Çiftlere göre, boşanmak için ilk neden ‘Sorumsuz ve ilgisiz’ davranma olurken, Psikolog Volkan Hoşkan ise sağlıksız ilişkilerin onarılması için en kritik sürecin ilk 10 ay olduğunu söyleyerek çiftlere önemli uyarılarda bulundu.

Dünyada ve Türkiye’de artan boşanma oranları, pandeminin de etkisiyle katlanarak artmaya devam ediyor. TUİK araştırmalarına göre, 2019 yılında boşanma oranlarında yüzde 12’lik bir artış söz konusu olurken, boşanmaların yaklaşık yüzde 40’a yakını ise ilk 5 yıl içerisinde gerçekleşmekte. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın önceden yürütmüş olduğu araştırmanın sonucuna göre, boşanmaların birinci nedeni çiftlerin birbirlerine karşı ilgisiz ve sorumsuz davranması. Karşılıklı sevgi ve saygının yeteri kadar gelişememesinin genel olarak ilişkilere ilk 6-10 ay içinde yansıdığını ifade eden Psikolog Volkan, çiftlere tavsiyede bulundu.

“İLK 10 AYLIK SÜRE ÇOK ÖNEMLİ”

Psikoapp dijital psikolog uygulamasında çok sayıda çifte ilişki danışmanlığı da yapan Psikolog Volkan Hoşkan, ilişkilerde ilk süre eşiğinin önemine vurgu yaparak şunları söyledi; bir süre sonunda ilişkiye zarar vermeye başlıyor. Bu sürecin ardından sorumsuz, ilgisiz davranışlara ek olarak, saygısız, alıngan ve soğuk tavırlarda eklenince çiftler arasında iletişimsizlik kaçınılmaz hale geliyor. Bu durum, Evli iki insanın boşanma sürecinin başlangıcı olarak kabul ettiğimiz aynı evde iki farklı hayat yaşayan, iki yabancıya dönüşmesine zemin hazırlıyor. Maalesef bu boyutta artık ilişkinin çıkmaza girmesi ve bireylerin kendilerini koruma güdüsüyle, tamamen bencil, çıkarcı birer karaktere dönüştürmesi sonucu, boşanma veya (mutsuz, umutsuz) bir evlilik 2-3 yıl içinde kaçınılmaz hale geliyor. Sağlıksız ilişkilerin tedavi sürecinde ilk 10 aylık süre, evlilik terapisi için çok önemli ve çoğu zaman büyük başarılar getirmektedir”

OLGUNLAŞMAYAN İLİŞKİ AYRILIĞA ZEMİN HAZIRLIYOR

Evliliklerin başlangıcından itibaren verilen kararların ve atılan adımların önemine değinen Psikolog Volkan Hoşkan, “Öncelikle ülkemizde ve eğitim seviyesi benzer ülkelerde yapılan birçok psikoloji kökenli araştırma bize bir takım önemli sonuçlar sunuyor.

Yeteri kadar birbirini tanımadan, birbirlerinin ilgilerini, zevklerini ve en önemlisi beklentilerini algılamadan atılan evlilik adımları, büyük bir oranda mutsuzluk, hayal kırıklığı ve bunun doğal getirisi olarak boşanmayla sonuçlanıyor. Günümüzde bu tip evlilikler ve boşanma oranları çok yüksek boyutlarda. Boşanma kararları incelendiğinde, altında yatan en büyük faktörlerden biri olan ilgisiz ve sorumsuz davranışların buna zemin hazırladığını görüyoruz. Bu süreç ise şöyle gelişiyor; aslında yeteri kadar olgunlaşmayan bir ilişkide, birbirlerini ve beklentilerini anlayıp tanımayan iki insan evlenip birlikte yaşamaya başladıktan sonra sorunlar gelişmeye başlıyor. Ne kadar farklı zevklere, beklentilere ve düşüncelere sahip olduklarını fark etmeleriyle çoğu evliliğin bitmesindeki en büyük faktörlerden biri olarak kabul ettiğimiz ilgisiz ve sorumsuz davranışlar başlamış oluyor. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli unsur, karşılıklı özveri ve saygının bu farklılıkların oluşturabildikleri riskleri, minimuma indirmesi ve bu sayede ilişkiyi dengeli, sağlıklı, mutlu bir şekilde sürdürülebilir hale getirmesidir” şeklinde konuştu.