Kadınlar aslında ne ister?

Kadınlar aslında ne ister?

Sevgili dostlar,

Bugüne kadar sanırım aşk ve kadınlar üzerine çok şey yazılmış, çizilmiştir. Ancak yine bu konuyu sizlerle paylaşmadan yapamadım. Söze kadınların ne istediğini sormakla başlamak istiyorum. Sizce, kadınlar gerçekte ne ister?

Büyük düşünür, Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud’un 80’li yaşlarında son günlerini yaşarken aklında hala tek bir soru olduğu söylenir. Freud şöyle der; ‘30 yıldır kadın psikolojisini incelememe rağmen, büyük soruya cevap bulamadım. Kadınlar Ne İster…?’

Freud’un söylediği aslında aşkı daha bir bilinmez kılıyor. Erkekler kadınların gerçekte ne istediğini bilselerdi sanırım aşk bu kadar bilinmez olmazdı. Kadınların gerçekte ne istediklerini ünlü düşünür Freud’un bile bulamamasının en önemli sebeplerinden birisi de sanırım kadınların daha duygusal düşünmeleri. Birde kadınların duygusal zekasinin daha fazla gelişmiş olması. (!)

Ancak çok önemli bir noktayı sizlerle paylaşmadan geçemeyeceğim. O da kadın olsun erkek olsun her iki cinste maskülen (erkeksi) ve feminen (kadınsı) düşünürler. Ve düşünmek durumundadırlar da! Yani birileri bunu istemesede karşı koysada beynin işleyişi bu yöndedir. Beyinde ki algı sistemi buna programlanmıştır adeta. Ancak oranlar konusunda net birşey söylemek biraz zor. Acaba yüzde kaç maskülen, yüzde kaç feminen düşünüyorsunuz? Bunun oranları farklı olabilir. Ancak her insanda maskülen ve feminen düşünme diye bir durum söz konusudur. Olması faydalıdırda. Karşı cinse daha yakın olmak biraz da onlar gibi düşünebilmeyide becerebilmektir. Örneğin neden kadınlar kendilerini daha fazla güldüren ve feminen zekalarını da göstermekten çekinmeyen erkekleri daha fazla tercih ederler?

Feminen zekadan kastettiğim feminen davranış değil elbetteki. Bu bir düşünce biçimi. Karşı cinsler birbirleriyle ‘özdeşleştirme’ dediğimiz yakınlık hissini ve samimiyeti işte bu düşünce biçimi sayesinde sağlayabilirler. Yani erkekseniz feminen düşünebilmeyi, kadınsanız maskülen düşünebilmeyi başardığınız takdirde karşı cinsle daha iyi bir iletişim içersinde olabilirsiniz. Çünkü her iki cinste kendindeki eksikliği birazda karşı cinsle bu feminen ve maskülen düşünme biçimi sayesinde tamamlayabilir.

Mesela feminen düşünmekten yoksun olan erkeklerin ikili ilişkilerinde çokta başarılı olamadıklarını görürsünüz. Ama özellikle aşk ilişkilerinde başarılı erkekler feminen düşünmeyi becerebilen erkeklerdir. Bu arada feminen düşünmeyle feminen davranmayı birbirine karıştırmamak gerekir.

Bu yazıyı okuyan ve maço erkeklerden hoşlanan kadınlar belki bu söylediklerimi çok inandırıcı bulmayabilirler. Ya da mantık dışı olduğunu düşünebilirler. Onlara tavsiyem lütfen neden özellikle maço erkek istediklerini sorsunlar kendilerine. Ardından da çocukluk döneminde acaba babalarıyla olan ilişkileri nasıldı? Onu bir gözden geçirsinler. Meşhur ‘elektra kompleksi’ durumları yani. Sizin de farkettiğiniz gibi Freud’suz yapamıyorum.

Ayrıca bu yazıyı okuyan bazı maço erkeklerde feminen düşünce sözünü duyunca belki aniden eyvah erkekliğimize laf mı etti? Ya da erkeklik elden mi gidiyor? Şeklinde hezeyanlara kapılabilirler. Siz beni dinleyin ve güvenin bana. Gerçekten bu söylediğimin doğruluk payı sandığınızdan da fazla. Panik yapmanıza hiç gerek yok.

Düşünsenize bir kere kadınlar maskülen düşünmeyi, erkekler de feminen düşünmeye karşı koymadan başarabilselerdi sanırım aşkın bilinmezliği de ortadan kalkardı, yanlızca kadınların değil, erkeklerinde ne istediğini öğrenmiş olurdu herkes.

Bir kez daha vakit ayırıp sizlerle paylaştıklarımı okuduğunuz için gözlerinize sağlık.

Hoşçakalın.

Bu arada unutmayın her hoşçakal bir merhabadır aslında!

Çağatay Öztürk
Psikoterapist
oztuc@aol.com