Her Sabah Yeni Bir Gün, Her Yeni Gün Yeni Bir Umut
Kaybedip kazanamadıklarım, kazandığımı sandığım halde kaybettiklerim. (Cenk Babaeren)
Söylemek istediklerim ama söyleyemediklerim, bağırmak istediklerim ama bağıramadıklarım.
Rüzgara karşı kelimelerimi savurup uzak diyarlara göndermek istediklerim.
Kaybedip kazanamadıklarım, kazandığımı sandığım halde kaybettiklerim.
Sonuçta yaşamdan aldığım tüm hazlarım.
Bırakın bir yerlere bağlanıp kalmayı, uçmayı bile beceremediklerim.
Melankoliyi yakalayıp, yüzüne tüküremediklerim.
Kendimle yalnız kaldıktan sonra aynaya bakıp yalnızlığı yaşamaya esir edildiğim.
Bu gece rüzgar oldukça sert esiyor. Uğultuları arasında bir yerlere savurulmak istiyorum. Savrulduğum yeri bilmeden, gözümün tamamen kapalı kalmasını hayal ediyorum.
Yanımda sadece ben ve ben….
Benciliğimin tüm damarlarımda dolaşmasını istiyorum.
Sanki bir yerlerde birileri beni izliyormuş hissine kapılıyorum.
Yapayalnız vücudumun Cihangir sokaklarında bir oradan bir oraya çarpmasını istiyorum.
Ağlamak istiyorum. Gözyaşlarımın tüm yüzümü örtmesini. Hatta gözyaşlarımla boğulmak istiyorum. Ama gözyaşlarım buna izin vermiyor.
Huzurlu yaşamak istiyorum. Çevremdeki tüm olumsuzluklara rağmen.
Ve bu kaçışı onlardan kurtulmak için planlıyorum.
Kısacık ömrümün bir kalp krizi ile bitmesi istiyorum. Acı çekmeden, “tık” diye saatimin duracak olduğunu bilmek hoşuma gidiyor.
Bazen bunalım takılmak istiyorum. Ama yapamıyorum.
Çünkü çevremde bunalım takılan insanları gördükçe, yaşadıklarının hayat olmadığını görüyorum.
Sadece iş için birbirlerini ezmeye çalışanları, yeni projeler adı altında zirveye tırmanmak isteyenlerle, sabahları asansörde “Nasılsın” derken yüzlerinin aldığı salakça ifadeleri görüyorum.
Özellikle reklam dünyasında bir yerlere gelmek için başkalarına şirin gözükenleri, partileyenleri, sahte yüzlerini görüyorum.
Gecenin karanlığında birbirlerine yağ çeken iş bitiricileri görüyorum.
Artık onları görmek istemiyorum.
Bu dünyanın oyunlarına alet olmak istemiyorum.
İş dünyasında işini yürütmek için yapılan çirkin oyunların içinde olmak istemiyorum.
Rakip analizi yapmak istemiyorum. Çünkü şu kısacık dünyada analizlere ayıracak hiç vaktim yok…
Bir gün insanlar “Seni Seviyorum” kelimesinin sadece aşk için söylenmediğini anladıkları zaman, o zaman kendisine verilen değeri anlamalarını istiyorum.
Bundan sonra da sadece güzel şeylere imza atmak istiyorum.
Bir gün öldükten sonra bu güzel şeylerle anılmak için.
Ve şunu çok iyi biliyorum.
Bu hayatta ne yaparsan yap. Sadece “kendin için” yaparsın.
Ve kendin için yaptığın her şey seni “mutlu” eder.