düşünen iyi, yakışıklı, sevimli erkeklere bu reyonda rastlayabilir belki de hayatınızın aşkıyla tanışabilirsiniz.
Denedim. Merak ettim ve bu yazıyı okuduktan sonra düzenli olarak 4 Cuma gittim baktım.
Hepsinde aşağı yukarı aynı durumdu karşılaştığım. Birinci hafta bir grup emoşınıl genç zar zor denkleştirdikleri belli olan paralarıyla alabildikleri kadar içki almaya çalışıyorlardı. En ucuzundan en çok. Birinin ailesi hafta sonu evde olmayacaktı ve o diğerlerine haber vermiş, kendilerince bir içki alemi yapmaya karar vermiş oldukları dinlediğim 1-2 cümleleriyle anlaşılıyordu. Eh dolayısıyla bu 14-15 lik bir grup genç sayesinde derginin tezi o anda çürümüş oldu. Ama ben adilimdir. Hemen gömmek yerine dergiye bir şans daha vermeye kararlıydım ve diğer cumayı bekledim.
İkinci Cuma akşamında, aynı reyona gittiğimde şarap raflarının en alt katında debelenen kırklarında bir adam vardı. Hikayesini merak edip belki bir tahmin yürütürüm diye azıcık yanına yanaştım ve şahit olduğum telefon konuşmasıyla, yılların dırdırıyla kocasını yemiş bir kadının o akşam ameliyat olan yakın bir akrabasının yanında refakatçi kaldığından adamın belki de yıllardır ilk kez yalnız kalma şansı elde ettiğini ve bunu bütçesi yettiğince ucuz şaraplarla değerlendirip kendince gecesini eğlenceli hale getirmeye çalıştığını anladım.
Ve tabi ikinci haftanın da derginin söylediklerini çürüğe çıkardığını da.
Üçüncü hafta deneyimim oldukça ilginç denilebilecek türden oldu. Reyona gittiğimde uzun boylu hoş denebilecek kadar spor giyinmiş arkadan ve azıcık gördüğüm kadarıyla yandan yakışıklı olması muhtemel otuzlarında bir adam gördüm. Yaklaştıkça ilgimi çekmeye başlamıştı. O içki seçerken ben gıdım gıdım yanaşmaya başladım. Bana dönüp gülümsemesi beni çok heyecanlandırmıştı ta ki o -Aaa ne haber ya nasılsın? Diyene ve ben onun bizim Mayk olduğunu anlayana kadar. Eski çalıştığım yerlerden birinde tanıdığım tipi oldukça kabul edilebilir ama içi beş para etmez işi gücü olmadığı gibi olması için umrunda herhangi bir zerre taşımayan baba parasıyla geçinen kısaca yavşak uzunca kendine dahil kimseye faydası olmayan ve muhtemelen olmayacak bir “lafın gelişi adam”dı. Ayaküstü azıcık sen nasılsın ben nasılım vs yaptık sonra hızla oradan uzaklaşıp evime giderken uzun uzun düşündüm.
Şimdi derginin tezine göre davranıp o reyona giden başka kadınlardan en az biri bu sözde adamı beğenecek. Yanaşacak bir şekilde tanışacaklar. Bizim adamcık bunu bir iki görüşme sonrası işini görecek daha da ne arayacak ne soracak. E ne olacak o kadınceğizin hali? Adamı tanıyorum huyunu biliyorum belli ki bunlar yaşanacak. Hadi ben önceden tanıyordum yırttım. Ya benden sonra dergiyi okuyan başka bir kadın o reyona yanaşırsa? Eyvah ki ne eyvah!
Yok arkadaş hesap da yapsan kitap da yazsan olmuyor işte. Olmayacaksa olmuyor. Bu ele aldığım, o bin muhteşem öneriden sadece biriydi. Okuyup tecrübe ettiğim, aksini yaşayarak çürüttüğüm önce kendime ispatladığım her tezi gözünüzün önüne getireceğim her fırsatta.
Ha unutmadan dördüncü cuması da var bu işin. Atladım sanmayın.
O dördüncü Cuma da o önerilen reyonun girişinde gördüğüm kişi hayatımda zaten var olan doğru kişimdi.
- Aaaa Kızım sen nereden çıktın?
- Öyle dolaşıyordum eve gelmeden markete uğrayayım dedim de sen ne yapıyorsun burada? Hayırdır içki reyonu falan?
- Yok yahu yok pirinçleri arıyordum buradaydı önceden. Yok şimdi. Dolma yapacaktım akşama.
- Onları diğer tarafa aldılar şekerim. Gel gidelim alalım.
- Ha olur. Eve de gideriz değil mi sonra şöyle kahve içeriz karşılıklı. Yaparsın dimi?
- Yaparım anneannem yaparım.
https://twitter.com/#!/Fername
http://www.facebook.com/pages/Ferhan-Petek/40815501931
FERHAN PETEK
YAZARA E-POSTA GÖNDER