Cinsiyeti ne olursa olsun, insanın en büyük derdi bir başkasının saçmalık değeri olabiliyor. Birinin Internet bağlantısı ve kredi kartı borçları, diğerinin aşkları ve saçları.
Senin aşkların ve saçların hep öncelikli oldu diğer dünya nimetlerinden. Her aşkın olay oldu her saç modelin başka bir olay. Aşklarının rengi saçlarına karıştı bazen. Uzun saçların, kısa aşkların oldu. Ve her zaman bunları dinleyen, ya da dinlemek zorunda bırakılan birileri. İsyan etme şansları bile olmadan, dinlediler aşklarını ve saçlarını. Bazen bir rengi tutturabilmek için bir gün içinde 2 defa boyadığın oldu saçlarını. Bazen bir aşkta direndin uzun süre, o olsun diye uzun süre beklediğin oldu. Ya da tam istediğin rengi tutturdun derken vazgeçiverdin bir anda. Hevesin geçti, bir kişiye daha yol verdin, gitti. Aylarca bekleyip uzatmaya çalıştın saçlarını, bekledin ama değdi uzadı tam istediğin gibi. En uzun süreleri bekledin onunla, onu bekledin geldi. En uzadığı anda kestiriverdin saçlarını kısacık. Beklediğin geldiğinde hiç bir şey eskisi gibi değildi; ne sen, ne o,ne aşkınız, ne saçların.
Tadın kaçtı atraksiyon yaptırdın saçına, değişik modeller denemek adına. Renk değil renkler oldu saçlarında. Yeni aşkların, aşk adayların oldu bazen. Çiviyi sökmesi için yeni bir çivi arayışlarında buldun onları. Diplerinin çıkışını izledin ve tek renk idare etmekten daha zor olduğuna karar verdin. Daha ilgi gerektirdiğine. Hiç kimsenin başkalarıyla kıyaslanamayacağını öğrettiler sana, bu yeni hayal kırıklıkların. Kendi haline bıraktın bir süre saçlarını. Dinlensinler diye dokunmadın. Gelen aşk giden aşkı unutturdu. Herkesin bir silgisi olduğunu öğrendin ama arada senden de bir şeyler silindiğini fark edişin acı verdi bu sefer. Saçlarınsa uzuyordu kendi halinde. Renkleri uca doğru kayıyordu ama sen artık ilgilenmiyordun onlarla. Gelen aşkların gidişini seyrettin bir süre daha. Olmuyorlar, yürümüyorlar, ömür boyu süremeyeceklerle geçti zaman. Boyalar aktıkça saçlarından, aşklarında zamanla akıp gitti bir bir. Model kalmadı denemediğin, renk kalmadı kullanmadığın ve aşk bulunmadı aradığın.
Boyalarla birlikte aşklar da boşa harcandı. Ve senden geriye yine sen kaldın. Kendi rengin kendi aşkınla. Adını koyamadığın ilişkiler, karar veremediğin renkler oldu zamanını dolduran. Koca bir boşlukla geçmiş oldu ömrün. Saçlarını da aşklarını da bıraktıkça renkleri soldu, ‘uzadılar’ yavaş yavaş. Saçların kırılmaya başladı hayallerinle birlikte. Saçlarına yapacak değişiklik, aşklarında kalmayan umutlarınla beraber tükendi.
Dinleyenlere anlatacak bir şeylerin de kalmadı zamanla. Eski hikâyelerinle oyaladın onları bir süre. Kendi oyalanmalarını anlattın aslında. Anlatırken tekrar yaşadın sanki onları ve o zaman saydın kaç yanılgın olduğunu. Fark ettin geri dönülemeyeceğini. Ne saçların eskisi kadar sağlıklı olacaktı, ne kalbin âşık olmaya hazır.
Aşkların ve saçların oldu hayatını yönlendiren. Aşkların ve saçların oldu zamanını harcadığın. Aşkların ve saçların oldu başlangıcın. Ve sonun aşkların ve saçların oldu. Ne dinleyenlere anlatacak hikâyen, ne anlatacak halin ne de anlatacak hikâyeler yaşamaya mecalin kaldı. Tüm heyecanını başlatan umudunu bitiren oldu aşkların ve saçların. Aşkların ve saçlarınla hayatın anlamını kaybettin. Hala bir anlam veremediğin hayatının.
https://twitter.com/#!/Fername
http://www.facebook.com/pages/Ferhan-Petek/40815501931
FERHAN PETEK
YAZARA E-POSTA GÖNDER