Yağ birikimleri vücudun enerji depolama şekillerinden biridir. Insülin ve steroidler gibi hormonlar yağ metabolizmasını kontrol eder. Yağın vücuttaki dağılımı yaş, cinsiyet ve ırksal özellikler gösterir. İnsan vücudundaki yağ hücresi sayısı sabittir. Ergenlikten sonra yağ hücresi sayısı artmaz, yağ hücrelerinin volumü artar. Bebeklik ve çocukluk dönemin vücutta yaygın olarak yerleşen yağ dokusu, ergenlikten sonra ve yaş ilerledikçe orta kısımlarda toplanmağa başlar. Bu da kilo artışı ile sonuçlanır. Beslenme alışkanlıkları ve yaşam biçimi insanların kilo alıp vermelerinde en önemli faktörlerdir. Özellikle ülkemizin mutfağının zengin oluşu ve insanımızın damak zevki genel olarak kilolu bir ulus olmamıza yol açmaktadır. Fazla kilo kadın erkek herkesin sorunu olabilir. Diyet ve egzersiz eksiklikleri, kadınlarda gebelik değişik derecelerde kilo alınmasına neden olabilir. Fazla kilo ayrıca kalp ve damarlar üzerine zararlı etkiye sahiptir.
Fazla kilolardan kurtulmak için uygun diyet ve egzersiz ve düzenli bir yaşam tarzı şarttır. Ancak bu şartları yerine getiren kişilerde de kaybolmayan inatçı yağ birikimleri olabilir. Yağ birikimleri vücudun görünen bölgelerinde olduğu gibi, iç organlarda olur. Kadınlarda daha çok kalça, uyluk , erkeklerde ise karın, sırt ve boyun bölgelerinde yağlanma görülür. Yağ dokusunun, derialtında yüzeyel ve derin olmak üzere iki ayrı yerleşim gösterdiği karın, bel, kalça, uyluk dış ve iç tarafı, diz çevresi gibi vücudun belli bölgeleri diyet ve egzersize dirençli yağ birikim bölgeleridir. Derin yerleşim gösteren yağ dokusu gevşek ve dağınık yapıdadır. Derinin hemen altındaki yüzeyel yağ dokusu ise, daha sert kıvamda olup, bağ dokusu bandları tarafından çevrelenmiş kümeler halinde yerleşim gösterir. Bağ dokusu bandlarının kısalması, kümelenmiş bağ dokusunun hapsolmasına dolayısıyla selülit denilen olaya neden olur. Bu bölgelerdeki fazla yağlanma diyet ve egzersizle bir ölçüde giderilir, daha fazla egzersiz ve diyet bu bölgelerde incelme yerine vücudun genel metabolizmasının bozulması ile sonuçlanır.
İşte liposuction vücudun dirençli bölgelerindeki inatçı yağ birikimlerinin vakumla alındığı bir ameliyattır. Kesinlikle bir zayıflama ameliyatı değil, bir vücut kontur düzeltme ameliyatıdır. Bu ameliyatla volümü artmış diyet ve egzersize dirençli, inatçı fazla yağ birikintileri vücuttan uzaklaştırılırken, mevcut yağ hücresi sayısı da azaltılmış olur. Derin yağ birikimleri için klasik liposuction uygulanır. Yüzeyel yağ birikimleri için daha çok yüzeyel liposuction uygulanır aynı zamanda selülitler de giderilir.
Liposuction ameliyatında inatçı yağ birikim bölgesi özel bir solüsyon enjeksiyonu ile şişirilir. Daha sonra bu bölge üzerine 5 mm. uzunluğunda birkaç kesi yapılır. Bu kesilerden hastanın durumuna göre 2-6 mm. çapındaki kanül denilen metal borular yerleştirilir. Kanüller vakum cihazına bağlıdır. Vakum cihazının çalıştırılması ile fazla yağların uzaklaştırılması işlemi başlar. Arzu edilen kontur ve bunun yanında düzgün bir cilt yüzeyi sağlanıncaya kadar devam eder. Son yıllarda ultrason enerjisinden yararlanılmağa başlanmıştır. Bu yöntemde fazla yağ dokuları ultrason dalgaları ile parçalanır, daha sonra vakumla alınır. Aynı kanül sistemi kullanılır. Klasik liposuction'a göre daha uzun sürer. Kanül çapı daha geniş olduğundan iz daha büyük kalır. Uzak sonuçları henüz tam olarak bilinmediğinden ülkemizde ve uluslararası alanda fazla kabul görmüş bir yöntem değildir. Halen araştırmalar devam etmektedir.
Ameliyat hastane koşullarında, anestezi uzmanının gözetiminde yapılır. Lokal anestezi ve sedasyon (damar yolu ile uyutma) kombinasyonu tercih edilir. Çok sınırlı küçük alanlarda sadece lokal anestezi uygulanabilir. Ameliyat vakum uygulanacak bölgelerin durumuna göre 1-2.5 saat arasında sürer. Aynı gün eve çıkmak mümkündür. Ameliyat sonrası genellikle rahat geçer. Ağrı hissedilmez. Ameliyat sonunda vakum uygulanmış alanlara özel bandaj uygulanır, ve hastaya korse giydirilir. 6 gün sonra korse ve özel bandaj çıkarılır. Kesi, yaralarına konmuş ise dikişler alınır. Korse yeniden giydirilir. Hasta korse giymeğe 6 hafta devam eder. 3.haftadan sonra gece yatarken korsesini çıkartabilir. Ameliyat sonrası ilk 6 haftalık dönemde korsesiz ayağa kalkılmamalıdır. Vakum uygulanmış alanlarda morumsu renk değişiklikleri olabilir. Şişlik, karıncalanma ve yanma hissi olabilir. Bunlar 3 hafta içinde kendiliğinden kaybolur. Ameliyat yara izleri de 2-6 ay içinde belli belirsiz hale gelir.
Liposuction ameliyatı plastik cerrahideki son 20 yıl içindeki en iyi buluşlardan biridir. İyi seçilmiş hastada ve iyi uygulanan teknikle kalıcı sonuç verir. Ancak kişinin diyet ve egzersizlerine devam etmesi gerekir. Kullanılan kanüller ve vakum cihazlarındaki gelişmeler ile çenealtı, yanaklar, boyun, kol üst iç yanı, memeler, göğüs, karın, bel, kalça, uyluk, diz iç yanı, bacak, ve topuk gibi vücudun hemen hemen her bölgesindeki inatçı yağ birikimlerinin vakumla alınması mümkün hale gelmiştir. Diğer vücut kontur düzeltme ameliyatlarında tamamlayıcı işlem olarak da kullanılmaktadır. Klasik Liposuction ile derin katlardaki fazla inatçı yağlar alınmakla birlikte, son 10 yıl içinde geliştirilen yüzeyel liposuction yada liposculpture adı verilen yöntemle kontur düzensizliğine neden olan yağ birikimleri de giderilebilmektedir. Liposculpture tekniği ayrıca deri sarkıklıklarının giderilmesi ve inatçı selülitlerin yok edilmesinde kesin sonuç veren bir yöntem haline gelmiştir.
Klasik liposuction işlemi ilk kullanılmağa başlandığı 1970 li yıllarda kullanılan kanül çaplarının oldukça geniş olması, kullanılan vakum cihazlarının yeterli olmaması nedeniyle ciddi sorunlara neden olmuştur. İşlem vücutta önemli derecede sıvı ve sodyum, potasyum gibi önemli elektrolitlerin kaybına neden olabilmektedir. Bu ameliyattan sonra yaşamını yitiren hastalar olmuştur. Bu sorunlar günümüzde geride kalmıştır. Son 15 yıldır uygulanmakta olan teknikler ile liposuction vücut kontur düzeltimindeki vazgeçilmez yerini almıştır. Artık oturmuş, kabul görmüş ve klasik ders kitaplarına girmiş aynı gün eve çıkılmasına izin veren bir yöntemdir. Amaç zayıflatma değil, kontur düzeltme olduğu sürece, iyi seçilmiş hastada, hastane koşullarında iyi uygulanan bir teknikle, emniyet sınırı aşılmadığı takdirde herhangi bir riski olmayan bir ameliyattır. Günümüzde tek seansta emniyet sınırı 2.5-4 litre olarak kabul edilmektedir. Daha fazla miktar da alınabilir. O zaman ameliyat 3-6 aylık aralarla seanslar halinde yapılabilir ya da hastanın sıvı ve elektrolit dengesini tamamlayacak önlemler alınarak yapılır. Kan nakli gerekli olabilir. Morbid obesite denilen genç (20-30 yaşlarında) çok kilolu (120 Kilodan fazla) hastalarda gerekli önlemler alınarak tek seansta 28 litreye kadar yağ alınması uygulanabilir hale gelmiştir (Megalipsculpture).
Liposuction vakumla fazla inatçı yağların alınması yöntemini tanımlayan işleme genel olarak verilen bir addır. Hastadaki duruma göre çeşitli modifikasyonlar uygulanabilir. Bu tekniklere değişik isimler verilmekle birlikte işlem aslında liposuction'dır. Uluslararası bilimsel alanda kabul görmüş teknik isimleri şunlardır:
• Liposuction
• Suction Assisted Lipectomy (SAL)
• Superficial liposuction
• Multiple All Layer Liposuction (MALL)
• Liposculpture
• Megaliposculpture
• Ultrasound Assisted Lipectomy (UAL)
Son birkaç yıl içinde liposuction yönteminin tarihe karıştığı yerine başka isimler verilen yöntemlerin geliştirildiği, ameliyatın ayaktan ağrısız, kansız, izsiz yapılabildiği şeklinde basında reklamlar verildiği gözlenmektedir. Çok sayıda hastamız kafaları karıştıran bu konuda aydınlatıcı bilgi almak için sorular sormuşlardır, hala da sormağa devam etmektedirler. Basında Liposhaping, liposhaving, lipoline gibi isimlerle sunulan bu yöntemler aslında son 15 yıldır plastik cerrahlar tarafından lokal anestezi ile uygulanan "yüzeyel liposuction yada liposculpture" yönteminden başka bir şey değildir. Kanülü yerleştirmek için mutlaka bir veya birkaç kesi yapılması gerektiğinden izsiz olması mümkün değildir. Ancak bu izler daha önce de belirtildiği gibi, zamanla belli belirsiz hale gelen izlerdir. Lokal anestezi olmadan hiçbir kesi yapılamaz. Yine daha önce belirtildiği gibi ameliyatın zaten lokal anestezi
ile yapılıyor olması bu reklamı yapan kişilerce ağrısız olarak nitelendirilmektedir. Kanamaya neden olmayan ameliyat yoktur. Her ameliyat derecesine göre kanama yapar. Liposculpture yönteminde 1 litre fazla yağ dokusu alındığında kanama miktarı 70 cc. kadardır. Önemli derecede olmayan bu miktar kan kaybının yine bu kişilerce kansız ameliyat olarak değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Anlaşılması mümkün olmayan ise bu reklamı veren kişilerin plastik cerrah olmamaları ve kendi uğraş alanlarına girmeyen, eğitimini almamış oldukları bu son derece önemli ameliyatı hastane koşullarında değil, poliklinik yada muayenehane koşullarında yapmış olmalarıdır. Hatta biraz daha ileri giderek bu ameliyatları yapmak için uzman olmağa bile gerek olmadığını söyleyebilecek cüreti gösterenler ortaya çıkmıştır. Plastik cerrahi uzmanlık eğitimi, önemli bir kısmı genel cerrahi dalında geçen 6 yıllık temel bir uzmanlık eğitimi şeklindedir. Ülkemizdeki plastik cerrahi uzmanlarının büyük bir çoğunluğu aynı zamanda genel cerrahi uzmanı diplomasına da sahip kişilerdir. Ama hiçbiri yasal hakkı olduğu halde genel cerrahi ameliyatları yapmazlar ve yapmamışlardır.
Yeni bir ameliyat tekniğinin tıp biliminde kabul görmesi için, o konuda temel klinik ve deneysel ön çalışmalar yapılması, uygulama sonuçlarının yurtiçi ve yurtdışı bilimsel toplantılarda sunularak tartışılması, daha sonra saygın tıp dergilerinde yayınlanması ve daha sonra da klasik tıp kitaplarında yer alması, izlenmesi gereken bilimsel yol ve süreçtir. Uluslararası tıp dilinde aynı terimler kullanılmaktadır. Yukarda adları listelenen ve günümüzde uygulanan tıbbi ya da cerrahi tedavi yöntemleri çok büyük araştırma ve çalışmalar sonucu literatürdeki yerlerini almışlar ve tüm dünya tarafından kabul görmüşlerdir. Ne yazık ki basında duyurulan yöntemler ise bu süreç dışında daha çok sansasyon tarzında duyurulan yöntemlerdir. Bilimsel geçerlilikleri yoktur, dolayısıyla ulusal ve uluslar arası tıbbi literatürde yer almamış olmaları da bir sürpriz değildir. Bilimsel geçerliliği olmayan, uydurma isimli bir ameliyat yönteminin “ben yaptım oldu” mantığı ile basın yolu ile duyurulmasına ülkemizdeki yasaların boşluğu nedeni ile ne yazık ki yapılacak fazla bir şey yoktur. Türk Tabipler Birliği, Sağlık Bakanlığı, meslek odaları faaliyete geçinceye kadar, bu kişiler ödemiş oldukları çok yüksek reklam giderlerinin karşılıklarını fazlası ile almış olmaktadırlar.
Liposuction ameliyatı planlayan hastalarımızın ameliyattan önce iyi bir araştırma yapmaları, bu ameliyatın erken ve geç sonuçları, riskleri hakkında bilgi sahibi olmaları, hekimlerini seçmede özen göstermeleri gerekir. Ülkemizde yasaların boşluğundan yararlanan, meslek ahlakı ilkelerine uymayan, insanlarımızı yanlış yönlendiren, olaya sadece rant olarak bakan bu kişilere halkımız izin vermemelidir
Op. Dr. Serdar M. Beten
Web: www.serdarbeten.org
Dr. Serdar Beten
YAZARA E-POSTA GÖNDER