>

KÖŞE YAZILARI | ÇAĞATAY ÖZTÜRK

Aklınız Başınıza Toplayında Hayatın Tadını Çıkarın!

"Neredeyse bir an için hiç geri gelmek istemedim." Çağatay Öztürk`ün yeni yazısı...
 
   
 
 
     

AKLINIZ BAŞINIZA TOPLAYINDA HAYATIN TADINI ÇIKARIN!

Geçtiğimiz günlerde kısa bir seyahat için yurt dışındaydım. Nerede olduğumun bir önemi yok. Ancak gördüklerimin ve gözlemlediklerimin çok önemi var. Neredeyse bir an için hiç geri gelmek istemedim. Ama daha sonra Türkiye’ye dönmeyi ve gözlemlediklerimi sizinle paylaşmayı çok istedim.

Üniversiteden bazı arkadaşlarımla gece yarısı tıpkı okul yaıllarındaki gibi, eğlenmek için buluştuk. Eğlence mekanlarının oldukça yoğun olduğu, şehrin merkezindeki bir bölgeye gittik. Herşey inanılmazdı. İnsancaydı. İnsanlar eğleniyor, dans ediyorlardı. Birbirlerine sarılıp kendilerini müziğin akışına bırakıyorlardı. Önce acaba herkes sarhoş mu? diye sordum kendi kendime. Sonra bir baktım ki herkes ne yaptığının fazlasıyla bilincinde. Kimileri bana doğru gelerek, nereli olduğumu sordular. Onlara ‘Tükiye’ deyince. ‘İnanılmaz güzellikte bir ülke’ dediler adeta birbirleriyle sözleşmişcesine. Şüphesiz inanılmaz olan sadece Tükiye’nin güzelliği değil. Fazlası var. Neden inanılmaz derecede güzel bu ülkede bizde, bizlere imrenen insanlar gibi sevgi ve barış içerisinde yaşamıyoruz? Neden artık birbirimizi yargılamayı bir kenara bırakmıyoruz? Neden herkes birbirine dokunmaktan, konuşmaktan, birşeyler hakkında fikirlerini söylemekten korkuyor? Yapmayalım...Bu ülke hepimizin. Herkesin. Yaşlısıyla, genciyle, erkeğiyle, kadınıyla, herkesin. Ülkemizin, dahası birbirimizin kıymetini bilelim. Artık aklımızı başımıza toplayalım. Hayatın tadını çıkaralım. Yaşam hür düşünceleri yargılamak ve hür düşüncelerden ötürü yargılanmak için çok kısa. Çok zor değil birbirimize tebessüm etmek. Çok zor değil göz temasıyla da olsa birine, merhaba diyerek hatırını sormak. Beklentilerimiz güzellikler yönünde olsun. Yapıcı olsun, yıkıcı olmasın.

Ne olur sanki tüm bunlar gerçek olsa?

Ancak hiçbir şey tek taraflı olmuyor. Özellikle insan ilişkisi hiçbir zaman tek taraflı olmuyor. Karşılıklı emek istiyor. Birileri kalbinizi kırdıysa, sizde onlarınkini kırmayın. Ama sesinizi duyurun. Sonuç olarak ortak bir zeminde buluşun.

Yabancıların hem çok sevdiğim hemde hiç sevmediğim bir sözleri var ki o sözü söylediklerinde adeta dünya duruyor. O da ‘sorry’. Üzgünüm anlamına gelen beş harften oluşan bu sözcüğü birbirlerine söylediklerinde akan sular duruyor. Bizim dilimizde ‘sorry’ sözcüğüne gelene kadar ne kadar fazla sözcük var...Ne yazık ki o sözcükleri birbirimize söylemeyi bilmiyoruz. Yapmayalım. Birbirimizi kırmayalaım. Yaşadığımız ülkeyi, bizden sonraki nesillere sevgi, refah ve barış içerisinde bırakalım. Bizlere teşekkür etsinler. Onlarda, onlardan sonra gelen nesillere yeni zeminler hazırlarken mutluluklarını güzelliklerle dile getirsinler. Benim gibi yabancı ülkelere gittiklerinde onlara özenmesinler.

Tüm bunları yapabilmek için önce kendimizi daha sonra birbirimizi sevelim. İnanın herşey çok daha kolay olacak. Çok daha mutluluk verici olacak. Yıkıcılıkla hiçbir yere varamayız. Birbirimizi yargılamakla hiçbirşey elde edemeyiz. Bu dünya eğer biraz dikkat edersek herkese yeter. Nedir paylaşamadığımız? Günün birinde çok geç dememek için bugünün ‘merhabasını’ yarına bırakmayalım. Uzatılan elleri geri çevirmeyelim. Hoşgörülü olmak konusunda tasarruflu olmayalım.

Ne zamanki saldırganlık konusunda cimri, hoşgörü konusunda bonkör, birbirimizi eleştirme konusunda ise daha yapıcı olacağız işte o zaman bu ülke hepimiz için çok daha yaşanılası bir yer haline gelecek.

Güzel ülkemiz güzel insanlarala daha da güzelleşecek. Gerçek bir cennet olacak. Ancak meleklerden değilde, şeytanlardan oluşan bir cennetin hiçbir anlamı olmaz. Zira cenneti kalıcı kılan biraz da melekler değil midir? Herkesten melek olmasını beklediğim düşünerek kimileriniz söylediklerimi abartılı, hatta imkansız bulabilirsiniz. Ancak az önce yukarıda sıraladıklarıma bir kez daha göz atacak olursanız, melek olmak işte bu kadar kolay. Hiçte sandığınız kadar imkansız ya da zor değil...Eminim ki istersek yapabiliriz. Ama istemek şart. Sonra gerisi zaten gelir!

Hoşçakalın mutlu kalın. Sevgiyle kalın. Hoşgörüye yakın, önyargılardan uzak olun.

Bir kez daha sizlerle paylaştıklarımı okuduğunuz için gözlerinize sağlık. Hoşçakalın. Mutlu kalın. Bu arada unutmayın her hoşçakal bir merhabadır aslında!

Çağatay Öztürk
Psikoterapist
oztuc@aol.com


ÇAĞATAY ÖZTÜRK
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>