Kışın bitişi ve baharın gelişiyle birlikte her türden yeşilin canlanışı nisan ayının ilk günlerine rastladığı için, cömert doğa ile kucaklaşmak için kusursuz bir randevuydu. Yıllar içinde gelenekselleşti ve beklenen bir buluşmaya dönüşerek popüler nitelik kazandı. O, artık bir fenomen. Meşhur, çekici ve davetkâr; Alaçatı Ot Festivali.

Bu yıl dokuzuncu kez kutlanan festival vazgeçilmez rutinleriyle Ege’nin her dâim gözbebeği. Sadece Ege bölgesi için değil, başta İstanbul ve Marmara Bölgesi olmak üzere tüm Türkiye’nin merakla beklediği bir şenlik. Bu şenlik ateşinin yakıldığı anlar, festivalin ikinci günü olan 6 Nisan Cuma günü beldeyi boydan boya arşınlayan kortej yürüyüşü. Dağ köylerine özgü şirin kıyafetleriyle köylü kızların kollarına taktıkları sepetlerden fışkıran çeşit çeşit ot, bahariyeli kıyafetlerle denizi çağrıştıran genç delikanlılar, sevimli hayvanlarını rengârenk süsleyerek caka satan belde esnafı eğlenceli şarkılar eşliğinde konuklara hoş geldiniz dediler.

Haftasonu turlarının ancak cumartesi günleri katılım sağladığı ot festivali, bu yıl 5 Nisan Perşmebe günü başladı. Etkinlik 10:30’da söyleşi ile start aldı. Evliyagil Otel’de yapılan söyleşide Silvia Egger Gündevir, Yediklerimizin bize verdiği enerji, otların ve baharın etkilerli üzerineydi. Saat 12:00’de Alaçatı Eski Belediye önünden hareketle Petek Evler Yeni Sakızlık Sahası’na gidildi. Sakız fidanı dikimi ve sakız ağacı koleksiyon bahçesi ziyareti yapıldı. 13:30’daki yemek atölyesinde Ayşe Nur Mıhçı’nın ev sahipliğinde sarmaşık çorbası, sarmaşıklı ekmek ve sarmaşık soslu tam buğday erişte yapımı vardı. Saatler 15:00’i gösterdiğinde İmren Han Otel’deki video gösterimi için toplanıldı. Birgül Güner, beslenme ve gıda için biyoçeşitlilik hakkında konuşma yaptı. Hemen sonrasında, Aysun Yenice’nin başkanlığında bu kez Alaçatı Bitkileri Uygulama Bahçesi ziyaretine gidildi. İlk günün kapanış programı, Çarşı Meydanı’ndaki eşsiz yemek sunumları ile tamamlandı. Şefler Meydanı konseptiyle çilekli, cevizli, tulum peynirli sarmaşık salatası, sarmaşık ve tilkişenli hoplatma, sarmaşık&tilkişen mücveri tadıldı. Gökçen Adar, bu menünün yaratıcı şefiydi.

6 Nisan Cuma günü 13:00’teki korteji takiben Dr.Ayfer Tan ve Dr.Saadet Tuğrul Ay, Kuşkonmaz ve Sarmaşık Otları üzerine kapsamlı bilgiler verdiler. 16:00’da zeytinyağı tadımı vardı. Yer, Köstem Otel’di. 16:30’daki rutin meydan kapanışı tadımları yine renkli ve çeşitliydi. Aydın Demir ve Asude Akınlı başkanlığında yabani kuşkonmaz çorbası, kuşkonmazlı mantar kavurma, kuşkonmazlı baklava böreği, unsuz sarmaşıklı ekmek, zeytinyağlı bulgurlu sarmaşık, susamlı kuşkonmaz kavurma tadımları yapıldı. Çeşme Belediye Başkanı ve davetlilerin katılımıyla gerçekleşen açılış kokteyli, daha çok basın mensupları için hazırlanan bir tanıtım programı içeriyordu.



Bu yılın teması. Kuşkonmaz

Alaçatı meydanının geçit vermediği ve festivalin iğne atsan yere düşmez günü olan cumartesiler, bir yandan kalabalık şikâyetleriyle yankılanırken diğer yandan buluşmanın en keyifli anlarına da sahne olur. Geçen yıllar olduğu gibi bu yıl da neşeli ve coşkuluydu. Program saat 12:00’de başladı. Köstem Otel bu kez Baharın Müjdecisi:Kuşkonmaz başlıklı söyleşide Aslı Aksoy’u ağırladı. 13:00’te yemek atölyesi vardı. Menü yine baştan çıkarıcıydı. Kuşkonmazlı bahar salatası, sarmaşıklı taze baharatlı sucuk sote, Dilek Yetkiner’in önderliğinde yapıldı. Insula Otel’in restoranındaki atölyede ünlü simalar da vardı. Festivale yabancı konuklar ve kendi alanında uzman şefler de davetliydi. Dr.Daniela Moura de Oliveira Beltrame, Brezilya’nın besleyici yabani bitkilerini İmren Han Otel’de saat 14:30’da tanıttı. Söyleşiden sonra Anadolu’nun bitki ve kültür ilişkisi üzerine Prof.Dr.Galip Akaydın bir video gösterimi yaptı. Çarşı meydanındaki en görkemli yemek sunumları bu gece yapıldı.

Menüde enfes tadımlıklar, adını ilk kez duyduğumuz yemekler vardı. Mühürlenmiş uskumrulu yaban sarmaşık otu, nar ekşili domates kreması ve çiğ şevketi bostan ile yaban kuşkonmaz salatası, avokado ve yeşil zeytin salsa ile sarmaşıklı kesme makarna, sarmaşık pate, sarmaşıklı bahar salatasının bu geceki mimarları Tevfik Alparslan ve Burak Sırmaçekici idi. Gece saat 20:00’deki Gökçe konseri ile coşkulandı. Alaçatı Amfi Tiyatro’daki büyük katılım görülmeye değerdi.

8 Nisan Pazar, Sezen Aksu’nun ‘Dört günlük bir şey işte yaşandı ve bitti’ şarkısı gibi hüzünle geçti. Kısa süren her güzel şeyde olduğu gibi iz bıraktı. Ama işin bir de yarışma bölümü vardı ki, heyecan dorukta izlendi. En fazla ot çeşidini toplama ve en güzel ot yemeğini yapma yarışmasında büyük çekişme yaşandı. Saat 14:00’teki ödül töreniyle festival son buldu.

Çeşme Belediyesi ve Alaçatı, festival dışında sergileriyle de anılır. Konukların ilgisini çekecek birkaç sergi de programda yer alıyordu bu yıl. Lif sanatı sergisi-atölye çalışması, Portfolyo/Portfolio 70’lerden 2018’e zanaat/sanat başlığı altında Suhandan Özay Demirkan’ı buluşturdu sanat severlerle. Aynı sergi 24 Nisan’a kadar görülebilir.

Chermine Vidori, İlhamım Alaçatı isimli resim sergisiyle Heavenly Made’te, Zeytin Dostu Derneği Ölmez Ağacın Öyküsü ile Köstem Otel’de karşıladı resim meraklılarını.

Feriha Dağlı’nın resim sergisi Yarımadanın Prensesi de ilgi gören çalışmalardan. Ot festivali kapsamında en çok ziyaret edilenlerden biri de Limonaia Hotel’deki Peter Schoenborn’un çarpıcı işiydi. Bu serginin ilginç bir adı var: Kaybolan Dişil Cazibenin Portreleri.

İyi Pizza’nın mekân desteği verdiği Tekstil Uygulamaları sergisinde Şükran Tümer’in imzası vardı. Geçmişin İzdüşümlerinde Kapılar ve Pencereler isimli serginin yerli ve yabancı ziyaretçileri hayli memnun ettiği gözlerden kaçmadı.

Vergilius’un Kır Miti gibi suyun ve yeşilin şehvetli buluşmasına en yakın olduğumuz zamanlar olan bahar ayını Ege’nin bu zarif turizm beldesinde karşılamak, Ot festivalinin bayram tadındaki kalabalığında kaybolmak ve birkaç günlüğüne de olsa doğal hissetmek ve doğal beslenmek insanın kendine verebileceği en güzel armağanlardan biri. Gittikçe yaygınlaşan ot festivalleri içinde en sükse yapan bu ayrıcalıklı etkinliği kaçıranlar, 2019 nisan ayını şimdiden rehbere işaretleyebilirler.

Mustafa İRİ